İnsan ve Asker Kâzım Karabekir

 “Vazifelerin yerine getirilmesi kahramanlık değildir. Kahramanlık, vazifenin bittiği yerde başlar ve vatan hayrına en aziz varlıkların fedasının sona erdiği yerde tamamlanır. Hayatında ve tarihte emeğine maddi manevi karşılık aramış ve bulmuş olanların kahramanlık unvanı bizim bahşettiğimiz bir unvandır, ama kahramanlık bu değildir.” Kâzım Karabekir

İnsan ve Asker Kâzım Karabekir

 “Vazifelerin yerine getirilmesi kahramanlık değildir. Kahramanlık, vazifenin bittiği yerde başlar ve vatan hayrına en aziz varlıkların fedasının sona erdiği yerde tamamlanır. Hayatında ve tarihte emeğine maddi manevi karşılık aramış ve bulmuş olanların kahramanlık unvanı bizim bahşettiğimiz bir unvandır, ama kahramanlık bu değildir.” Kâzım Karabekir

İnsan ve Asker Kâzım Karabekir Yapı Kredi Kültür Merkezi Sermet Çifter Salonu, özellikle Doğu Cephesi’ndeki başarılarıyla Milli Mücadele’nin kaderini değiştiren Kâzım Karabekir hakkında bugüne dek açılan en kapsamlı sergiye ev sahipliği yaptı.

İnsan ve Asker Kâzım Karabekir adlı sergideki eserlerin büyük bölümü, Kâzım Karabekir adına 2005 yılında Erenköy’de açılan Kâzım Karabekir Paşa Müzesi’nden geldi. Karabekir Paşa’nın kişisel eşyasından hatıra fotoğraflarına, kitaplarından günlüklerine yakın tarihimize ışık tutacak pek çok eseri tarih meraklılarıyla buluşturan sergi, Karabekir’i yalnızca askeri değil tüm yönleriyle tanımak isteyenlere…

İnsan ve Asker Kâzım Karabekir sergisi; Karabekir’in hem savaş yıllarından hem de 5 Aralık 1927’de diğer silah arkadaşlarıyla emekliye sevk edilmesinden 1939’a dek süren “inziva” hayatından kesitler sunuyor. Bu on iki yıllık süreyi, günümüzde Kâzım Karabekir Paşa Müzesi olarak kullanılan Erenköy’deki evinde geçiren Karabekir Paşa, belgeleri toplayarak ünlü İstiklal Harbimiz kitabını hazırladı. Daha çocukluk dönemlerinde not almayı alışkanlık edinmiş olan Karabekir Paşa sadece Kurtuluş Savaşımızla ilgili değil; I. Dünya Savaşı, İttihat ve Terakki Cemiyeti, Ermeni ve Kürt meseleleri ile Bulgar ve Alman orduları hakkında pek çok eser yazdı. Bunların bir kısmı sağlığında,   bir kısmı da vefatından sonra ailesi tarafından yayımlandı.

Karabekir’in eserleri savaş ve siyaset ile sınırlı değildir. Kurtuluş Savaşı’nın en çetin günlerinde bile kimsesiz çocuklarla ilgilenmekten ve onları kendi öz evlâdı gibi sevgi ile bağrına basmaktan büyük mutluluk duyan Karabekir, o günlerin çok zor koşulları altında çocuklar için okullar açmış, kurslar düzenlemiş, çocukları koruma cemiyeti kurmuş, eğitici-öğretici oyunlar yazmış, tiyatro, müzik spor çalışmalarını sağlamıştır. Bu dönemlere ait “Çocuk Davamız”, “Şarkılı İbret” ve “Öğütlerim” adı altında pedagojik kitapları vardır.  Ayrıca okumayı teşvik için yılda bir günü Kitap Bayramı olarak saptamış ve Doğunun kalkınmasına katkıda bulunmak ideali ile matbaacılık, havacılık, elektrik ve sinema okulları açmış, ebelik, acil yardım ve bunlara benzer birçok kursları da başlatarak birçoğunda kendisi de fiilen öğretmenlik yapmıştır. Şehit çocuklarına gösterdiği bu yakın ilgiden dolayı “Yetimler Babası” olarak da bilinmektedir. Karabekir büyük bir insan olduğunu sadece şehit çocuklarını himayesine almakla kanıtlamamış ayrıca savaşta ana babasını kaybetmiş Ermeni çocuklarının da Trabzon’daki Hıristiyan yetimhanesine gitmelerini sağlamış, onların dini üzerinde bir baskı yapmamıştır. Bunun karşılığı Ermeni yetimlerinin kendisine hazırlayıp hediye ettiği tabloda en net şekilde görülür.

