İnsana samimi gelen, karşılaştığı her kişiyle tokalaşan, hal hatır soran, sohbete tutuşan ve sıcak tavırlarıyla dikkat çeken Mete Memiş, kendini tutkuyla görevine adamış, Bayburt’un çiçeği burnunda yeni belediye başkanı.
Söyledikleri ile umut vaat eden Memiş, ‘yeter ki samimiyet olsun, yeter ki düzeyli olsun’ diye sıraladığı cümleleri ile her türlü eleştiriye, görüş ve öneriye açık olduğunu söylüyor. Bayburtluların fikrini söylemesinin, sorunlarını iletmesinin önemine değiniyor; kapılarının herkese açık olduğunu ve ısrarla Bayburt’u birlikte yönetme anlayışını vurguluyor.
Bayburt Postası olarak gerçekleştirdiğimiz bu söyleşinin bir üçleme olduğunu, keza başkanın, Bayburtluların hoşgörüyü ifade eden deyimiyle ‘olsun’ dediğini hatırlatalım. Kendisini kutladığımız ve başarı temennilerimizle başladığımız içten söyleşimiz, dileriz siz okurlarımızın düşüncelerine bir nebze tercüman olur…
.jpg)
Söyleşi ve Fotoğraflar: Engin Kaban
- Söyleşimize sizi tanıyarak başlayalım: Kimdir Mete Memiş?
- Henüz yolun başında bir başkan olarak, nasıl bir duygu atmosferi içindesiniz?
Açıkçası sevinçle birlikte omuzlarımıza büyük bir sorumluluğun da bindiğini hissettim. Ama yine de duygularımı, bizim ruh dünyamızın şekillenmesinde etkisi olan Necip Fazıl’ın ‘Sakarya Türküsü’ şiirinin bir kısmıyla ifade edebilirim:
Biz belediye başkanlığı ile omuzlarımıza 75 bin nüfuslu bir şehrin sorumluluğunun bindiğini biliyoruz ve bu sorumluluğu taşıyacak gücü kendimizde görüyoruz. Tabi bu Bayburt’un kadirşinaslığı ile de ilgilidir. Bu anlamda destek bulacağımıza ve bunun altından kalkacağımıza inanıyorum. Başkanlık makamını sorumluluk makamı olarak görüyoruz. Bizim kültürümüzde yönetmedeki örnek Hazreti Ömer’dir. Bunun için Bayburt’un herhangi bir kenarındaki problemin benden sorulması gerektiğine inanıyorum. Bu anlamda başkan oldum ve heyecanlıyım. Sorumluluğumuzu nasıl yerine getirebiliriz düşünceleri ile de yoğun bir duygu yaşıyoruz.
- Teoride çok değerli düşünceler. Ancak pratikte karşınıza sorunlar çıkabilir, bu anlamda ne düşünüyorsunuz?
Ve her şeye rağmen, yönetimde adaleti elden bırakmamaya özen göstereceğiz. Kişiye göre iş anlayışı değil de, işe göre kişi ve bütünü kapsayan bir anlayışla hareket edeceğiz.

