Bayburt Postası - Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı ve AK Parti MKYK üyesi Prof. Dr. Yasin Aktay, Bayburt Üniversitesi’nde ‘Ortadoğu’ üzerine verdiği konferanstaki açıklamalarına büyük tepki gelince ilginç bir açıklamada daha bulundu.
Konferansta yaptığı konuşmada, önce yok saydığı ırkı, daha sonra ‘ırktan da öte’ olarak dile getiren Aktay, sosyal paylaşım sitesinden yaptığı açıklamada ise “Ben Türk yoktur demedim, bir ırk olarak Türk yoktur demek Türklük bir ırka indirgenemez demektir” şeklinde ilginç sözler sarf etti.
Prof. Dr. Yasin Aktay, Bayburt Üniversitesi’nde yaptığı konuşmaya tepkiler büyürken, açıklamalarına devam etti. Önceki gün, Bayburt Üniversitesi Düşünce Akademisi Kulübü tarafından düzenlenen 'Yeni Ortadoğu Ekseninde Mısır ve Suriye' konulu konferansta yaptığı konuşmada “Türk dediğin bir sentezdir. Türk diye bir ırk yok” şeklindeki sözlerine tepkiler artınca, sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan bir açıklama yapan Aktay, bu defa “Türklüğün ırka indirgenemeyeceğini, ırktan öte bir şey olduğunu anlattığım konuşmanın Türklüğü yok saymak olarak anlaşılması sahiden ibretlik” ifadelerini kullanmıştı.
Geniş bir kesim tarafından sert bir şekilde eleştirilen Aktay, sosyal paylaşım sitelerinde tartışılan sözlerinin yanlış anlaşıldığını iddia ederek, eleştirilere yanıt verdi.
Aktay, Yeni Şafak’ta yazmış olduğu yazıda yanlış anlaşıldığını ifade ederken, “Türk dediğin bir sentezdir. Türk diye bir ırk yok” şeklindeki sözlerinin çarpıtıldığını, “Öğrencilerden birinin milliyetçilik üzerine ırkçılığa varan görüşlerini ve sorusunu dinledikten sonra ona cevaben aramızda geçen bir diyalogda kurduğum cümlelerden biri bağlamından koparılarak bana bu cümle yakıştırılmış” diyerek ifade eden Aktay, yazısında konuyla ilgili şu ifadelere yer verdi:
“Sözlerim bir öğrencinin 'Türk milletinin Türkiye'de yaşayan 55 milyon Türkü kapsadığını' ifade eden, benimse dışlayıcı bulduğum sözlerine bir cevap olarak söylenmiştir. Türklüğün bir ırka indirgenemeyeceğini, aksine tarihsel olarak farklı ırkları da barındıran bir şemsiye kimlik olarak benimsenmiş olduğunu anlattım. Bir ırka indirgenmeye çalışıldığında hem Türklüğün kültürel ruhunun tamamen öldürülmüş olduğu hem de bu haliyle Türkiye'de bütünleştirici özelliğinin yok edildiğini anlatmaya çalıştım.”
(Aktay’ın yazısının tamamını okumak için lütfen tıklayınız)
Öte yandan Twitter’dan yaptığı açıklamalarda, “Ben Türk yoktur demedim, bir ırk olarak Türk yoktur demek Türklük bir ırka indirgenemez demektir” şeklinde ilginç söylemlerine devam eden Aktay’ın kamuoyunda tartışılan sözlerinin geçtiği görüntülerde, Bayburt Üniversitesi öğrencilerinden Ömer Karslı ile arasında geçen ilgili konuşma bölümündeki diyalog ise tam olarak şöyle:
-Hocam Hoş geldiniz Ömer Karslı İşletme 3.sınıf öğrencisiyim. Sosyal devlet anlayışını tam anlamıyla yaşamak için bir ülkede çoğunluk olan milletin milliyetçiliğinin ayaklar altına alınması ne kadar doğru?
-Milliyetçiliğin ayaklar altına alınması doğru değil. Yani etnik milliyetçiliğin, ırkçılığın ayaklar altına alınması bir tavırdır. Yani sonuçta bir insan
-Irkçılık değil hocam bu milliyetçiliktir. Hani insanın kültürünü sahiplenmesidir.
-Yok, hepimiz, insan milliyetçi olabilir bu anlamda. Yani pozitif milliyetçilik diye ayrımlar yapılır ya. Hani kimseyi dışlamayan, sonuçta insanın kendi ülkesine, vatanına sahip çıkması, milletine sahip çıkması, milletine bağlılık, milletine kendini borçlu hissetmesi, borç ödemek için kendini bir misyon yüklenmesi pozitif bir milliyetçiliktir. Ama siz bu milliyetçiliği bir ırk temeline oturtursanız, Türkiye gibi bir yerde ırksal bir şeye oturtursanız ki o Türk değil bölücü bir şey yapmış olursun. Bu ister Kürt milliyetçiliği olarak yapın ister Türk milliyetçiliği olarak yapın. İster Türk ırkçılığı, ister Arap ırkçılığı. Türk ırkçılığı Türkiye’de bölücü bir etki yapar. Bir bölücü etki yapmaktan öte halkın bir birbirine nefretini arttırır. Ama mesela ülke milliyetçiliği diye bir şey olabilir. Ülke milliyetçiliğinden kimsenin rahatsız olduğunu zannetmiyorum.
-Ama hocan biz Arabistan’da gidip Türk milliyetçiliği yapmıyoruz. Yani hani kendi ülkemizde kendi ülkemize sahip çıkan 55 milyonunu temsil eden bir Türk halkının değerlerini muhafaza etmeye çalışmak bu ırkçılık mıdır?