Karabekir Paşa’nın Almanca, Fransızca, Rusça, Arapça bilgisi sayesinde birçok dilden eser bulunduran zengin kütüphanesi bugün halen korunmaktadır. Batı kültürüne hâkim olmanın da etkisi ile Klasik Batı müziğine meraklı olan Karabekir kendisinin keman çalmasının yanı sıra savaş yıllarında dahi askerlere orkestra kurdurmuş, onların morallerini yüksek tutmaya gayret etmiştir.

Kâzım Karabekir (23 Temmuz 1882, İstanbul – 26 Ocak 1948, Ankara)

Baba mesleğini seçerek askeri öğrenim gördü. 1902’de Harbiye Mektebi’ni, 1905’te Erkân-ı Harbiye Mektebi’ni birincilikle bitirdi ve kurmay yüzbaşı oldu. Kurmay stajını Manastır’da Üçüncü Ordu emrinde tamamladı. 1907’de Enver Bey (Paşa) ile birlikte İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Manastır şubesini kurdu. 1909’da, 31 Mart Olayı patlak verince, Hareket Ordusu’nun İkinci Tümen kurmay başkanı olarak isyanın bastırılmasında görev aldı. 1912’de binbaşı rütbesiyle Balkan Savaşı’na katıldı. 1914’te yarbaylığa, 1915’te albaylığa, 1918’de mirlivalığa (tuğ-tümgeneral) yükseldi. 2 Mart 1919’da Erzurum’daki 15. Kolordu komutanlığına atandı ve Milli Mücadele hareketine katılan ilk komutanlardan biri oldu.

Erzurum Kongresi’nin düzenlenmesinde büyük emeği geçti. Milli Mücadele hareketi boyunca Edirne milletvekili ve Doğu cephesi komutanı olarak görev yaptı. 1920’de, Ermenilerce işgal edilen toprakları geri aldıktan sonra, 31 Ekim 1920’de ferikliğe (korgeneral) yükseltildi ve 2 Aralık 1920’de Ermenilerle Gümrü Antlaşması’nı imzaladı. Milli Mücadele hareketi başarıya ulaştıktan sonra Ankara’ya geldi ve 30 Ekim 1922’den başlayarak TBMM’nin çalışmalarına katıldı. Ordudaki görevlerinden izinli sayılan asker milletvekillerinin Meclis veya ordudaki görevlerinden birini seçmeleri kararlaştırılınca, 24 Kasım 1924’te milletvekilliğini tercih ederek Birinci Ordu komutanlığından ayrıldı. 9 Kasım 1924’te Halk Fırkası’ndan istifa ederek 17 Kasım 1924’te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nı kurdu ve bu partinin başkanlığına getirildi. Partinin 3 Haziran 1925’te hükümetçe kapatılmasından sonra milletvekilliğini bağımsız olarak sürdürdü. 1926 yazında İzmir’de Atatürk’e karşı bir suikast planının ortaya çıkarılmasından sonra, ülkenin önde gelen muhalifleriyle birlikte İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı. Ama suikastle ilgisi görülmeyerek beraat etti. 1 Mart 1927’de milletvekilliği sona erince ordu kadrosunda açığa alındı, aynı yıl emekliye sevk edildi. Bu tarihten başlayarak, 12 yıl boyunca, İstanbul Erenköy’deki bugün müze olan köşkünde, siyasetin dışında bir hayat sürdürdü ve anılarını kaleme aldı. 26 Ocak 1939’da yapılan ara seçimde yeniden İstanbul milletvekili oldu. 1946’da seçildiği TBMM başkanlığı görevindeyken Ankara’da öldü.

 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.