Bayburt Postası - Çerçi Köyü Muhtarı Dr. Arslan Özkan, pandemi sürecini iyi değerlendirerek, köyde birçok yeniliğe imza attıklarını belirtti. Köyün ilk kez 1924 yılında çıkan köy kanununa uygun gübreliğe kavuştuğunu söyleyen Özkan, "Köyün dışında ancak köye yakın bir noktada, yaz-kış hayvan sahiplerinin el arabası ve diğer vasıtalarla gübrelerini götürüp kendilerine ayrılmış yerlerine dökebilecekleri, oldukça modern bir köy gübreliği oluşturduk. Etrafını tavuk ve diğer hayvanların giremeyeceği renkli kafes çitle çevirdik. Etrafını gübre görüntüsü ve kokusunu bir ölçüde önleyecek şekilde kapattık. Yakın evlerde oturanların rahatsız olmamaları için araya bir meyve bahçesi yaptık. Hem köy gübreliğinin iç kenarlarını hem de meyve bahçesini ağaçlandırdık. Ağaçlar büyüdüğünde orada köy gübreliğinin olduğu sadece tabeladan anlaşılabilecek" dedi.
Çerçi köyü tarihinde ilk kez mezarlıktan köye kadar yol kenarına çam fidanı diktiklerini söyleyen Özkan, "Onları damla sulama sistemine bağladık. Musluğu açıyoruz, bütün fidanlar bir çırpıda sulanıyor. Bu fidanları hayvanlardan korumak için odun kazıklar dikerek, dikenli tel korumasına aldık. Ayrıca yine köy kanununun 13/9. maddesi emrini Bayburt’ta, hatta Türkiye’de ilk olduğunu düşündüğüm bir uygulamayı ilk defa köyümüzde gerçekleştirdik" diye konuştu.
"Köydeki Kalkınma Derneği ve muhtarlığın birlikte geliştirdiği, Bayburt ve Türkiye köylerinde yapılamamış bu örnek eseri köyümüze ve Türkiye’mize armağan ediyoruz" diyen Özkan, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Ayrıca yine örnek olabilecek bir başka eseri meydana getirmeyi başardık. Köy meydanında gübrelik olarak yıllardır kullanılan ve mülkiyeti köyümüzü terk etmiş 3 aileye ait olan bir arsayı köy parkı haline getirdik. Arsalar yıllardır boştu ve başkaları tarafından gübrelik olarak kullanılıyordu. Bundan kimse memnun değildi ve olamazdı. Oraya gübre döken köylümüz ikna edilerek orada köy parkı yapmayı planladık. Arsa sahipleri köye gelir ev yapmak isterlerse ki buna ihtimal vermiyorduk, arsa tapuları kendilerine aitti, rahatlıkla evlerini yapabileceklerdi. Bu prensiple köy parkını yapmayı başardık ve orada çam, meyve fidanları diktik, çiçek tarhları oluşturduk. Etrafını da yine tavuk ve diğer hayvanların girmemesi için renkli kafes çitle çevirdik. Şimdi bütün gayretimiz köyde evlerin önlerinde, ana yol ve sokak üzerlerine dökülen gübrelerin köy kanunu ve diğer kanunların öngördüğü şekilde köylülerimizin besledikleri hayvanların atıklarını (gübrelerini) götürüp köy gübreliğindeki yerlerine dökmeleri,orada biriken atıkları da ilkbahar ve sonbaharlarda tarlalarına çekmelerini sağlamaktır. Bu yüzde 85'i yazlıkçı (tatilci) olan köyümüzün halk sağlığını korumak ve hayvancılık yanında daha önemli gelişme alanı olan turizmin gelişmesi ve köye gelenlerin rahat yaşamaları için çok gereklidir. Kanunları uygulamak için bu konuda görev ve yetki sahibi olan ildeki makamlara da iş düşmektedir. Umarız bizim gösterdiğimiz hassasiyeti ve fedakarlığı onlar da gösterirler."
