VASİYET GİBİ ŞİİR VE SEVDADIR

Değerli şairimiz Refik Durbaş’ın “Şiirin Gizi Tarihi” adlı kitabından iki eşsiz anekdot:

Fazıl Hüsnü Dağlarca, Kadıköy'de Sular İdaresi'nin yanında bir ev almıştır, kahveye ve çarşıya yakın olsun diye. Gelgelelim o apartmanda tüm daireler işyeri, bir tek onunki konut, bu yüzden geceleri ve tatil günleri kaloriferler yanmıyor, o da tek başına yaşadığı evde soğukta şiirler yazıyor… Ataol Behramoğlu ve Refik Durbaş'a bir buluşmalarında, ayrılırken diyor ki: "Eve gideceğim, soğuk da olsa kâğıtlar beni bekliyor, gidip vasiyet yazar gibi şiir yazacağım."

Ahmet Arif'e kelepçe vurulmuş, trene bindirilmiştir Ankara'dan, İstanbul'a sevk olunacaktır. Tren Eskişehir'de duruyor, iki köylü biniyor, biri erkek biri kadın. Kadın bakıyor, dışarıda delikanlı bir bahar, yanında iki polis arasında bir yiğit. Soruyor:

"Suçun nedir evladım?"

Ne desin Ahmet Arif, şiirden diyemiyor, "Sevdadır" deyiveriyor… Bu yanıttan dolayı kim ne düşünür bilemem ama benim içim burkuldu, sevdadan usanmayan Fuzûlî'den başlayarak, Cumhuriyet döneminin "Acılı Kuşak" şairleri geçtiler belleğimden, sevdaları geçti…

ASIN BU NAZIM HİKMET’İ DEYİNCE AHMET HAŞİM…

Nazım Hikmet, Ahmet Haşim'in Araplığını diline dolar ve şunu yazar:
"Sen ey sarhoş masalarında Arabistan fıstığı satan!"

Ahmet Haşim çok kızar buna, tepkisi pek sert olur:
"Ecdadı dönmedir, kendisi dönek
Anası orospu, babası pezevenk"

Nazım bir arkadaş toplantısında bu konu ile ilgili olarak der ki: "Onu namuslu bir kadına orospu dediği için Kadıköy iskelesinde halkın içinde evire çevire döveceğim!"

Kulağına gider Ahmet Haşim'in çok korkar, Nazım bu, yapar mı yapar. Soluğu Ankara'da alır. Devir tek parti devri, CHP'nin ileri gelenlerinden birinin makamına gider ve "Asın bu Nazım Hikmet'i" der. Adam şaşırır, sorar:

"Neden, ne suçu var şairin?"
"Komünist!"
"Sevgili şairim; bu memlekette vurguncu, soyguncu, hırsız, namussuz ve daha pek çok suçlu var mı?"
"Var?"
"E bunlar var ve yaşıyorlar. Bir tane de komünist yaşasa, memleket mi batar a efendim?"
Ahmet Haşim'in yanıtı çok ilginçtir:
"Öyle mi, Beyefendi sizin başınızda bir tane bit olunca varsın yaşasın mı dersiniz? O yaşarsa çoğalır başınızı sarar!"  (1)

MEHMET AKİF’İN YAMAN ÇELİŞKİSİ

"Karadağ haydudu, Sırp eşeği, Bulgar yılanı
Bir de Yunan iti çepeçevre kuşatsın vatanı"

Kim diyor bunları? Mehmet Akif. Neden diyor, Osmanlı'ya bu etnik unsurlar isyan edip devlet oldukları için.

E peki Balkanlar'da bir de Arnavutlar ve Arnavutluk vardı, onlar da isyan edip bağımsız olmadılar mı? Oldular. E peki Akif onlara neden bir şey dememiş? Çünkü babası Arnavut, İpekli Tahir Hoca. Arnavut konusunun üstünü örtüp görmezlikten geliyor babasından dolayı.

Başka dizelerinde yukarıdaki gibi ağır hakaretler etmeden Arnavutluğun elden çıkmasına yanar, kavmiyetçiliği kınar ama Arnavutları doğrudan asla hedef almaz. 

İşte bu da Akif'in içine düştüğü yaman çelişki… 

1) Yusuf Ziya Ortaç-Bizim Yokuş

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.