Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, çözüm sürecine ilişkin açıklamalar yaptı. Çözüm sürecine "mecbur ve mahkum olmadıklarını" söyleyen Arınç, "Evet, çözüm sürecinde ısrarla ve sabırla hareket etmeye devam edeceğiz. Bitiren taraf biz olmayacağız." dedi.
Başbakanlık Merkez Bina'da Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu sona erdi. Toplantı sonrası Bülent Arınç, bir basın toplantısı düzenledi ve gazetecilerin sorularını cevapladı.
"Çözüm sürecini bu aralar ağzımıza almamak gibi bir ihtiyatımız olabilir. Hepimize soruyorsunuz bunları. Çözüm sürecine biz mecbur ve mahkum değiliz." diyen Arınç, şu anda çözüm sürecini Türkiye'nin geleceği için çok önemli gördüklerini belirtti.
Arınç, şöyle devam etti: "Şu anlık da evet, bunu Türkiye'nin geleceği için çok önemli görüyoruz. 30-40 yıldır devam eden terörün sona erdirilmesi için... Ama bu sadece bizim için böyle bir şey değildir. Bu, Türkiye için gerekli olan bir şeydir. Bu, şiddetten, terörden zarar gören bölge halkı için değil Türkiye için önemli bir şeydir. Örgütün artık bitmesi bitirilmesi konusunda örgütün liderinin söyledikleri de önemli şeylerdir. Biz, Türkiye'de hiçbir siyasi partinin cesaret edemediği bir noktada görev aldık. Bu işi bitirmek istiyoruz dedik. Bu iş de siyasetle ilgilidir. Parlamento ile ilgilidir. Gerektiğinde buna ilişkin çalışmalarımızı Parlamento'nun bilgisi olmadan yapmayacağımızı söyledik. Ama çözüm sürecini sanki sadece biz istiyormuşuz gibi ve biz buna mecburmuşuz gibi herkes her söylediğini yapar, her işlediği Türkiye'ye zarar verirse... Hayır bu böyle değil. Evet çözüm süreci başarısızlığa uğrarsa bunun altında herkes kalır. Adadaki şahıstan başlayınız, siyaset uzantılarına kadar terörle doğrudan ve dolaylı ilişkisi olan herkesle beraber halkımız da bundan zarar görür. O yüzden çok ince götürmeye gayret ediyoruz. Çok nezaketli davranıyoruz, hassas davranıyoruz. Bazı olaylar karşısında duygusal tepkiyi hemen vermiyoruz. Ama bizim gösterdiğimiz itina kadar ben de bu işin içinde söz sahibiyim diyenlere de vicdanlı olması lazım ahlaklı olması lazım doğru konuşması lazım. Türkiye'nin bütünlüğüne bizden daha çok onların dikkat etmesi lazım. Onlar her önüne geleni söyleyecek her elin geleni yapacak biz de çözüm süreci devam edecek diyeceğiz. Bu komediye dönüşür. Böyle bir şey düşünmüyoruz."
Çözüm sürecinde ısrarla ve sabırla hareket etmeye devam edeceklerini de vurgulayan Arınç, "Bitiren taraf biz olmayacağız. Onu söyleyebilirim. Ama her elini kaldıran çözüm süreci ne olacak derse kusura bakmayın onları düşünecek zamanımız yok. Herkse alacağı dersi almıştır. Yol haritasıydı, çözümdü, plandı, takvimlemeydi bunları bu çözüm süreci içinde etkili olan unsurlarla devam ettirmeye devam edeceğiz. Siz bir yol haritası dediniz adına, bunu kamuoyuna açıkladık. Ama burada istenilen adımlar atılmadı. Ne olacak? O zaman biz diyoruz ki; 'şu konuda adım atılmadı, bak o şöyle olacak.' Onu takip ediyoruz, o oluyor. Oluyorsa mesele yok, bir adım daha ileri gidiyoruz. Olmuyorsa 'bak şöyle olması lazım tekrar bunda ısrar ediyoruz' diyoruz başka bir şey oluyor. Kamuoyunu bunlarla meşgul etmenin gereği yok ki. Bunu biz bu işi çok iyi bildiğine inandığımız bir taraftan İmralı irtibatı MİT tarafından sağlanıyor, geriye kalan da yasa çerçevesinde MİT'in kendi kanununda da, son çıkan kanunda da buna yetki veren maddeler var. Onunla götürüyoruz. Her gün saat başı kamuoyuna bilgileri verecek noktada değiliz. Kamuoyu da bizden bunu beklemiyor. Bir takım örgütle bağlantılı gazetelerin televizyonların radyoların her gün bu konuyu istismar etmek için söylediklerini hükümetimize lütfen soru olarak kimse sormasın. Biz işi biliyoruz, götürmeye gayret ediyoruz, kararlılığımız var; ama bu kararlılığı başkalarının da paylaşmasını istemek bizim hakkımız diyoruz." ifadelerini kullandı.
