Bayburt Cumhuriyet Oteli’nin 1958 tarihli tabelasının altındaki imza: Ali Saraç

Cumhuriyetin ilanından önce kumaş (şayak) fabrikası olarak planlanan, savaş koşulları dolayısıyla fabrikadan otele dönüştürülerek çok uzun yıllar otel olarak işletilen Cumhuriyet Oteli tarihi tabelası ile gündeme geldi.

Bayburt Cumhuriyet Oteli’nin 1958 tarihli tabelasının altındaki imza: Ali Saraç

Bayburt Postası - 1940'lı yıllar ve devamında şehre gelen yabancıların tercih ettiği en özel mekânlardan biri olan ve 2000'li yıllara kadar otel olarak işletilen tarihi Cumhuriyet Oteli'nin 1958 tarihinde yapılan tabelası Karadenizin İlk Tabela Ressamı Ali Saraç imzasını taşıyor. 

Haber: Murat Okutmuş
Fotoğraflar: Güven Bayar 

Ordulu araştırmacı, gazeteci Güven Bayar, Ordu kent tarihi araştırmalarında karşısına çıkan 1960 tarihli bir resimli tabelanın köşesine atılan Ali Saraç imzasından hareketle, yeteneği ile çağının ötesinde çok özel işlere imza atan ressamın hayatını gün yüzüne çıkardı.

1926 yılı Trabzon doğumlu olan Ali Saraç'ın oğlu ile görüşüp, fotoğraf arşivine ulaşan Güven Bayar, Bayburt Cumhuriyet Oteli'nin tabelasının yapım aşamasındaki bir fotoğrafını Bayburt Postası ile paylaştı. 

Güven Bayar, fotoğrafın altına ise şu notu düştü:

"Bayburt Cumhuriyet Oteli / Ali Saraç 1958

Bu fotoğrafı çok seviyorum. Ali Saraç yaptığı resimli tabelalar arasında natürmort çalışıyor. Dönemin koşulları Ali Bey’in ressam olarak hayatını idame etmesine imkân vermese de ruhunu havalandırıyor."

Ali Saraç isminin Bayburt hafızasındaki yeri

Cumhuriyet Oteli'nin tarihi tabelasından hareketle Ali Saraç'ın hayat hikâyesine dair katkı sunmak ve kent tarihine yönelik bir perdeyi aralamak için Cumhuriyet Oteli'nin mülk sahiplerinden Prof. Dr. Necip Alp ile görüştük. 

Necip Alp, 1958 yıllarının çocukluk yıllarına denk geldiğini ve tabelayı yapan kişinin il dışından ve tanınmış bir isim olduğunu hatırladığını belirtti. 

Dönemin Bayburt'unun sayılı otellerinden bir olan Cumhuriyet Oteli'nin mimarisine uygun bir tabela inşa ettirmek istediklerinde Ali Saraç ismine ulaştıklarını hatırlayan Prof. Necip Alp, çalışmayı çok beğendiklerini ve çalışmanın uzun yıllar Cumhuriyet Oteli girişinde asılı kaldığını belirtiyor.

Yıldız Kunduraevi / Nurettin Karslı

Gazeteci Güven Bayar’ın paylaştığı fotoğraflar arasından bir fotoğraf daha tanıdık gelince onun da hikâyesini araştırdık. 

Ali Saraç imzasının atıldığı bir diğer tabela Bayburt’un en eski ayakkabıcılarından Nurettin Karslı’ya ait dükkanda 70 yıla yakın asılı kalmış. 1950 yılında Hapan caddesinde ilk dükkanını açan Nurettin Karslı, 1966 yılına kadar bu adreste mesleğini sürdürmüş, daha sonra Yeni caddedeki dükkanına taşınmış. 

