Çalık: "Tehcir, bizim şerefimizdir"

Siyaset Bilimcisi Dr. Mustafa Çalık, "Tehcir bizim şerefimizdir. Türk tarihinin en doğru kararlarından biridir. Tehcir ve Lozan, Türk milletinin ve devletinin bekasını koruyan en önemli kararlardır" dedi.

Çalık: "Tehcir, bizim şerefimizdir"
Bayburt Postası - Siyaset Bilimcisi Dr. Mustafa Çalık, "Tehcir bizim şerefimizdir. Türk tarihinin en doğru kararlarından biridir. Tehcir ve Lozan, Türk milletinin ve devletinin bekasını koruyan en önemli kararlardır" dedi.

Bayburt'un Düşman İşgalinden Kurtuluşu'nun 98. yıldönümü kapsamında 'Ermeni Meselesi' konulu bir konferans düzenlendi. Siyaset Bilimcisi Dr. Mustafa Çalık'ın konuşmacı olarak katıldığı yaklaşık 2 saat süren konferansa ilgi yoğun oldu.

Belediye Başkanı Mete Memiş'in selamlama konuşması ile başlayan programda konuşan Mustafa Çalık, 1895 Eylül ayında başlayan, 1896 Aralık ayına kadar 15 ay süren Anadolu'daki ilk Ermeni ayaklanmalarıyla başladığı konferansta, 2 Meşrutiyet ve 1915 ayaklanmaları hakkında konuştu. Tehcir Kanunu hakkında da bilgiler veren Çalık, Ermeniler'in salimen ulaştırılmak üzere tehcir edildiğine dikkat çekti. 

"En acı ve en haysiyetli toplu mezar"

Bayburt'un Türk, İslam ve medeniyet tarihinde önemli bir yeri olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Çalık, "Eski evler, konaklar dile gelse de bu şehirde neler yaşandı anlatsa diye geliyor bazen aklıma. Cumhuriyet Oteli'nin üst katında bir çok genç kız ve gelin kendini aşağıya atmıştır. Paşa sıfatına kurban olsun, Taşnak ve Hınçak çeteleri tarafından eğitime tabii tutulmuş Ermenilerin milis generali Arşak ve çetesinin yaptığı zulümler bu sonuçları doğurmuştur. Hâlâ Kırzı Köyü'nde açılmamış kuyular vardır. Bu kuyulardan kaç kadın kucağında çocuğuyla atlamıştır. Rivayet ediyor yaşılar; 'bir kuyuda 3 gelin, diğer kuyuda 5 gelin' diye. Toplu mezar kavramının en acı ve en haysiyetli numuneleri vardır Bayburt'ta. Bunları Bayburt yaşamıştır" dedi. 

Hıyanet ve gaflet korosu 

Tehcirin 101. yılı dolayısıyla yine soykırım yalanının gündeme geleceğini söyleyen Çalık, şunları söyledi:

"Bu yıl 101. yıl korosu kurulur. Hıyanet korosu ve o hıyanete ortak gaflet korosu yine başlayacaklar ortak yayına. 101. seneyi devriyesi diye tehcirin. Yine yalan rüzgarları esecek. Bu iskan politikasını, yani göçürme politikasını soykırım diye vasıflandıranlar acaba Ermenileri çok düşündüklerinden mi yapıyorlar? Ermenileri çok düşünüyorsalar sefaret içindeki şu küçücük Ermenistan'ın elinden niye tutmuyorlar? Mesele Ermenistan değil, Türkler ve Osmanlı. Çünkü Osmanlı ve Türkler onların yaptıkları tüm haksızlıkların, soykırımların karşısında durmuştur. Mazlum milletleri her zaman savunmuştur. Mesela Ruslar'ın Lehistan-Polonya işgalini sonuna kadar tanımamış ve asla kabul etmemiştir. Ve şunu da belirtelim, Osmanlı Ermeni meselesi demezdi buna Ermeni patırtısı derdi. Biz de öyle görelim."

"Göstermelik dahi olsa yargılanan Ermeni gösterin"

Ermeni mezaliminde yaşananlara da değinen Çalık, Ermenilerin en adi suçları işlemelerine rağmen yargılanmadıklarına vurgu yaptı.

