Bayburt Postası - Güler, Türkiye'nin parsel parsel yabancılara peşkeş çekildiğini belirtti.
İktidarın hiçbir zaman kendi halkını düşünmediğini belirten Başkan Güler, konula ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"En köhne yerlerde bile kiralık ve satılık evlerin fiyatları her geçen gün rekor kırıyor. İktidar halkı en temel ihtiyacı olan barınma hakkından bile mahrum ederken, hükümetten konutta yaşanan krize ilişkin çözüm gelmemesi hem vatandaş hem de bizlerden büyük tepki topladı. Fakat iktidar hiçbir şekilde konuyla ilgili makûl bir açıklamada bulunmadı. Şimdi de dünkü Resmi Gazete’de yayımlanan bir Cumhurbaşkanı kararıyla, fiyatlara ilişkin çözüm bekleyen vatandaşa değil, gayrimenkul şirketlerine yönelik yeni bir destek planı açıklandı. İktidar halkını düşünmediğini, sadece yancılarını düşindüğünü bir kez daha kanıtladı çünkü Kararda, gayrimenkul sektörü hizmet ihracatı kapsamına alındı ve gayrimenkulleri yurt dışında pazarlayan emlakçılara devlet desteği geldi. Buna göre, gayrimenkul hizmeti veren Türkiye’deki yerleşik şirketlere, yurt içindeki gayrimenkulleri yurt dışında pazarlayıp satması için Ticaret Bakanlığı tarafından devlet desteği verilecek. Halk ev bulamazken, kirada bile oturamazken, borçları nedeniyle evden çıkartılırken iktidar yine vatandaşı görmezden geldi ve rant peşinde koşmaya devam etti. Resmen kendi halkına öncelik tanımadı yabancılara iltimas tanıdı. Bu kabul edilebilir bir karar asla değil. İktidar her ne kadar ekonomik kriz yok dese de aslında bu karar Türkiye'nin büyük bir kriz yaşadığını aşikâr ediyor. Fakat iktidar ne yaparsa yapsın ne kadar halka gözünü kapatırsa kapatsın biz durmayacağız. Sonuna dek halk için, Türkiye için, barınma hakkı elinden alınanlar için çalışacağız."
Halk artık Erdoğana güvenmiyor. Yapılmakta olan kötü ekonomi politikaları içinden çıkmaz bir hale geldi. Ülkece bir uçurumun eşiğine geldik. Dış ilişkilerimiz mülteci propagandası altında önemini yitirdi. Halk perişan bir durumdayken lüks ve şarafat içinde yaşayan bir yönetimi vijdanım kabul edemiyor. 2023 yılı özgürülüğümüzün seçimi olacak. İnanıyorum ki bugün yok ettikleri adalete en çok kendileri ihtiyaç duyacak. Umarım çok yakında üretim politikasına ağırlık verirler. Bu ülkenin üretmekten başka bir umut ve çaresi yoktur.