2005 yılında hayatını kaybeden Nurettin Karslı’nın mesleğini aynı mekânda sürdüren oğlu Osman Karslı’nın işlettiği dükkanda günümüz teknolojisiyle yapılmış mütevazi bir tabela asılı. Eski tabela ise yerinde yok. Peki nereye gitmişti o eski tabela? Osman Karslı, ata-babaya olan derin sevgi, geçmişe saygı, ahde vefa gibi bütün erdemleri içerisinde barındıran duygulu karşılaşmayı anlattı:

“2018 yılında dükkandayım içeriye bir beyefendi girdi. Kapıdaki tabelayı benden istedi. Fakat o tabelanın benim babamın dükkanına ait ilk tabela olduğunu, üzerinde babamın isminin yazdığını ve benim için çok değerli olduğunu söyledim. Karşımdaki kişi kendini tanıttı. ‘Ben Selahattin Saraç, o tabelanın altında ismi yazılan Ali Saraç’ın oğluyum. Babamın o dönemde yaptığı tabelaları topluyorum. Bu benim için çok önemli. Ben de tabelacılık yapıyorum. Size istediğiniz ölçüde istediğiniz şekilde yeni bir tabela yapayım. Tamam sizin de babanızın ismi yazılı ama benim babamın o tabelada elinin izi var, emeği var’ diye konuştu. Ben önce razı gelmedim ama ısrar edince onun isteğinin daha makul olduğuna kanaat getirdim. Bana illa tabela yapacağını söyleyince, aynı ölçülerde ama üzerinde yine babamın isminin yazılı olduğu tabelayı yapmasını söyledim. Şuan kapıda asılı olan tabela da Ali Saraç’ın oğlu Selahattin Saraç tarafından yapıldı.” 

Karadeniz Lokantası ve Ulusoy Yazıhanesi 

Kenan Abdullahoğlu, Ali Saraç ismini iyi hatırladığını yağlıboya resimli tabelaların Ali Saraç’la birlikte Bayburt’a girdiğini belirtti. Ali Saraç tabelaları Bayburt’a girmeden önce belediye tarafından tek düze tabelalar yapıldığını söyleyen Abdullahoğlu, Ali Saraç’ın Bayburt’ta yaptığı sayılı tabelanın ise, özel olduğunu belirtti. Abdullahoğlu, Saraç’ın çok özel yazı karakterleri ile iş kolunu simgeleyen resimler çizerek ortaya çıkardığı tabelalardan birinin Cumhuriyet Oteli’ne ait olduğunu hatırladığını aktardı. Abdullahoğlu, Ali Saraç imzalı bir tabelanın ise Cumhuriyet Caddesinde 1970’li yıllarda Hikmet Koman ve Nurettin Develioğlu tarafından işletilen Karadeniz Lokantası’nın tabelası olduğunu kaydetti. Bayburt Ulusoy yazıhanesinin tabelasının da Ali Saraç imzalı olduğunu iyi hatırladığını belirten Abdullahoğlu, “Ali Saraç tabelaları kendini çok belli ediyordu. Çünkü o dönemde şimdilerdeki gibi cihazlar yardımı ile yapılmıyordu tabelacılık. Tamamen yetenek, el becerisine dayalı bir işti” diye konuştu.  

Kale köyünde asılı olan tabela 

Mustafa Akyüz de Ali Saraç ismini bildiğini, hatta ona ait bir tabelanın Gümüşhane’nin Kale köyünde halen asılı durduğunu belirterek, “İşim gereği Gümüşhane’ye sık sık giderim. Kale köyüne de mutlaka uğrarım. Orada eski bir dükkânın üzerinde halen bir tabela asılı. Ürer Lastikleri’ne ait bir tabela. Saraç’ın iyi bir ressam olduğunu ortaya koyan çok güzel bir çalışma” dedi. 

Döneminin en iyi işleri

Bayburt’un resimli tabelalarında daha çok imzası bulunan Mehmet Salih Hacısalihoğlu ise, Trabzon’da tabela işini yapan Ali Saraç’ın dönemin en ünlü tabelacısı olduğunu belirterek, kendisinin Bayburt’ta, Ali Baybura’nın ise Erzurum’da bu mesleği sürdürdüğünü kaydetti. Ali Saraç’ın özel bir sanatkâr olduğunu söyleyen Hacısalihoğlu, “Ali Saraç’ın yaptığı işleri her zaman döneminin en iyi işleri olarak tarif edebilirim” şeklinde konuştu. 

