Bayburt Postası - Milliyetçi Hareket Partisi MYK Üyesi Bekir Kasap, bir yazılı açıklama yayınlayarak, gündeme dair konuları değerlendirdi.
Ege Üniversitesi'nde gerçekleşen bıçaklı saldırı sonucunda hayata veda eden Fırat Çakıroğlu'nun hükümetin konuya duyarsızlığı sonucunda şehit edildiğini söyleyen Kasap, Süleyman Şah Türbesi operasyonuyla ilgili ise, "Herkes biliyor ki bu operasyon 'Şah Fırat Operasyonu' olmayıp 'Mat Fırat Operasyonu olmuştur' dedi.
Kasap, şu açıklamayı yaptı:
"Toplumsal huzur ve barış bozulmuştur"
"Öncelikle Ege Üniversitesi'nde PKK'lı katiller tarafından şehit edilen Fırat Çakıroğlu kardeşimize Cenabı Allah'tan rahmet, kederli ailesine ve tüm ülkücü camiaya başsağlığı diliyorum. AKP Hükümeti çözüm süreci safsatası ile milleti kandırmış ve gelinen bu noktada Türkiye'de toplumsal huzur ve barış bozulmuştur. Vatan topraklarımızın Güneydoğusu PKK'lı teröristlere teslim edilmiş, İmralı canisi, bebek katili adeta hükümetin koalisyon ortağı haline gelmiştir. Kandilde yuvalanan teröristler her şart ve fırsatta Türkiye Cumhuriyeti devletimizi tehdit eder hale gelmiş, AKP hükümeti de bu tehditlere boyun eğmiştir."
"Hükümetin duyarsızlığı sonucu şehit edilmiştir"
"AKP Hükümeti tehditlere boyun eğmiştir ancak büyük Türk milleti tarihin hiçbir döneminde tehdit ve baskıya boyun eğmemiştir. Hükümet sözde Kürt halkını korumak adıyla tehditler savuran çapulculara karşı büyük Türk milletinin feda etmemelidir. Hükümet sorumluğunun farkında olmalıdır. Ege Üniversitesi'nde şehit edilen yavrumuz hükümetin konuya duyarsızlığı sonucu şehit edilmiştir. Biz ülkücüler liderimiz Dr. Devlet Bahçeli'nin her hafta, her gün teşkilatlarımıza ve bizlere gönderdiği genelgeler ve talimatlar ile sabırla, sükunetle ülkeyi yönetenlerin bu pervasızlığa, bu aymazlığa son vermesinin artık zamanı gelmiş ve geçmektedir. Biz ülkücüler sokağa çıkmayacağız, suskun kalacağız ancak suskunluğumuzun bir sonunun olduğunu da kimse unutmamalıdır."
"Milletin bağrından çıkan ordu geri çekilmezdi"
"Yüz yıldır Türk toprağı olan Süleyman Şah Türbesi ve saygı karakolundan bir gece ansızın geri çekildik. Bu geri çekilmenin üzüntüsünü yaşarken yetmemiş gibi geri çekilmeyi bile Suriye'de yerleşik PKK güçleri, yani oradaki adı ile YPG güçlerinin desteği ile gerçekleştirdiğimizi öğrendik. Durum böyle iken; Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Hükümeti, Genelkurmay başkanını, kuvvet komutanlarını tebrik ediyor. Davutoğlu geri çekilme operasyonunu yönetiyor. Başbakan Davutoğlu Şah-Mat Operasyonu'nu yönetmiş, çünkü bu milletin bağrından çıkan ordu geri çekilmezdi. Geri çekilme operasyonunu o yüzden Başbakan'ın yönettiğini tahmin ediyorum. Açıklamalar, tebrikler hep geri Çekilme gerçeğini büyük Türk milletinden saklamak, gizlemek için olduğunu herkes bilmektedir. Herkes biliyor ki, bu operasyon 'Şah Fırat Operasyonu' olmayıp, 'Mat Fırat Operasyonu' olmuştur."
"Bizler bu olanları kabullenmiyoruz"
"Biz Bayburtlular olarak Ermeni mezalimini yaşamış bir ecdadın torunlarıyız. Ecdadımız Taş Mağazalar'da hunharca insanlık dışı muamelelerle yakılmış ancak bir an geri çekilmemiştir. Şimdi bu yaşadıklarımızı kabullenmemiz mümkün müdür? Bizler bu olanları kabullenmiyoruz. AKP iktidarının çok uzun ömrü kalmamıştır. Bu gidişe dur diyecek ülkücüler yola çıkmıştır. İnşallah 07 Haziran'da yapılacak seçimlerde bizler Bayburt’tan olmak üzere ülkemizin her vilayetinden İslam ahlak, fazileti ve Türklük gurur ve şuuruna sahip vekillerimizle, Dr. Devlet Bahçeli'nin başbakanlığında bu kara günlere son verecektir."