Haber: Cihan
Başbakanlık Merkez Bina'da Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu sona erdi. Toplantı sonrası Bülent Arınç, bir basın toplantısı düzenledi ve gazetecilerin sorularını cevapladı.
"Çözüm sürecini bu aralar ağzımıza almamak gibi bir ihtiyatımız olabilir. Hepimize soruyorsunuz bunları. Çözüm sürecine biz mecbur ve mahkum değiliz." diyen Arınç, şu anda çözüm sürecini Türkiye'nin geleceği için çok önemli gördüklerini belirtti.
Arınç, şöyle devam etti: "Şu anlık da evet, bunu Türkiye'nin geleceği için çok önemli görüyoruz. 30-40 yıldır devam eden terörün sona erdirilmesi için... Ama bu sadece bizim için böyle bir şey değildir. Bu, Türkiye için gerekli olan bir şeydir. Bu, şiddetten, terörden zarar gören bölge halkı için değil Türkiye için önemli bir şeydir. Örgütün artık bitmesi bitirilmesi konusunda örgütün liderinin söyledikleri de önemli şeylerdir. Biz, Türkiye'de hiçbir siyasi partinin cesaret edemediği bir noktada görev aldık. Bu işi bitirmek istiyoruz dedik. Bu iş de siyasetle ilgilidir. Parlamento ile ilgilidir. Gerektiğinde buna ilişkin çalışmalarımızı Parlamento'nun bilgisi olmadan yapmayacağımızı söyledik. Ama çözüm sürecini sanki sadece biz istiyormuşuz gibi ve biz buna mecburmuşuz gibi herkes her söylediğini yapar, her işlediği Türkiye'ye zarar verirse... Hayır bu böyle değil. Evet çözüm süreci başarısızlığa uğrarsa bunun altında herkes kalır. Adadaki şahıstan başlayınız, siyaset uzantılarına kadar terörle doğrudan ve dolaylı ilişkisi olan herkesle beraber halkımız da bundan zarar görür. O yüzden çok ince götürmeye gayret ediyoruz. Çok nezaketli davranıyoruz, hassas davranıyoruz. Bazı olaylar karşısında duygusal tepkiyi hemen vermiyoruz. Ama bizim gösterdiğimiz itina kadar ben de bu işin içinde söz sahibiyim diyenlere de vicdanlı olması lazım ahlaklı olması lazım doğru konuşması lazım. Türkiye'nin bütünlüğüne bizden daha çok onların dikkat etmesi lazım. Onlar her önüne geleni söyleyecek her elin geleni yapacak biz de çözüm süreci devam edecek diyeceğiz. Bu komediye dönüşür. Böyle bir şey düşünmüyoruz."
Çözüm sürecinde ısrarla ve sabırla hareket etmeye devam edeceklerini de vurgulayan Arınç, "Bitiren taraf biz olmayacağız. Onu söyleyebilirim. Ama her elini kaldıran çözüm süreci ne olacak derse kusura bakmayın onları düşünecek zamanımız yok. Herkse alacağı dersi almıştır. Yol haritasıydı, çözümdü, plandı, takvimlemeydi bunları bu çözüm süreci içinde etkili olan unsurlarla devam ettirmeye devam edeceğiz. Siz bir yol haritası dediniz adına, bunu kamuoyuna açıkladık. Ama burada istenilen adımlar atılmadı. Ne olacak? O zaman biz diyoruz ki; 'şu konuda adım atılmadı, bak o şöyle olacak.' Onu takip ediyoruz, o oluyor. Oluyorsa mesele yok, bir adım daha ileri gidiyoruz. Olmuyorsa 'bak şöyle olması lazım tekrar bunda ısrar ediyoruz' diyoruz başka bir şey oluyor. Kamuoyunu bunlarla meşgul etmenin gereği yok ki. Bunu biz bu işi çok iyi bildiğine inandığımız bir taraftan İmralı irtibatı MİT tarafından sağlanıyor, geriye kalan da yasa çerçevesinde MİT'in kendi kanununda da, son çıkan kanunda da buna yetki veren maddeler var. Onunla götürüyoruz. Her gün saat başı kamuoyuna bilgileri verecek noktada değiliz. Kamuoyu da bizden bunu beklemiyor. Bir takım örgütle bağlantılı gazetelerin televizyonların radyoların her gün bu konuyu istismar etmek için söylediklerini hükümetimize lütfen soru olarak kimse sormasın. Biz işi biliyoruz, götürmeye gayret ediyoruz, kararlılığımız var; ama bu kararlılığı başkalarının da paylaşmasını istemek bizim hakkımız diyoruz." ifadelerini kullandı.
Haber: Cihan