Osmanlı'da 1. Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan Divan-ı Harp mahkemelerinde yargılanan Türk subaylarını örnek gösteren Çalık, "Türk aile yapısında en önemli unsur anneanneler ve babaannelerdir. Çünkü Türk kadını yaşlandıkça ağırlığı ve değeri yükselir. Bunu Avrupalı sosyologlar da söyler. İşte Ermeniler bırakın kadın, kızı 70 yaşındaki bir Türk kadınını kirletmek gibi cinsi sapıklığın da ötesi bir durum göstermişlerdir. Bunlardan bir tanesinin Ermenistan'da yargılandığını göstersinler. Bunlar 80 yaşındaki komşularına tecavüz ettiler. Çocuklarına tecavüz ettiler. Peki Ermenistan'da göstermelik dahi olsa yargılanan bir kişi gösterin bakalım" şeklinde konuştu.
 
1895-1896 yılları arasında meydana gelen Ermeni İsyanı, 1909'de 2. Meşrutiyetin ilanından sonra 31 Mart İsyanı ile 01 Nisan'da gerçekleşen Adana İsyanı hakkında doyurucu bilgiler veren Çalık, Enver Paşa, Cemal Paşa ve Talat Paşa'dan övgüyle bahsetti.

Tehcir ve Lozan
 
Cemal Paşa'nın 1909'da yaşanan Adana İsyanı'ndaki rolünden bahseden Çalık, Enver Paşa'nın tehciri ilk dile getiren kişi olduğunu ve Talat Paşa'nın bunu uygulayarak Türk milletinin ve devletinin bekasını koruduğunu kaydetti.

Çalık, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Osmanlı'nın tehcir kanunu soykırım yapıldı diye iddia ediliyor. Halbuki bu, Ermenilerin; Balkanlarda Sırplar, Yunanlılar, Bulgarların başardığını biz niye başarmayalım diye kalkıştığı bir durumun sonucudur. Osmanlı Hükümeti, Balkanlarda yaşanan felaketin Doğu Anadolu'da yaşanmasına müsaade etmemiştir. Bu tehcir kanunu yaşadığımız müddetçe başımızın tacı ve şerefimizdir. Türk tarihinin en doğru kararlarından biridir. 'Tehcir' ve cumhuriyetten sonra 'Lozan' Türk milletinin, Türk devletinin bekasını koruyan en önemli kararlardır."

Çalık, kendisini Bayburt'a davet eden Belediye Başkanı Mete Memiş ve BEKDER Başkanı Mete Emir'e teşekkür etti.  

Vatandaşların ilgiyle takip ettiği konferansa; Bayburt Valisi Yusuf Odabaş, Belediye Başkanı Mete Memiş, Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Uğurlu, Bayburt Üniversitesi Rektörü Selçuk Coşkun, İl Genel Meclis Başkanı Yusuf Elçi, Bayburt Kültür Yardım Derneği Başkanı Faruk Kılıçaslan, kurum amirleri ve davetliler katıldı.

Konuşmasının sonunda Mustafa Çalık'a Vali Odabaş tarafından plaket verildi.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
mustafa yiğit 8 yıl önce

1918 ...21 şubat sabahı bayburt bayram etmiştir,mareşal fevzi çakmak,veli halit
paşainın öncülüğünde,yapılan muharebe,de"(resmi olmayan rakam)"lara göre kop
63000 bin şehit vermiştir,ruhları şad olsun,mustafa çalık bey,bu muhteşem muha-
rebenin ehenmiyetinden bahsetmemesi kaçınılmaz ve diğer tarihçiler not düşmüştür,şehitlerimize c.Allahtan rahmet dilyoruz,ruhları şad olsun

Avatar
Tuncer YAŞAROĞLU Pamukova/SAKARYA 8 yıl önce

Değerli büyüğüm, üstadım. Yine son zamanlarda ülkemizde sayıları oldukça artan şibih aydınlara (aydın benzeri) cevaplarını vermişsin. Ama herkes biliyor ki bunlar "La mahallel irab" hükmünde olan şibih aydınlardır. Bu organizeyi yapanlar teşekkürler. Uzaktakilere yakını yaşattılar.