Yüzbaşı Agah, bunu hak edecek ne yaptı?

Bayburt Postası - Büyük Taarruzun 87. Yıldönümü nedeniyle geçtiğimiz hafta başlayan 30 Ağustos Zafer Haftası, yurdun dört bir yanında düzenlenen törenler sonrasında dün sona erdi. Hafta boyunca süren kutlamalar, Başkumandanlık Meydan Muharebesinin başladığı Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesinde meşaleler eşliğinde yapılan gece etkinlikleriyle başladı. Afyon Kocatepe Üniversitesi'nin 2005 yılında başlattığı ve Kocatepe Zafer Yürüyüşü olarak adlandırılan bu etkinlik, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın 14 kilometrelik güzergah üzerinde, Şuhut ilçesinden Kocatepe'ye geçişini ifade ediyor.

Yüzbaşı Agah, bunu hak edecek ne yaptı?

Yüzbaşı Agah, bunu hak edecek ne yaptı?Bayburt Postası - Büyük Taarruzun 87. Yıldönümü nedeniyle geçtiğimiz hafta başlayan 30 Ağustos Zafer Haftası, yurdun dört bir yanında düzenlenen törenler sonrasında dün sona erdi. Hafta boyunca süren kutlamalar, Başkumandanlık Meydan Muharebesinin başladığı Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesinde meşaleler eşliğinde yapılan gece etkinlikleriyle başladı. Afyon Kocatepe Üniversitesi'nin 2005 yılında başlattığı ve Kocatepe Zafer Yürüyüşü olarak adlandırılan bu etkinlik, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın 14 kilometrelik güzergah üzerinde, Şuhut ilçesinden Kocatepe'ye geçişini ifade ediyor.

 

Bu yıl beşincisi düzenlenen Zafer Yürüyüşü, üniversite öğrencileri, bazı il temsilcilikleri, sivil toplum örgütlerinin yanı sıra yüksek rütbeli subaylardan oluşan askeri erkânın katılımıyla yaklaşık 10 bin kişiyle gerçekleşti.

Her geçen yıl daha da büyüyerek geleneksel bir etkinliğe dönüşen Zafer Yürüyüşü, yurdun her tarafından gelen temsilci gruplar sayesinde, birlikteliğin en güzel örneğini teşkil ediyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Şemdinlili Binbaşı Galip Bey, Rizeli Yüzbaşı Hasan Hüseyin, Sinoplu Üsteğmen Hulusi, Ilgınlı Er Halil Ömer, Giresunlu gönüllü Er Dursun ve daha niceleri…

22 Ağustos 1922 gecesine kadar atlar ve kağnılar üzerinde Kocatepe ve civarına yerleşen bu yiğitler, o gün şehit düştükleri bu tepede yaşadıkları gibi, doğdukları memleketlerinde birer simgesi olmuşlardır.

Bu yiğit kahramanların her biri Afyon Kocatepe’nin yanı sıra doğduğu topraklarda da unutulmuyor; gerek resmi, gerekse sivil toplum örgütleri tarafından düzenlenen etkinliklerle anılıyor ve doğdukları şehirlerde tekrar vücut buluyorlar.

Anılmayı ve yad edilmeyi hak eden bir diğer kahraman ise 26 Ağustos 1922 gecesi Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle saldırıya geçip, Büyük Taarruz’un ilk şehitlerinden biri olan Bayburtlu Yüzbaşı Agah Bey’dir.

Yüzbaşı Agah Efendi Şehitliği; her yıl devletin zirvesini ağırlıyor. Bir BAYBURTLU yiğidin adını taşıyan bu şehitlik, Afyonkarahisar’ın Kurtuluşunu ve Başkumandanlık Meydan Muharebesini temsil ettiği kadar, Bayburt’u da temsil ediyor.

Hal böyleyken ve de büyük bir anlam yüklüyken, her yıl düzenlenen ve geleneksel hale dönüşen Zafer Yürüyüşü’ne katılarak, Bayburt’u kim, nasıl, ne şekilde temsil ediyor?

Bayburtlu Yüzbaşı Agah’ı orada tek başına bırakmakla, şehitliğin yanı sıra temsili de ona yüklemekle haksızlık yapmıyor muyuz? Ki, o orada tek değil. Şehit arkadaşları yanında, Afyonlular, Şemdinlililer, Rizeliler, Sinoplular, Ilgınlılar, Giresunlular yanında.

Bir tek biz yokuz!

Bayburt Valiliği, İl Özel İdaresi, İl Genel Meclisi, Bayburt Belediyesi, Belediye Meclis Üyesi, Bayburt Üniversitesi, İl Kültür Müdürlüğü, Aydıntepe Kaymakamlığı, Demirözü Kaymakamlığı, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Yüzbaşı Agah İlköğretim Okulu, istanbul-Ankara-İzmir-Bursa Dernekleri, siyasi partiler, dernekler, esnaf grupları, mahalleler, vatandaşlar… Hatta Gazeteciler Cemiyeti ve hatta okurları ile birlikte Bayburt Postası...

Birimiz veya hepimiz...
Bayburtlu Yüzbaşı Agah’ı, bu etkinliklerde daha ne kadar yalnız bırakacağız?

Onun yanında olmak, gururlandırmak, onurlandırmak için, bir organizasyon, bir gezi, birkaç otobüs, birkaç gönüllü, birkaç bayrak, birkaç afiş, birkaç ruh bulup buluşturup, bir araya gelip, Afyon’a gidemeyecek kadar aciz miyiz?

Biz Neyiz?

Şemdinlili Binbaşı Galip Beyin hemşerileri, Rizeli Yüzbaşı Hasan Hüseyin’in hemşerileri, Sinoplu Üsteğmen Hulusi’nin hemşerileri, Ilgınlı Er Halil Ömer’in hemşehrileri, Giresunlu gönüllü Er Dursun’un hemşerileri ve daha niceleri kadar değil miyiz?

Önceki gün, herkes oradaydı, tahmin edin kim yoktu?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.