'Hart Vakası' ilk kez kitaplaştı

‘Hart İsyanı’ veya ‘Şeyh Eşref İsyanı’ olarak bilinen tarihi olay ilk kez kitap haline getirildi.

'Hart Vakası' ilk kez kitaplaştı
Bayburt Postası - ‘Hart İsyanı’ veya ‘Şeyh Eşref İsyanı’ olarak bilinen tarihi olay ilk kez kitap haline getirildi. Bayburtlu tarih öğretmeni Miktat Aktaş tarafından kaleme alınan kitap bugüne kadar anlatılanlar ve yöre halkının söylemleriyle ortaya çıkan karmaşık bilgiye de son verecek nitelikte.

7 yıllık bir araştırmanın ardından kitap haline getirilen eser 300 sayfadan oluşuyor. ‘Belgeler ve Nakiller Işığında Şeyh Eşref ve Hart Vakası’ adıyla kitaplaşan eserde tarihi vesikalar, dönemin tanıkları tarafından kaleme alınan hatıratlar ve yöre halkının anlatımlarını içeriyor.

Kazım Karabekir’in ‘İstiklal Harbimiz’ adlı eseri başta olmak üzere Osmanlı Meclisi Mebusan ve TBMM Gümüşhane Milletvekili Zeki Kadirbeyoğlu’nun Ömer Lermioğlu tarafından kaleme alınan hatıraları, Ramazan Bayraktar’ın ‘Şeyh Eşref İsyanı’ adlı tez çalışması ve Ahmet Turan Alkan’ın “Şeyh Eşref hadisesi hakkında bir başka yaklaşım’ adlı makalesinden alıntılarda yapılan kitapta, hatıratların yanı sıra ‘TBMM celse zabıtları’ ve ‘Başbakanlık Osman Arşivleri’nden alınan tarihi vesikalar yer alıyor.

26 Ekim 1919 - 24 Aralık 1919 tarihlerinde vuku bulan hadisenin hükümete karşı girişilen ‘Doğu İsyanları’ndan faklı olduğu ve dönemin yerel idarecilerinin tutarsızlığı sonucu ortaya çıktığını belgelerle kanıtlayan kitabın yazarı tarihçi Miktat Aktaş, önsözde şu ifadelere yer veriyor:

“Sabır, azim ve disiplin isteyen uzun süreli çalışmalar sonucunda ortaya çıkan bu eserde eldeki veriler değerlendirilerek şimdiye kadar bilenlerin yanında, olayın bilinmeyen yönleri ilk kez ortaya konmaya çalışılmış, konunun daha anlaşılabilir olması ve yapılacak araştırmalara da kaynak teşkil etmesi amaçlanmıştır. Tarihin derinliğinde gömülü kalan bu hazin ibretlik Hart Olayı’nın daha anlaşılabilir olmasına bir nebze olsun katkı sağlamış olmayı kendime bir bahtiyarlık sayar, istifade edilen bir eser olmasını gönülden temenni ederim.” 

Hart olayında asker olarak görev yapan kişilerin çocuklarının anlatımları, Şeyh Eşref’in akrabaları ve Bayburt ile Aydıntepe ilçesinde olayın tanıklarının anlatımlarına da objektif bakış açısıyla yer verilerek zenginleştirilen kitabın son söz kısmında ise yazar Miktat Aktaş, Hart Vakası’nın Bayburt’un alnına yapıştırılan bir yafta olduğunu ve Bayburt’a uzun süre el uzatılmayışının yöre halkı tarafından bu olaya bağlandığını belirtiyor.

Tarihçi Aktaş, kitabın son söz kısmında şunları ifade ediyor:

“Bu elim hadiseden çıkarılacak dersler oldukça fazladır. Bilinmelidir ki bir yanlış, başka yanlışları doğurmakta ve sancısı da büyük olmaktadır. Hart Olayı, sadece Aydıntepe halkını değil bütün bölge halkını derinden etkilemiştir. Neticede hadise, Bayburt’un üzerinde kalmıştır. Halbu ki bölge halkı geçmişten aktarılagelen köklü kültür mirası içerisinde devlet, millet olgusuna ayrı bir yer vermiş; bunu özünde açıkça göstermiştir. Bayburt halkı, Milli Mücadele yıllarında Kurtuluş Savaşı’na verdiği desteği kendine bir vazife bilmiştir. Olaya dahil olanlar da affedilmelerinin ardından cephede işgalci güçlere karşı mücadele etmişlerdir.

