Bayburt Postası - Bayburt Müftülüğünce Çanakkale Zaferi'nin 101. yıl dönümü ve 18 Mart Şehitleri Anma Günü kapsamında program düzenlendi.
Şair Zihni Kültür Merkezi'ndeki programda konuşan Vali Yusuf Odabaş, Çanakkale Savaşı'nın vatan bütünlüğünün tehlikeye girdiği, düşman istilalarının yoğunlaştığı bir sırada, silah, teçhizat, sayı yönünden çok üstün olan düşman istilalarına karşı kazanılmış bir zafer olduğunu söyledi.
"Çanakkale geçilmiş olsaydı Türkiye Cumhuriyeti kurulamayacaktı" diyen Odabaş, şunları kaydetti:
"Tarih Çanakkale'de bir kez daha gösterdi ki hedefi ne olursa olsun kuvvete dayanan bütün emperyalizmler geçicidir. Hakka dayanmayan bütün güçler, kuvvetler, emperyalistler, sömürüler, katliamlar, güçsüz ve zayıftır. Milletimizi hırpalayabilir, zarar verebilir ama milletimizi asla yok edemeyecektir. İşte Çanakkale Zaferi bu düşünce saiklerine karşı, zulme karşı iman, iman gücü zayıf olanlara karşı Anadolu'nun büyük bir zaferidir."
Daha sonra programda konferans veren Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Göktaş ise Çanakkale Zaferi'nin bir milletin kanlarıyla yazdığı destan olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"Hafızamızı kaybetmek istemiyoruz, hafızasını kaybeden insanların dünü yoktur, bugünü yoktur ve yarını da olmayacaktır. Onun için biz tarihten aldığımız hızla istikbale bakacağız. Tarih bizim istikbalimizi aydınlatan bir ışık olacak. Dostumuzu da unutmayacağız, düşmanımızı da. Dün bütün teknik donanımıyla boğaza saldıran o düşmanımız bugün ajanlarıyla maalesef bizi bin yıllık kardeşlerimizden ayırmak için çabalıyor."
Program dua okunmasıyla sona erdi.
Şair Zihni Kültür Merkezi'ndeki programda konuşan Vali Yusuf Odabaş, Çanakkale Savaşı'nın vatan bütünlüğünün tehlikeye girdiği, düşman istilalarının yoğunlaştığı bir sırada, silah, teçhizat, sayı yönünden çok üstün olan düşman istilalarına karşı kazanılmış bir zafer olduğunu söyledi.
"Çanakkale geçilmiş olsaydı Türkiye Cumhuriyeti kurulamayacaktı" diyen Odabaş, şunları kaydetti:
"Tarih Çanakkale'de bir kez daha gösterdi ki hedefi ne olursa olsun kuvvete dayanan bütün emperyalizmler geçicidir. Hakka dayanmayan bütün güçler, kuvvetler, emperyalistler, sömürüler, katliamlar, güçsüz ve zayıftır. Milletimizi hırpalayabilir, zarar verebilir ama milletimizi asla yok edemeyecektir. İşte Çanakkale Zaferi bu düşünce saiklerine karşı, zulme karşı iman, iman gücü zayıf olanlara karşı Anadolu'nun büyük bir zaferidir."
Daha sonra programda konferans veren Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Göktaş ise Çanakkale Zaferi'nin bir milletin kanlarıyla yazdığı destan olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"Hafızamızı kaybetmek istemiyoruz, hafızasını kaybeden insanların dünü yoktur, bugünü yoktur ve yarını da olmayacaktır. Onun için biz tarihten aldığımız hızla istikbale bakacağız. Tarih bizim istikbalimizi aydınlatan bir ışık olacak. Dostumuzu da unutmayacağız, düşmanımızı da. Dün bütün teknik donanımıyla boğaza saldıran o düşmanımız bugün ajanlarıyla maalesef bizi bin yıllık kardeşlerimizden ayırmak için çabalıyor."
Program dua okunmasıyla sona erdi.
Yahu bir tane tarihçi yok muydu ?" Dostumuzu da unutmayacağız düşmanımızı da" ne ya bu söylem bir ilahiyatçıya yakışır mı? Bütün dünya düşmanımız hatta Hunlar'a saldıran Çin'den tut Umumi Harb'te Osmanlı'ya ihanet eden Araplara kadar hepsi düşmanımız çok şükür.