Ege Üniversitesi'nde gerçekleşen bıçaklı saldırı sonucunda hayata veda eden Fırat Çakıroğlu'nun hükümetin konuya duyarsızlığı sonucunda şehit edildiğini söyleyen Kasap, Süleyman Şah Türbesi operasyonuyla ilgili ise, "Herkes biliyor ki bu operasyon 'Şah Fırat Operasyonu' olmayıp 'Mat Fırat Operasyonu olmuştur' dedi.
Kasap, şu açıklamayı yaptı:
"Toplumsal huzur ve barış bozulmuştur"
"Öncelikle Ege Üniversitesi'nde PKK'lı katiller tarafından şehit edilen Fırat Çakıroğlu kardeşimize Cenabı Allah'tan rahmet, kederli ailesine ve tüm ülkücü camiaya başsağlığı diliyorum. AKP Hükümeti çözüm süreci safsatası ile milleti kandırmış ve gelinen bu noktada Türkiye'de toplumsal huzur ve barış bozulmuştur. Vatan topraklarımızın Güneydoğusu PKK'lı teröristlere teslim edilmiş, İmralı canisi, bebek katili adeta hükümetin koalisyon ortağı haline gelmiştir. Kandilde yuvalanan teröristler her şart ve fırsatta Türkiye Cumhuriyeti devletimizi tehdit eder hale gelmiş, AKP hükümeti de bu tehditlere boyun eğmiştir."
"Hükümetin duyarsızlığı sonucu şehit edilmiştir"
"AKP Hükümeti tehditlere boyun eğmiştir ancak büyük Türk milleti tarihin hiçbir döneminde tehdit ve baskıya boyun eğmemiştir. Hükümet sözde Kürt halkını korumak adıyla tehditler savuran çapulculara karşı büyük Türk milletinin feda etmemelidir. Hükümet sorumluğunun farkında olmalıdır. Ege Üniversitesi'nde şehit edilen yavrumuz hükümetin konuya duyarsızlığı sonucu şehit edilmiştir. Biz ülkücüler liderimiz Dr. Devlet Bahçeli'nin her hafta, her gün teşkilatlarımıza ve bizlere gönderdiği genelgeler ve talimatlar ile sabırla, sükunetle ülkeyi yönetenlerin bu pervasızlığa, bu aymazlığa son vermesinin artık zamanı gelmiş ve geçmektedir. Biz ülkücüler sokağa çıkmayacağız, suskun kalacağız ancak suskunluğumuzun bir sonunun olduğunu da kimse unutmamalıdır."
"Milletin bağrından çıkan ordu geri çekilmezdi"
"Yüz yıldır Türk toprağı olan Süleyman Şah Türbesi ve saygı karakolundan bir gece ansızın geri çekildik. Bu geri çekilmenin üzüntüsünü yaşarken yetmemiş gibi geri çekilmeyi bile Suriye'de yerleşik PKK güçleri, yani oradaki adı ile YPG güçlerinin desteği ile gerçekleştirdiğimizi öğrendik. Durum böyle iken; Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Hükümeti, Genelkurmay başkanını, kuvvet komutanlarını tebrik ediyor. Davutoğlu geri çekilme operasyonunu yönetiyor. Başbakan Davutoğlu Şah-Mat Operasyonu'nu yönetmiş, çünkü bu milletin bağrından çıkan ordu geri çekilmezdi. Geri çekilme operasyonunu o yüzden Başbakan'ın yönettiğini tahmin ediyorum. Açıklamalar, tebrikler hep geri Çekilme gerçeğini büyük Türk milletinden saklamak, gizlemek için olduğunu herkes bilmektedir. Herkes biliyor ki, bu operasyon 'Şah Fırat Operasyonu' olmayıp, 'Mat Fırat Operasyonu' olmuştur."
"Bizler bu olanları kabullenmiyoruz"
"Biz Bayburtlular olarak Ermeni mezalimini yaşamış bir ecdadın torunlarıyız. Ecdadımız Taş Mağazalar'da hunharca insanlık dışı muamelelerle yakılmış ancak bir an geri çekilmemiştir. Şimdi bu yaşadıklarımızı kabullenmemiz mümkün müdür? Bizler bu olanları kabullenmiyoruz. AKP iktidarının çok uzun ömrü kalmamıştır. Bu gidişe dur diyecek ülkücüler yola çıkmıştır. İnşallah 07 Haziran'da yapılacak seçimlerde bizler Bayburt’tan olmak üzere ülkemizin her vilayetinden İslam ahlak, fazileti ve Türklük gurur ve şuuruna sahip vekillerimizle, Dr. Devlet Bahçeli'nin başbakanlığında bu kara günlere son verecektir."
Ecdad yadigarı TAŞHAN ı yıllarca kullanıp, harabeye çevirip kimseye beş Kuruş kira vermeyenler, Sezai Karakoç parkı olan yeride kendilerinin olmamasına rağmen babasının tarlası gibi kullananlar Bayburtta haktan hukuktan ecdad yadigârına sahip olmaktan en son bahsedecek olan kişilerdir.