Bayburt ve özellikle Aydıntepe, yıllarca Hart Vakası nedeniyle alınlarına yapıştırılan bu yaftadan kurtulamamış ve bunun ıstırabını yıllarca sinesinde çekmiştir. Bölge halkı, uzun süre Bayburt’a el uzatılmadığı fikrini ne yazık ki biraz da bu hadiseye bağlamıştır.”  
        

Olayın yaşandığı yıllardaki fikir akımlarının etkileri ve Osmanlı Devleti ile Mudafa-i Hukukçular arasındaki çekişmenin bölgeye yansımalarına değinilerek giriş yapılan kitapta; Şeyh Eşref’in hayatı, eğitimi ve çevredeki etkisi, Şeyh Eşref ve Hart Nahiyesi Müdürü İsmail Hakkı Efendi ile geçimsizliği, Hart Olayı’nın başlangıcı da sayılan düğün olayı, düğün olayını öğrenmesi için Hart’a gönderilen Binbaşı Nuri beyin bir yanlışlık sonucu vurulması, Kazım Karabekir’in olayla ilgili Yarbay Deli Halit Paşa’yı görevlendirmesi yer alıyor. Şeyh Eşref ve oğlunun vurulması ile son bulan harekete yer verilen kitap bir solukta okunacak nitelikte.

Hart Vakası’nda tutuklanan 35 kişinin Erzurum’a ve daha sonra Doğubeyazıt’ta Divan-ı Harp’te yargılanması sonucu 8 kişinin idamı gibi hazin sahnelerinde yer aldığı eserde, dönemin Erzurum Mebusu Hüseyin Avni beyin olayla ilgili mecliste yaptığı, ‘Bayburt’ta cürüm vuku buluyor. Bu adamlar bilahare Doğubeyazıt’a divan-ı harbe gönderiliyor. Altı gün kalkıp gidiyorlar. Orada tahkikat yapılıyor. Divan-ı Harp bu asilere idam hükümleri veriyor. İdam hükümlerini kim tasdik etmiştir? Efendiler bunu tarih soracaktır” ifadeleriyle olayda idam edilen kişilerin haklarını savunduğu ve devamında, “Bu zavallılar artık fazla yatarsa zannediyorum ki, büyük bir vebal içerisinde kalırız... Yalnız buradan soracağınız bir şey varsa bu zavallılar şimdiye kadar neden yatmıştır? O adamlar hangi hükümlerle idam edilmişlerdir? Bunu sorun. Büyük Millet Meclisi’ne terettüp eden vazifenin birincisi budur. Bir defa, yatırmaya hiç hakkınız yoktur” ifadeleriyle de kalan tutukluların affedilmelerini savunduğu tarihi konuşması da yer alıyor.

Kitap Hart Vakası’nın hükümete karşı yapılmış bir isyan olmadığını kanıtlar niteliğindeki olaya karışanlara Büyük Millet Meclisi’nce çıkarılan toplu af kararıyla son buluyor.   

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
halil eraslan 7 yıl önce

yazıklar olsun sana sayın şafak güngör hart isyanıyla dersimi hanği mantık hanği viçdan muhasebesi yaparak özdeşleştiriyorsun el insaf diyorum başkada hiç bir şey demiyorum

Avatar
Safak Güngör 9 yıl önce

Dersimdeki İSYAN ne ise hart İSYANI da aynısıdır. Bu isyan neticesinde Bayburt çok şeyler kaybetmiştir.

Avatar
Olcay 5 yıl önce

Dersim isyanı vergi asker vermeyiz devlet içinde devletiz demektir.hart isyanı mazlumlara zalimlerin zulmüdür