Febus Medya - Hatırlıyoruz… Yazın ortasında Haliç’te almıştık soluğu, Sütlüce’ye gelmişken bir Miniatürk’ü gezelim dedik. Modellerin arasında gezerken, turistlerin keyifle eserleri incelemeleri dikkatimizi çekti.
"Ah bir de buranın bir cep modeli olsa, yanlarında götürmek isterlerdi herhalde…"
Derken!
İstanbul’u bir kitaba yerleştirebilir miyiz sorusu takıldı aklımıza… Araştırmalara başladık ve evet tam da istediğimiz cevabı bulduk…
Yeni bir şey değildi cevabı, çocukluğumuzdan kalma anılarda şöyle bir dolanınca önümüzde beliriverdi birden. O dönemki çocuksu heyecanımızla birlikte…
3 boyutlu kitapları araştırmaya başladık ve sayısız eserle karşılaştık. Çocuk kitapları, hayvanlar alemi, Dinazorlar -Harry Potter filminin bile 3 boyutlu kitabını yapmışlar- ve diğer çalışmalardan farklı birkaç tane de mimari yapı ile ilgili 3B, yani yurtdışında bilinir adıyla pop up, kitap çalışmalarını inceleme fırsatı bulduk. Yaşasın internet!
Başta düşünceden ibaret olan -ki çoğumuza göre hala hayal sayılırdı- fikrimizi hayata geçirmeye koyulduk. Kızkulesi’ni gözümüze kestirip modelini çıkartmaya çalışarak başladık projeye. İlk denemelerimiz tam bir hayal kırıklığıydı, haftalar geçmesine rağmen hala başlangıçta saymamız da öyle… Sonunda farklı bir modeli çalışmaya başlama kararı -sanırız işe devam etmemizi sağlayan da buydu- en doğru karar olmuştu. Altı ayın sonunda kabusumuz haline gelmiş olan Kızkulesi’ni çalışmaya geldi sıra, tabi öncesinden farklı olarak edinmiş olduğumuz tecrübeyle. Model çıktığında biz bile şaşırdık neden daha öncesinde yapamadığımıza.
Ve sonunda ilk model kitabımız çıktı ortaya. Bir yılın sonunda -tam olarak 365 gün değilse de- Koca İstanbul’u elimizde tutuyorduk. Bize yarattığı bu büyük mutluluğu küçük mutluluklar şeklinde herkesle paylaşmak istedik ve ilk pop up kitabımızı bastık:
İstanbul 3D Pop Up Book
Bu arada çalışmamız sonrasında bu tekniğin geçmişini de inceleme fırsatı bulduk. 3 boyutlu anlatımlı kitapların 14. yüzyılda, el yazması bilim kitaplarında kullanıldığı bilinmekteymiş. Bu kadar eskiye dayanması açıkçası bizi de şaşırttı. Acaba o dönemde nasıl bir yapıştırıcı kullanmışlardı, bu da bizim için ayrı bir merak konusu halen!
