Yazımı zamanında yazamadım. Çünkü biri akrabam Şerafettin Çilingir, diğeri dostum, arkadaşım Halit Yıldız. Onlar geçen hafta bu alemden göçtüler. Sırasına göre bu yazımın başlığı ‘Paydos’ olacaktı. Ne garip rastlantı… Sevdiğim, inandığım, gencecik iki fidan oynadıkları hayat piyesinin son perdesinde ‘Paydos dediler. Ruhları şad olsun. Allah sevenlerine sabırlar ihsan eylesin. Her şeye rağmen hayat devam ediyor.

Paydos piyesi;

Cevat Fehmi Başkut’un üç perdelik oyunudur. 1948 yılında yazılmıştır. Oyunda; İlkokul Öğretmeni Murtaza ile Bakkal Hacı Hüsamettin ve Muhtar üçlüsü arasında geçen olaylar anlatılmaktadır. Bu üçlü arasında geçen olaylar ise İkinci Dünya Savaşı nedeniyle meydana gelen ekonomik ve sosyal sarsıntıların yol açtığı ahlâk değerlerinde ki çatışmalardır.

Hacı Hüsamettin ile Muhtar, idealist öğretmen Murtaza’yı öğretmenlikten bıktırmak için bir define hikâyesi uydururlar… Burada başarılı olamayınca da bir çocuk dövme olayı yaratarak öğretmenlikten atılmasına sebep olurlar.

Yıl 1955 ya da 1956... Ar Sineması’nda yine bir 21 Şubat gecesi Bayburt Orta Okulu ‘Paydos’ piyesini sahneye koymuş, ben ise öğrenci olmama ve yasak koyulmasına rağmen oyunu seyrediyorum.

Uzun yıllar oldu…

Bütün oyuncuları hatırlayamıyorum isim olarak. Ama hafızama kazınmış, Hacı Hüsamettin rolünde oyunculuğun zirvesinde bir yetenek; başında ki sarığı, giydiği şalvar ve cübbesiyle; Murtaza’yı her yönden etkilemeye çalışan bir cambaz… Fikret Çelik (Allah rahmet eyleye)

Ve oyun içerisinde öne çıkan, bir daha Bayburt sahnelerinden inmeyecek olan, gazete satıcısı rolünde… Cemil Kamber (Allah rahmet eyleye)

O gece Hacı Hüsamettin ve gazeteci rolündeki iki ustanın etkisinde kaldım. Özellikle; Cemil Kamber o yıllarda, tiyatro ve sinema sahnelerinde meşhur olan Cilali İbo (Feridun Karakaya) Suphi Kaner gibi Türkiye komiklerinin yerini almış, daha da ileri gitmiş ve salonu gülmekten yormuştu.

***

Muhtar ve Murtaza’yı kim oynadı bilmiyorum ama Hacı Hüsamettin sonunda bakkal dükkânını öğretmen Murtaza’ya satar. Ancak bütün mallar, bozuk, çürük ve pörsümüştür. Sonunda Murtaza; sabunları ıslatmadığı, teraziyi kendine ayarlamadığı, hülasa Hacı Hüsamettin’in yaptıklarını yapmadığı için iflas eder.

Murtaza başını ellerinin arasına alarak, okul günlerini ve ideallerini düşünür. Sınıftadır… Telefon zili okul zili gibi çalmıştır. Döner çocuklara; çocuklar artık seyircilerdir…

Haydi çocuklar zil çaldı… Paydos

Yıllar öncesinde bir Bayburt gecesine perde böyle kapanır…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Ferda Çilingir 10 yıl önce

YAZINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM BİRAZ ÖNCE OKUDUM YAZINIZI ,BİRAZ GEÇ OLDU...
ŞERAFETTİN ÇİLİNGİR'İN KIZIYIM VE ACIMIZI PAYLAŞTIĞINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİZ...
EVET HERŞEYE RAĞMEN HAYAT DEVAM EDİYOR MAALESEF...BİZ DE SADECE SEYİRCİ OLARAK İZLİYORUZ...

Avatar
Yasin 10 yıl önce

Yazdığınız günleri yaşamak, o sahnelerin tozunu yutmak, anlattığınız şahsiyetlerin izlemek ve sohbetlerinde bulunmak isterdim. Kaleminize ve zihninize sağlık. Merakla yazılarınızın devamını bekliyoruz. Selamlar ve saygılar.

Avatar
Aytekin 10 yıl önce

Hoş sohbet yazınız için zihninize sağlık. Evet gerçekten uzun yıllar oldu, unutmamışız. Fazla cümleler kurmadan anlatmaya çalıştığınız iç dökümü yazılarınız sırasıyla geçmişimizin kodları gibi duruyor. Devamının geleceğini ümit ederek, saygılarımı sunuyorum. Sizi ve o eski günleri söyletenlere de ayrıca teşekkür etmek istiyorum.

Avatar
Onur Oburoğlu 10 yıl önce

Yaşam bir tiyatro sahnesi,doğumdan ölüme kadar..Tanrı seçer ahiretine iyi olanları,başarabilenleri bu sahnede seçilmeyi.Ve genelde iyiler erken verirler selamlarını seyirciye..Gıyabında tanıdım Şerafettin Çilingir'i ve babam belledim o bilmeden.O da iyilerindendi bu yaşam sahnesinin ve gitti..Perde kapanınca ışıklar söner ve çıkar seyirciler.Artık hayal perdesi açılacak ardından ve hep yaşayacak..Rahmetli Aziz Nesin'in şu dizeleriyle selamlıyorum tüm o kusursuz adamları..Nur içinde,huzurla yatın yatağınızda...

Ölüme değil sonsuzluğa gidiyorum
Orada dinleneceğim gönlümce
Yaşarken hiç mi hiç dinlenemediğim.
Kalemim yine elimde
Kağıtlarım da önümde
Son uykumda düşecek başım
Sağlığımda hiç eğmediğim..

Avatar
REFAETTİN ATIK 3 yıl önce

BEN 1972 1973 YILLARINDA CUMHURİYETİN 50 Cİ YIL KURULUŞUNDA 19 MAYIS LISESİ SAMSUN PAYDOS PİYESİNDE MUALLİM MURTAZA ROLÜNDE OYNADIM ÇOK GÜZEL BİR TİYATRO SERGİLEDİK ARKADASLARIMIZLA SEVEREK YAPTİGİMİZ BU TİYATRO OYUNU KONAK SINEMASLINDA MUTHİS ALKIŞ TOPLADI GÜZEL BİR TİYATRO SERGILADIK