Bayburt Postası - Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Erhan Usta, "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, muhtemel rejim krizlerinin önüne geçmek amacıyla ülkemizin karşı karşıya olduğu potansiyel tehlikeler gözetilerek, Türk siyasetinin tarihi tecrübelerini ve kendine özgü ihtiyaçlarını nazara alarak tasarlanan, farklı hükümet sistemlerinin muhtelif unsurlarını bir araya getiren, Türk devletine has ve demokratik bir hükümet sistemi modelidir." dedi.
Usta, partisinin Bayburt İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, milletin 16 Nisan'da anayasa değişikliğini oylayacağını ve kendi geleceği hakkında bir karar vereceğini belirtti.
Referandumun millet ve devlet için en güzel şekilde sonuçlanması adına var güçleriyle çabaladıklarını belirten Usta, "Biliyoruz ki 1982 Anayasası ile cumhurbaşkanı çok geniş yetkilerle donatılmış ve yürütme organı, cumhurbaşkanı ve hükümet olarak tanımlanmıştır. Bu düzenleme birçok krize yol açmıştır. 2007 yılında, cumhurbaşkanı seçiminin önüne 367 toplantı yeter sayısı takozu koyan sorumsuzlar aslında sistemsel değişimin önünü açmışlardır. Böylece geniş yetkilerine rağmen neredeyse hiç sorumluluğu bulunmayan cumhurbaşkanlığı, meşruiyet açısından da orantısız olarak güçlenmiştir." diye konuştu.
Usta, bu durumun özellikle 15 Temmuz sonrasında mutlaka çözülmesi gereken bir problem olarak karşılarına çıktığına işaret ederek, Devlet Bahçeli'nin ülke ve millete yönelik muhtemel tehlike ve risklere karşı her daim uyarılar yaptığını ve yol gösterdiğini söyledi.
"Terörle müzakere olmaz PKK'nın kökü kazınmalı diyen, FETÖ konusunda yıllardır hep uyaran, 15 Temmuz'da darbecilere karşı milli ve dik duruş sergileyen, Türkiye'yi uçurumun kenarından alan Devlet Bahçeli'dir." diyen Usta, "Türk milleti şahittir ki Genel Başkanımız hep haklı çıkmıştır. Bugün milletimiz MHP'nin samimiyetini ve haklılığını kabul etmekte ve bizlere büyük bir güven duymaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Usta, Türk milletini yok etme amacında olanların kanlı niyetlerine engel olmanın her vatanseverin gayesi olması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye'nin hükümet etme sistemindeki karmaşa ve fiili dayatmanın yeni bir toplumsal sözleşmeyle giderilmesinin şart olduğunu dile getirdi.
Anayasa değişikliği ile yürütmenin çift başlılıktan kurtarıldığını ve yürütme yetkisinin doğrudan millete verildiğini dile getiren Usta, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, muhtemel rejim krizlerinin önüne geçmek amacıyla ülkemizin karşı karşıya olduğu potansiyel tehlikeler gözetilerek, Türk siyasetinin tarihi tecrübelerini ve kendine özgü ihtiyaçlarını nazara alarak tasarlanan, farklı hükümet sistemlerinin muhtelif unsurlarını bir araya getiren, Türk devletine has ve demokratik bir hükümet sistemi modelidir. MHP, federatif yapıyı esas alan bir başkanlık sistemini, rejim değişikliğini ve bölünme gibi ihtimalleri tamamen ortadan kaldıran bir süreci başlatmış ve sonlandırmıştır."
Türk milletinin tarihi ve kültürel kökleri itibarıyla ayrılık kabul etmeyen bir cevher olduğunu ifade eden Usta, milli birlik ve bölünmez bütünlüğün dayandığı temellerin tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak ve tek dil ülküsü olduğuna dikkati çekti.
Usta, milletin 16 Nisan'da bir parti, bir şahıs, bir fikir, bir siyaset değil önüne koyulan anayasa değişikliğini oylayacağına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu idrak edemeyen CHP'nin başını çektiği kriz ve kaos ittifakı anayasa değişikliğini kötülemek ve karalamak için her çirkinliğe tevessül etmektedir. Tek adama dayalı dikta ve otoriter bir rejim çıkacağı yönündeki iddialar, hem mevcut sistemdeki sorunları göz ardı eden hem de yeni sistemin getirdiği denge ve denetim mekanizmalarını görmezden gelen asılsız ve mesnetsiz iddialardır. Anayasayı okumadan hayır turuna çıkanlar 'tek adama bu kadar yetki verilir mi?' demektedirler. 'Valileri, büyükelçileri, müsteşarları, genel müdürleri tek adam atayacak, can ve mal güvenliği olmayacak, malınıza el konulacak, asgari ücret 500 lira olacak' gibi saçma söylemler geliştirmektedirler. Biz biliyoruz ki bunların kanunla düzenleneceği anayasa metninde açıkça yazmaktadır ve şu anda kanunla düzenlenmiş bulunmaktadır."
Yeni anayasa değişikliğiyle yasama ve yürütme arasındaki denge mekanizmalarının kuvvetlendirildiğini belirten Usta, oylanacak değişiklikle kanun yapma tekelinin TBMM'de olacağını, yürütmenin yasama ve yargı karşısında hesap verebilir hale getirileceğini kaydetti.
"TBMM'ye ilk kez HSYK üyelerini belirleme yetkisi verilmektedir"
Usta, cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin kanun gücünde olmayacağına, kanunla düzenlenen konulara dokunamayacağına, Meclis aynı konuda kanun çıkardığında hükümsüz kalacağını ve Anayasa Mahkemesinin denetimine tabi tutulacağına işaret ederek, şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanı ve yardımcıları ile bakanlar suç işlemeleri halinde Yüce Divana gönderilebilecektir. Mevcut sistemde, 3 üyesini TBMM, 14 üyesini cumhurbaşkanının seçtiği Anayasa Mahkemesinde cumhurbaşkanının seçtiği üye sayısı 12'ye düşürülmektedir. Bu üyelerin görev süresi 12 yıldır. Tümünün aynı anda, aynı cumhurbaşkanı tarafından seçilmesi ne şimdi ne de değişiklikten sonra söz konusu değildir. HSYK yeniden yapılandırılarak yargıda kutuplaşma ve illegal oluşumların sızmasına zemin hazırlayan yapı ortadan kaldırılmaktadır. TBMM'ye ilk kez HSYK üyelerini belirleme yetkisi verilmektedir."
"Evet diyen de hayır diyen de bizim vatandaşımızdır." ifadesini kullanan Usta, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz başkanlığa değil cumhurbaşkanı hükümet sistemine 'evet' diyoruz. Biz Türklüğün gurur ve şuuru, İslam'ın ahlak ve fazileti sayesinde Türkiye'nin dirilişine 'evet' diyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi olarak millet için 'evet', devlet için 'evet', Cumhuriyet için 'evet', Türklüğün bekası için 'evet' diyoruz."
Toplantıya Usta'nın yanı sıra MHP MYK üyeleri Şeref Oruç, Musa Küçük ve Muharrem Varlı, Bayburt İl Başkanı Bekir Kasap ve partililer katıldı.
sizin milliyetçiliğinize tüküreyim