Türk basınının çınarı Hasan Pulur, bir yazısında kravat için “Hiç sevmedik ama hep taktık” demişti. Biz de bu siyaseti hiç sevmedik ama hep yaptık. Önce MHP’de, sonra da HEPAR’da deyim yerindeyse “her işi yaptım”. Sandık başında MHP’nin parti müşahitliği ile başladım 1969 yılında; oy kullanma hakkım bile yoktu o zaman. Erzurum’da gençlik kolu 2.başkanlığı görevi geldi bir yıl sonra, bilahare il yönetim kurulu üyeliği yaptım. Sonra upuzun bir ara ve 2003’te Kocaeli’de MHP il başkan yardımcılığı. Sonra HEPAR…Parti kuruculuğu, milletvekili adaylığı, değişik alanlarda genel başkan yardımcılığı, teftiş kurulu başkanlığı… Ben sevmesem de, siyaset beni sevdi, bırakmıyor yakamı. Almadığım görev bir Genel Başkanlık kalmıştı, sonunda onu da oldum. Saygıdeğer genel başkanım “Efsane Komutan” Osman Pamukoğlu bağımsız milletvekili adayı olabilmek için mecburen partiden ve genel başkanlıktan istifa edince ve yerine de bizi layık görünce, onu da olduk.

Bunca yıl partilerin değişik kademelerinde görev alınca, tabii ki çok şeyler öğreniyorsunuz. Zaten bana göre siyasetin mektebi yoktur; sahada, işin içinde öğrenilir. Bizim ülkemizdeki eksiklik, siyasetçiler birikimlerini, yaşadıklarını yazmıyorlar. Şu sözlü kültür geleneğinden bir türlü kurtulamadık.

Siyasete dair bilimsel eserler yayımlanıyor ama ülkemizde. Bendeniz okuma oburu bir adam olarak bunları da okuyor ve yararlanmaya çalışıyorum. Bugünkü yazımda bu alanda yazılmış dört kitaptan söz edeceğim.

İlk kitabı Ahmet Kalender yazmış. Adı: “Siyasal İletişim/Seçmenler ve İkna Stratejileri”. Yayınevi: Çizgi.

Kuramsal bilgilerle dolu bir kitap değil, bulgular ve olgulara dayalı olarak edinilmiş tespitler, bilimsel öneriler halinde okura sunuluyor. İşte onlardan bir demet:

- Seçmen tercihlerinde ideolojinin rolü, seçmen tercihlerine teorik ve ampirik yaklaşımlar.
- Seçmen tercihlerini etkileyebilecek propaganda ve iletişim faktörleri, mesaj ve ikna stratejileri.
- Seçmen tipleri ve parti adayının kazanma ihtimali
- Canvassing (yüzyüze oy toplama)
- Gündem kurma teorisi, kapıyı aralama tekniği

İkinci kitap “Siyaset Bilimine Giriş ve Siyasal Düşünceler Tarihi” adını taşıyor, Dikey Yayınları çıkarmış, yazarı: Tahir Erdoğan. Bize göre, önemli başlıklar şunlardır bu kitaptan:

- Siyasal kültür
- Demokratik yönetim biçimleri
- Üniter, federe, konfedere devletler
- Kitle partileri, kadro partileri, ideolojik partiler, kişi partileri
- Siyasetin güç odakları
- Türklerde Kurultay, İslam ve Yönetim

Kaan Arslanoğlu, aslında bir ruh doktoru ama aynı zaman da iyi bir romancı ve değerli bir yazar. Politikanın aynı zamanda psikiyatrik bir yanı olabileceğini ilk keşfeden ve bu olguyu araştıran da o. Bu çalışması daha sonra kitap da oldu: “Politik Psikiyatri/ Yanılmanın Gerçekliği”, (Adam Yayınları)

Bu kitap, İnsanın 'normal' ruhsal yapısının politikaya etkilerini incelemekle kalmıyor; ötesinde, 'normal dışı' sayılan ruhsal süreçlerin politik mücadelelere yansımalarını da irdeliyor. Kitapta, psikiyatrinin politikada kullanımı ve kötüyle kullanımı; paranoya, psikopati ve politika; neden sağcı veya solcu, neden aşırı uçta olunur; siyaset neden yozlaştırır, bu yozlaşmaya karşı neler yapılabilir; cinsellik, eşcinsellik ve politika gibi ilginç konular ele alınıyor.

Şimdi sıkı durun, bu kitabı yazan ve siyasetçilere hiç de iyi gözle bakmadığı, kitap okunduğunda rahatlıkla anlaşın Arslanoğlu, 2011 yılında Düzce ilimizden Türkiye Komünist Partisi’nin aday oldu.

Ünlü toplumbilimci Maurice Duverger’in iki kitabı ile sonlandıralım yazımızı. İlk kitap “Siyasal Rejimler”, Sosyal Yayınlar arasından çıkmış.

“Yönetenlerle yönetilenler arasındaki ayrımın aldığı biçime siyasal rejim” diyor Duverger. Siyasal rejimleri hükümet organlarının yapısına göre üçe ayırıyor: 1-Monokratik, 2-Direktuvar, 3-İkili (düalist) rejimler. Siyasal demokrasi, sosyal demokrasi, karma rejimler, meclisler, yasama-yürütme-yargı ve güçlerin işbirliği ilkesi de bu kitapta anlatılmakta.

Ve Duverger’in ülkemizde çok bilinen ve okunan eseri: “Siyaset Sosyolojisi”. Varlık Yayınlarınca çıkarılan bu eserde çok şey var, biz yalnızca bazı kesitler sunabiliyoruz:

- Sosyoloji ve siyaset... Siyaset sosyolojisi devlet bilimi mi, iktidar bilimi mi?
- Siyasal kültür ve norm nedir? Tanıma, duygu, yargı... Yöresel kültür, uyrukluk kültürü, katılımcı kültür, yurttaşlık kültürü, ulusal kültür ve sınıfsal alt kültürler.
- Kültür aşılama... İnsanlara demokrasinin kurulabilmesi için gerekli olan yurttaşlık erdemini zorla benimsetmeye çalışan Jakobinler.
- Eşitlikçi ve eşitlikçi olmayan ilişkiler, eşitsizlik ve iktidar.
- Toplumsal yapılar: Örgüt, hiyerarşi, iktidar.
- Siyasal otorite nedir?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.