Bayburt Postası - Pekmezci, 15 Temmuz gecesinde 251 vatandaşın şehit düştüğünü, yaklaşık 2200 vatandaşın gazi olduğunu hatırlatarak, "Darbecilerin gasp ettiği tanklar altında ezilseler de teslim olmayan, savaş uçaklarının sortileri ve sonik patlamalarına boyun eğmeyen, helikopterlerden açılan ateşlere hedef olsa da korkmayan, meydanlarda, yollarda, köprülerde direne direne devleşen aziz millet evlatlarıyla ne kadar övünsek azdır" dedi.
Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci, “15 Temmuz 2016 gecesi, yüz yıllar boyunca milli hafızalardan çıkmayacak vahşet dolu teşebbüs ve vahim hadiselere sahne olmuştur. Bundan tam 5 yıl önce Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içine sirayet etmiş ihanet içerisindeki bir kadro devleti işgal, iç barış ve huzur ortamını imha etmek için harekete geçti. Türk Milleti bu cennet gibi vatanda huzur içerisinde yaşarken birleri nifak tohumları sokarak ülkeyi ele geçirme, millet egemenliğini elde etme adına bir gayretin içinde oldu” dedi.
“Türkiye üzerinde hesap yapan, aziz milletimizin birliğine ve dirliğine kanlı cephe açan iç ve dış işgal güçleri, ülkemizdeki işbirlikçileri FETÖ’yü kullanıp silahlandırarak emellerine ulaşmak istemişlerdir” diyen Pekmezci, açıklmasının devamında şunları kaydetti:
“Devletin düşmana karşı kullanmak için aldığı silahlarla, tanklarla, uçaklarla, helikopterlerle, her türlü teçhizatla kendi vatandaşına, kendi insanına saldıran yine içimizden birileriydi. 15 Temmuz gecesi, başta Ankara ve İstanbul olmak üzere yaklaşık 251 vatandaşımızı kaybettik. Yaklaşık 2200 vatandaşımız gazi oldu. Darbecilerin gasp ettiği tanklar altında ezilseler de teslim olmayan, savaş uçaklarının sortileri ve sonik patlamalarına boyun eğmeyen, helikopterlerden açılan ateşlere hedef olsa da korkmayan, meydanlarda, yollarda, köprülerde direne direne devleşen aziz millet evlatlarıyla ne kadar övünsek azdır.
Biz dün nasıl ki, Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da, İstiklal Savaşı’nda bu cennet vatanımız için mücadele ettiysek 15 Temmuz gecesi de insanlarımızın her bir ferdi aynı gaye etrafında toplanıp bu cennet vatan için can vermeye hazırlandı. Bundan bin yıl önce Malazgirt’te bu coğrafyayı vatan yapan inanış ve irade de aynıydı. 1292’de Söğüt’te temelleri atılan ve mayalanan inanç aynı iradeyi kapsıyordu. 1453’te İstanbul kapılarındaki irade de aynıydı.
15 Temmuz 2016’da çelik ve demir, bir kez daha iman ve cesaret karşısında eridi. Darbe girişiminin ilk anlarından itibaren milletimiz, tüm farklılıklarını bir tarafa bırakarak, darbecilere karşı yekvücut oldu.
Milli iradeyi hiçe sayan gafiller, büyük Türk milletinin cesaretini, vatanperverliğini, Türk milleti bağımsızdır, bağımsız kalacaktır. Gök kubbede bayrağımız ve ezanımız hep var olacaktır' yeminini hesaba katmamış ve hak ettikleri cevabı almışlardır. Türk milleti vatanında Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’ndan sonra ilk kez namus ve haysiyet müdafaası yapmıştır.
Ülkemizi bu FETÖ’cü ihanet çetesi mensupları aracılığıyla, bu vatan hainleri vasıtasıyla teslim alabileceklerini sanarak 15 Temmuz akşamı harekete geçenler, ertesi gün akşam olmadan aziz milletimiz tarafından hüsrana uğratılmışlardır. O karanlık gece, verilen destansı mücadeleyle parlak bir zafere dönüşmüştür.
Bundan beş yıl önce 15 Temmuz gecesi, muazzez değerlerimizin arkasına gizlenen FETÖ’nün hain darbe girişimine hep birlikte şahit olduk. İhanet şebekesi olan bu örgüt, istiklal ve istikbalimizi hedef aldı. Vatanımıza, devletimize ve aziz milletimizin canına kastetti.
Büyük Türk milleti olarak bize düşen 15 Temmuz ve sonraki süreçte oluşan birlik ve beraberliğimizi daha sıkı bir hale getirip dünya üzerinde hiçbir kuvvetin geçemeyeceği millet duvarını sapasağlam dimdik ayakta tutmaktır. Üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanca hedeflerle çevrilmiş Türkiye’nin milli birlik ve kardeşlik bağlarını güçlendirmekten başka seçeneği yoktur.
Bu vesile ile milleti, vatanı, bayrağı uğruna canını veren tüm şehitlerimizle birlikte 15 Temmuz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyor, hayırlı ve uzun ömürler diliyorum.”