-55 milyon mu? 76 milyon mu?
-Hocam Türk ırkına sahip 55 milyon.
-Bunu yaparsan yanlış yaparsın. Neden yanlış yapmış olursun. Türkiye’yi çünkü bir bütün olarak görüyoruz biz. Türkiye; Türküyle, Kürdüyle, Çerkeziyle, Arabıyla bir bütündür.
-Diğerlerini silmek değil, onlar yine bizim halkımızdır ama...
-Ama ben diyorsun ki kendini hakim bir millet olarak gösterip onlar üzerine bir şey kuracağım. Yani orada Türkiye böyle bir milliyetçiliği kaldıramıyor. Çünkü Türkiye’nin nüfusu, hele birde Osmanlı’dan bakiye kalan nüfusa baktığınız zaman Türkiye sadece Türk milliyetçiliği yaparsa o Misak-ı Milli sınırları bile ona geniş gelir. Oysa Türkiye eğer Osmanlıdaki o öze eğer geri dönerse, Osmanlının hükmettiği alanlar bile dar gelir ona, Türkiye’ye. Ama sen sade Türk ırkı ve onun milliyetçiliği dersen tartışırız. Yani aslında bu bir tartışma ortamıdır, tartışma şeyidir. Ben sana şeyi sorarım: Yani Türk’ün Türk olarak Kürt’ten üstünlüğü nedir? Veya Arap’ın Arap olarak Türk’ten üstünlüğü nedir? Var mı böyle bir üstünlüğü?
-Hocam üstünlük takvadadır. Bunu her Müslümanın böyle bilir.
-Ama şöyle söyleyeyim. Kuşkusuz takvadadır ama takva üstünlüğü bile dünyada başkaları üzerine imtiyaz kullanmak üzere, imtiyaz üretmek üzere kullanılmaz. Yani ben deyim ki ya kardeşim ben sizden üstünüm çünkü ben sizden daha takvalıyım, diyemem. Kimin daha takvalı olduğunu da kimse bilemez. Dolayısıyla insanlar arasında bir üstünlük kurma şeyi, kültürü genel olarak yanlış bir şeydir.
-Hocam biz sahip çıkmayı üstünlük olarak mı görüyoruz, onu sorgulamamız lazım.
-Ya sahip çıkma dediğin nedir, kim Türk’e ne yapmış ki de sahip çıkıyorsunuz? Şuanda zaten Türk hakim ırk burada. Şuanda bakın mesela Türkiye’de yaşayan hatalardan bir tanesi Türk’ün Türkiye’de korunmaya ihtiyacı yok, çoğunluk zaten. Türkün Türkiye’de korunmaya ihtiyacı yok. Neden çünkü çoğunluk. Korunmaya ihtiyacı olanlar azınlık olanlardır. Türk’ün nerede korunmaya ihtiyacı olur? Çin’deki Türkistan’da korunmaya ihtiyacı olur. Veya Avrupa’da bazı Türkler vardır orada korunmaya ihtiyaçları vardır. Orada git Türk milliyetçiliği yap. Veya genel anlamda bir şey yap, orada bir dava güt. Ama Türkiye’de Türk’ü kime karşı koruyacaksın. Yani Türkiye’deki Türk zaten üstün, netice olarak hakim, hakim millet. Yani hakim millet. Herkesin bir milliyetçilik yapma lüksü olurda, hakim milletin milliyetçilik yapma lüksü yoktur. Çünkü bir lükstür o. Ve bu lükse girdiğin zaman masrafı çok fazladır, maliyeti çok fazladır. Ülkeyi bölünmenin eşiğine getirirsin, ülkede yaşayan diğer insanları bir şekilde memnun edemezsin, diğer insanları kendine karşı kışkırtmış olursun. Onun için vatandaşlık bağına bağlı, vatandaşlık esasına dayalı yeni bir millet tanımı yapmak çok önemli değil. Millet mi diyorsun? Al sana millet. Milletin ne olduğu sonuçta siyasilerin kararıyla aslında içeriği doldurulan bir şeydir. Milletin içerisi, muhtevası, tanımı o siyasiler tarafından yapılıyor sonuçta. Sana dediler ki ‘sen Türk’sün.’ Ne demektir Türk? İşte Orta Asya’dan gelmişsin. Bir bakıyorsun kaçımızın dedesi Orta Asya’dan geldi? Bir sor bakalım gerçekten. Var mı böyle bir şey? O millet yavaş yavaş zaten etnografyası da işlenmeye başlıyor. Gerçekten böyle bir şey. Türk nedir? Mesela. Türk gerçekten de, bak mesela İsmet Özel’in çok ilginç şeyleri vardır, çok güzel tahlilleri vardır. Türk dediğin bir sentezdir zaten, Türk diye bir ırk yok.
-Dediğinizi, hani Türk diye bir ırk yok dediğinizi kabul etmiyorum. Çünkü Türkler dünya kadar imparatorlukları yıkmış dünya kadar imparatorluklar kurmuş.
-Macarlar Türk müdür mesela?
-Hocam asimile olmuş bir kısmı vardır Osmanlı’dan kalan.
-Peki ben şu kadarını söyleyeyim; Türkiye’de o kadar insan kendinin yani artık şeylerine baktığınız zaman 3-4 nesil öncesi 5-6 nesil öncesine baktığınız zaman şimdi kendini zannettiğinden çok farklı çıkıyor.