Ali Saraç imzalı tabelaların hiçbiri maalesef günümüzde varlığını korumuyor. Tarihi süreci içerisinde birçok kez kiracı değiştiren Cumhuriyet Oteli'nin bugünkü işletmecilerinin tabela hakkında bir bilgisi bulunmuyor. Karadeniz Lokantası 1980’li yıllarda faaliyetlerini durdururken, Ulusoy ise, günümüzde Ali Saraç'ın elinden çıkma logosunun basılı olduğu yeni tabelalar eşliğinde faaliyetine devam ediyor. 

***

Gazeteci Güven Bayar'ın Ali Saraç’a dair çalışmaları 

Ordu'nun resimli tabela tarihine ışık tutan Güven Bayar, 1960'lı yıllarda yapılan bir resimli tabeladan hareketle Ali Saraç ismini ortaya çıkardı. Ressam Saraç'ın oğlu Selahattin Saraç'a ulaşan Bayar, Ali Saraç'ın Ordu için yaptığı tabelalarla kent hafızası ve sosyokültürel tarihi için resimleri tasnif etmeye başlayarak, çalışmasını şekillendirdi. 

Güven Bayar, Tabela Ressamı Ali Saraç’a ait 210 tabela fotoğrafına ulaştığını ve bunlar arasından Ordu’ya ait 120 tabelanın yerini belirlediğini ve Ali Saraç’ın Ordu’daki dükkanı ve yaşadığı evinin halen durduğunun bilgisini verdi. 

Tabelaların yapıldığı yılları ve fotoğrafların hikâyelerini ve tüm arşivi uzun süren görüşmeler ve araştırmalar sonucu detaylandıran Güven Bayar’ın ortaya çıkardığı bilgilere göre, Saraç ailesi Rusların Trabzon'u işgali üzerine bir süre Ordu'da yaşamış ve Trabzon'a geri dönmüştü. 

1926 yılında doğan ve ilk ve ortaöğrenimini Ordu'da tamamlayan Ali Saraç'ın yeteneği öğretmenleri tarafından keşfedilmiş ve Saraç o yıllarda askeri inzibatların kolluklarını ve küçük tabelalar yaparak mesleğe ilk adımı atmıştı.

1940 yılının sonlarına doğru Ali Saraç İstanbul’a giderek Karaköy’de Ermeni ustalardan altın varak ve işin inceliklerini öğrenmiş, 1942 yılında da Trabzon’a dönerek ilk işyerini burada açmış. Bu süre zarfında her yaptığı yeni tabela ile ününü yayan Ali Saraç, Karadeniz Bölgesinde onlarca başarılı işe imza atmış. 

Ordu’nun Ünye ilçesinde 1950’lerden 1970’li yıllara kadar üretim yapan ‘Ürer Lastikleri’ adlı firmanın Ali Saraç’ın ününün yayılmasında önemli bir payı var. 

Hurda kamyon lastiklerini kalıplarda pişirerek kara lastik yapan firmanın ürünlerine o kadar çok talep vardır ki iller ve ilçelerden onlarca firma bu lastikleri toptan alarak satışa sunuyordu. Ürer Lastikleri markaya dönüşürken, bu lastiklerden satan tüm işletmelerin bu firmanın ismini vitrininde taşıması bir ayrıcalık olmuştu. Ürer Lastikleri tabelalarının altındaki imza ise Ali Saraç’a aitti. Böylelikle Ali Saraç ismi kasabadan, kente her yere yayılıyordu.    

1964 yılının sonunda Trabzon’dan Almanya’ya giden ve 10 yıl Almanya’da kalan Saraç’ın Almanya’da da işine devam ettiği, burada lastik damga işini de öğrenerek, Türkiye’ye Lastik Damga tekniğini getiren ilk kişi olduğu biliniyor. 

1974 yılında Trabzon’a geri dönen Ali Saraç, hayata veda ettiği tarih 29 Şubat 1980 yılına kadar kentlerin mimari dokularına güzellikler katan usta dokunuşlar yapmaya devam etti. 

Karadeniz’deki kentlerde çok özel mekânlara estetik anlamda kıymetli tabelalar yapan Saraç’ın, yaptığı onlarca çalışma arasında, Ordu’da bir neslin buluşma mekânı Buket Pastanesi, oteli ve kıraathanesi ile dönemin Bayburt’unun en özel mekânı Cumhuriyet Oteli tabelası da vardı. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
gurbetten 2 yıl önce

harika bir araştırma harika bir yazı olmuş.