'Bayburt, Çoruh'un Tacı'

Gazeteci-yazar ve fotoğraf sanatçısısı Engin Kaban, Bayburt’u ulusal yayın organı Magma Dergisi’nde yazdı.

'Bayburt, Çoruh'un Tacı'
Bayburt Postası - Gazeteci-yazar ve fotoğraf sanatçısısı Engin Kaban, Bayburt’u ulusal yayın organı Magma Dergisi’nde yazdı. Geçmişte Atlas, Geo, Skylife gibi ulusal yayın yapan dergilerde Bayburt’u yazan ve aynı zamanda gazetemizin yazarları arasında da yer alan Kaban, 15. sayı ile yayın hayatına devam eden Magma Dergisi’nin Ağustos sayısına Bayburt’u taşıdı.
 
Engin Kaban, 130 sayfa yayınlanan Magma Dergisi'nin 12 sayfa gibi geniş bir bölümünde ‘Bayburt Çoruh’un Tacı’ adlı dosya ile yer aldı. Bayburt Kalesi, Çoruh Nehri, Çımağıl Mağarası, Aydıntepe Yer Altı Şehri, son yıllarda ününe ün katan Derebaşı Virajları başta olmak üzere Bayburt’un tarihi ve turizm değerlerini yazısında işleyen, özellikle kentteki mimari anlayışa; çarpık yapılaşmaya eleştiri getiren, yine köylerdeki eski dokunun kaybolduğunua dikkat çeken Kaban, yörenin kaderi göçe ise özel vurgu yapıyor.
 
Eskiden köylerde canlı olan hayvancılığın bugün nüfusla birlikte eridiğini rakamlarla anlatan Kaban, yazısında bir tersine göç hikâyesinden ise özel olarak bahsediyor.

Yıllar sonra amcasının çağrısı ile İstanbul’dan bir başına köyüne dönen Nihal Kaban’ın her yönüyle ilgi çeken hikâyesine geniş yer veriyor Engin Kaban. İşte o satırlar:

“Fısdıldar gibi ağzından o tek kelime düşüyor: “Pişmanım...”

“Bayburtlular’ın deyimiyle “ganayahlı” (kadın) haliyle baba yurduna yerleşip hayvancılık yapmaya başlayan Nihal, İstanbul’da doğup büyümüş. Doğrusu, pek düşünmeden karar verdim, diyor. “Kentin o gürültüsü, patırtısı, trafiği canıma tak etmişti. Emekli de olmuştum. Amcamlar davet edince kırmadım, atladım geldim.” İlk gördüğü anda buralara vurulmuş. Hayvancılık fikri de kafasına yatınca, varını yoğunu satıp buraya bir ev ve satın aldığı koyunlar için bir de kom (hayvan barınağı) yaptırıp başlamış yeni hayatına. “Beş yıl oldu, ilk zamanlar çok zorlandım ama zamanla her şeye alışıyor insan” diyor ve gözlerini uzaklara dikiyor. Bekâr ve üstelik başı açık bir kadının hayvancılık yapması, koyun sürmesi olacak iş değil ama o, yirmi koyunla başladığı işini, iki yüz koyuna çıkarmış. Anlatacak diye bekliyorum ama susuyor. Derken ayın şavkı vuruyor dağlara. Bağıra çağıra konuşan köylülerin sesi duyuluyor belli belirsiz. Mikrofon cızırtısının ardından ezan okunmaya başlıyor. Ezan sesine, köpeklerin uluması karışıyor. Ardından derin bir sessizlik... Ve fısdıldar gibi ağzından o tek kelime düşüyor: “Pişmanım...”  

Bayburt'la ilgili tarihi bilgilere yer verilen, günlük yaşantılardan alıntılarla zenginleştiren ve son yıllarda Bayburt'u turizm alanında taşıyan Baksı Müzesi'nin de işlendiği 'Bayburt Çoruh'un Tacı' isimli dosya için tıklayınız...    

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Temuçin 8 yıl önce

Bayburt tarihi yapıları, turizme açık alanları, kültürel dokusu ve edebi varlığı ile yayın organlarında yer aldıkça yerellikten genelliğe adım atacaktır. Bayburtlu aydınlara, düşünürlere, STK'lara, yerel yönetimlere büyük sorumluluklar düşmektedir. Sayın Engin Kaban'ın bu alandaki çalışmaları yıllardır türlü dergilerde yayınlanmaktadır. Bu özgün sanatçının desteklenmesi gerekmektedir.