"Yurdunu Allah'a bırak çık yola… "Cenge!" deyip çek ki vatan kurtula…"
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy
*
1916 senesinin Şubat ayı… Soğuk ve fırtınalı bir gün. Müezzin yanık sesiyle ezan okuyor, Bayburt'ta kalan ihtiyarlar camiye doluyorlardı. Cami cemaatinin ihtiyar oluşunun, eli silah tutanların askere sevk edilmesinden başka bir anlamı yoktu.
Hoca, selam verirken camiden içeriye bıyıkları buz tutmuş, uzak yoldan geldiği belli olan bir asker girdi:
- Aşkale'den geliyorum. Erzurum işgal edildi. Düşman kuvvetleri Aşkale istikametinde yürüyor. Sizin de muhacir olmanız için kumandan beni buraya gönderdi.
Aradan yükselen bir ihtiyarın sesi caminin sükûnetini ihlal ediyordu:
- Biz ne güne dururuz, anamız bizi bu günler için doğurmamış mıdır?
Hoca Ali Efendi, cemaati sükûta davet ettikten sonra, askerle aralarında şöyle bir muhavere olmuştu:
- Ne zaman geldin?
- Şimdi...
- Süvari misin?
- Evet...
- Aşkale'den ne zaman çıktın?
-Sabah namazından sonra...
- O zaman düşman neredeydi?
- Ilıca'yı geçmiş, Kandilli istikametinde yürüyordu. Kuvvetlerimiz ise geri çekiliyordu. Aşkale muhacirlerinin bu kış kıyamette rahatça yollarına devam etmeleri için, çekilmemiz çok şiddetli oluyor. Her tepede, her dağda saatlerce muharebe devam ediyor.
- Son müdafaa hattımız nerede olacak?
- Şimdilik belli değil...
Muhavere bu şekilde biterken Hoca, cemaate dönerek:
- Ey cemaat, vakit çok kısa, düşmanlar ise durmadan ilerliyor. Müstevliler Erzincan istikametinde ilerlemeleri için ilk önce Bayburt ve civarını işgal etmeleri lazımdır. Burasını işgal etmesi için tek yol var; o da Kop Dağı'dır. Yapacağımız iş, şimdi halkı burada toplayalım, anlaşalım ve düşmanı Kop Dağı'nda karşılayalım!
***
Devam edecek…
(1916 kışında, fırtınaya, gülleye karşı, sırtı vatana, yüzü düşmana dönük kahramanların destanı... Tarihi kaynaklarda çok az gösterilen bu destan, öyle birkaç cümleyle geçiştirilemez! Milletin kaderini etkileyen Kop Savunması'ndaki yaşanmışlıklar ve savaşın önemini ortaya koyan tarihi anlatımlar, Bayburt Postası Gazetesi'nde ve burada olacak...)
***
Devam edecek…
(1916 kışında, fırtınaya, gülleye karşı, sırtı vatana, yüzü düşmana dönük kahramanların destanı... Tarihi kaynaklarda çok az gösterilen bu destan, öyle birkaç cümleyle geçiştirilemez! Milletin kaderini etkileyen Kop Savunması'ndaki yaşanmışlıklar ve savaşın önemini ortaya koyan tarihi anlatımlar, Bayburt Postası Gazetesi'nde ve burada olacak...)
Kop şehitlerini, şair zihniyi,Bamsı beyreği, Abdulvahap gazi'yi ve nice ulusal ve uluslar arası gerçekleri;
Bayburt'un elinde kalesinin olmasında fırsat bilerek, filim şirketlerinin Bayburt'a davet edilerek Bayburt'un tanıtımı ve ekonomisinin gelişimini temin adına çalışma yapıla bilir(tabii ki şunu unutmadan tarihi soytarılıkların ve saptırmaların olduğu filim çekimleri için izin verilsin ve böyle projeler yapılsın istemeyiz.) Bayburt'un kendine değerlerini anlatan ve Türk tarihi geçmişindeki önemli konuları anlatan filmler olabilir ve uluslar arası filim şirketlerine'de davetler yapılabilir. Bunların olması için kale içi ve dışı restorasyonunu bir an önce tamamlanması önem araz eder diye düşünüyorum.Bu vesile ile Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, Akif'in dediği Allah bir daha bu millete istiklal marşı yazdırmasın, AMİN
DEVAMI İÇİN TIKLAYIN ►►►http://www.bayburtpostasi.com.tr/medya/dede-korkut-un-kahramani-dirilis-in-fenomeni-oldu-h12965.html
Bayburt Postası