Öte yandan bu şehirde altyapı ve kanalizasyon herkes için öncelikli bir sorundur. Malumdur ki Bayburt’un kanalizasyonu çok eski ve yenilenmesi gerekmektedir. Bayburt büyüdü, yeni konutlar, yeni evler yapıldı. Mevcut kanalizasyonu taşımıyor. Bunu hepimiz biliyoruz. Çoruh’umuz çok güzel, ama yazın kenarında gezerken burnumuzu tutuyoruz. Bu bir problemdir. Önceki başkanımız kanalizasyonla ilgili ihaleyi yaptı ve biz de gelir gelmez çalışmalara başladık.
İkinci öncelikli sorunumuz içme suyudur. Ancak şunu ifade edelim, içme suyunun kendisi bizatihi sorun değildir. Boruların eskiliği nedeniyle boşa akan suyun yani su kaçaklarının yüzde 60 civarında olduğunu hem DSİ söylüyor, hem de genel olarak biz biliyoruz. İçme suyu ihalesi de yapıldı. Eylül ayı ile birlikte bir içme suyu şebeke hattını yenileyeceğiz ve bizim mevcut şebeke kaynaklarımız yeterli. Bunlar tamamlandıktan sonra Bayburt’un kentleşmeye ihtiyacı var. Mesela Bayburt’ta bir sinema yok, benim öğrenciliğimde 3 tane sinema vardı. Bu kent, sinemasına kavuşmalı.
Çoruh ve kale Bayburt için olmazsa olmazdır. Eskişehir’de Porsuk Çayı oraya yeni bir kent kimliği kazandırıyor, Çoruh Bayburt’a niye kazandırmasın. Öte yandan bu şehir kalıcı yollarına kavuşacak. Her yıl sökülen kaldırım ve parkelerle değil, bir defa yapıldıktan sonra uzun süre devam edecek kalıcı asfalt, parke ve kaldırımlarına kavuşacaktır
- Sizin deyiminizle ağrıyan yerlerin, yani problemlerin çözümünde nasıl bir yöntem izleyeceksiniz?
Önemine göre sıraya koyup tek tek çözeceğiz. İnanıyorum ki bu bizi doğru yere götürecektir. Bir problemi çözüyorken buna şehrin bütününü ortak edeceğiz. Yani önce mahalleliden, muhtarından dinleyeceğiz sorunu, sonra bir ekip olarak sorunların üzerine gideceğiz. Şunu diyeyim, projelendirilmiş bütün problemleri çözebiliriz. Ekonomik kaynak burada pek sıkıntı olmayacaktır.
.jpg)
Slovakya’daki birkaç kentin Bayburt’a benzediği söyleniyor. Amasya’yı, Eskişehir’i iyi biliyorum. Venedik’i ve gondollarını biliyoruz. Elbet gondolları Çoruh Nehri’nde göremeyiz, ama o şehirlerde olduğu gibi Çoruh’umuzu şehir turizmine katabiliriz. Kaleardı’na ve yukarı doğru bu işi başarabileceğimize ve Çoruh’u bu şehre katabileceğimize inanıyorum.
Kale çok önemli bir yer. Tarihi milattan önce 3 binlere uzanıyor. Bunu tarihçileri söylüyor. Yani 5 bin yıllık bir tarih. Şimdi bu tarihi dokuyu, bırakın Türkiye’nin ve dünyanın hizmetine sunmayı, Bayburt’un bile hizmetine sunamamışız. Açıkça itiraf edelim, kale bakımsızdır, kale korunaksızdır ve temiz değildir. Fakat kale temizlenecek, korunacak ve bakımlı hale gelecektir. Bunun için elimizden geleni yapacağız.
- Elbet önemli olmakla birlikte, bu çalışma ve planlarınız genel olarak belediyenin rutin hizmetleri olarak görülebilir. Sosyal belediyecilik veya özyönetim nezdinde neler söyleyebilirsiniz?
- Mimariden çevreyi, tarihi yapılardan sokakları ilgilendiren bütünlüklü bir projeniz ya da bir master planınız var mı?
- Bayburt’ta konut sayısında gözle görülür bir artış söz konusu. Bu durum, birincisi köylerden kente göçü özendirdiği, ikincisi köylerden kente bir baskı oluştuğu yönünde eleştiriliyor. Siz bu eleştirilere katılıyor musunuz?

- Son birkaç yıldır Kent bilinci ve kentleşme çok tartışılıyor. Sizce kent bilinci ne anlama geliyor?
Bu ruhu şehre yansıtmak zorundasınız. Yoksa 10-15 katlı binalar yapmak kentleşmek demek değildir. Kent bilinci eğitimliliktir, görselliktir, farkındalık düzeyinin artmasıdır. Kente dair sorunları ortaya koymak, fikir yürütmek, çözüm önerilerinde bulunmak ve görev almaktır. Şehrin ruhunu kaybettirmemektir.
- Bayburtlulara, ‘belediye başkanına sormak istediğiniz bir soru, iletmek istediğiniz bir mesaj var mı’ diye sorduğumda, kısaca ‘yok’ ya da ‘ne sorayım ki’ cevabı aldım. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Popülizm kaygılarından uzak düşünürsek, kent bilincinin, birey olmanın, katılımcı anlayışın eksikliği yok mu?
- Henüz yolun başında bir belediye başkanı olarak, vatandaşlara iletmek istediğiniz bir mesajınız veya son olarak eklemek istedikleriniz var mı?
Asırların ötesinden gelen aşkla, sevdayla, ruh ve heyecanla güzel bir şehir inşa ve imar etmenin mücadelesini her daim sürdüreceğiz. Gezdiğimiz şehirlere hayran olmak yerine gezildiğinde hayran olunan bir Bayburt’u oluşturmanın kararlılığı içinde olacağız. Israrla vurgulayarak hep şunu söylemiştim: Biz birlikte Bayburt’uz.
- Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.

kimlere kaldı bayburt