Kobal: “Konu deli saçması bir hale dönüştü!”

Bayburt Postası - Fenerbahçe maçının ardından “forma tartışması" başlığı altında bir kısım medya ve bazı çevrelerin hedefi haline gelen Hakan Kobal, olay anı ve sonrasında yaşananlar hakkında ilk kez konuştu…

Tartışmaya sebep olan olay, maç bitiminde yaşanmış, Kobal’ın Fenerbahçe’nin Brezilyalı yıldızı Diego Ribas’tan formasını istemesi ile başlamıştı. Diego Ribas formasını As Başkan Hakan Kobal yerine genç futbolcu Hakkı Helvacı’ya verme konusunda ısrarlı olunca, tartışmalarda beraberinde gelmişti.

Yayıncı kuruluşun kameralarına yansıyan olay anı, ulusal ve sosyal medya aracılığıyla maçın önüne geçerek, günün en çok konuşulan enstantenelerinden biri oldu. Sosyal medyada da ilgi gören olay anına dair videolar, caps’ler hazırlandı ve hatta ‘ekşi sözlük’te başlık dahi açıldı. Kısacası hızlı tüketimin bir kaç gün daha sürecek fenomeni olmuştu Hakan Kobal…

Kendisine yöneltilen eleştiriler karşısında sessizliğini Bayburt Postası’na bozan Hakan Kobal ile olay anını, sonrasını ve yaşadığı duyguları konuştuk. 

“Yeni tribünlerin maça yetişmesinden tutunda Fenerbahçe’nin karşılanması ve bilet satışlarına kadar haftalardır gece gündüz çalışıyorum. Doğrusu böylesine saçma sapan bir konuyla gündeme gelmek hoş olmadı. Çünkü, ortada ciddi bir yanlış anlaşılma var. Bir çok konuda olduğu gibi yine iyi niyetime yenildiğimi düşünüyorum. Açıkçası yapılan haberlere değilde daha çok yapılan yorumlara üzüldüm. Özellikle de Bayburt’ta kendi insanımızın bana karşı yaptığı haksız eleştiriler daha çok üzdü.”

“Tüm bu koşturmanın arasında engelli bir kardeşimiz sürekli ve ısrarla benden Diego Ribas’ın formasını rica etti. Hatta bir kaç defa da kendisine takıldım, ‘ne bu Ribas sevgisi’ diye. 'Alex De Souza olsa onunkini isterdim ama o şimdi yok, onun yerine Ribas’ın formasını istiyorum’ dedi. Çok ısrarcı olunca, ne olur ne olmaz diyerek, üzülmesin diye, maç sonrası alamasak bile kendisine Ribas forması alarak hediye edeceğimin sözünü verdim ama kardeşimiz illa da Bayburtspor karşılaşmasında giydiği formayı istedi. Maç günü ve karşılaşma öncesi de aralıklarla bu isteğini yineledi. Ben de kendisini mutlu etmek istedim, hepsi bu.” 

“Konuyu Ribas’a anlatmak istedim ama anlatamadım..."

“Görüntülerde izlediğiniz o an Ribas’a konuyu anlatmaya çalışıyordum ama İngilizce’m olmadığı için anlatamadım. Ribas, formayı kendim için istediğini sandı ve doğal olarak genç bir futbolcu kardeşimize vermeyi tercih etti. Olayın Ribas tarafından farklı anlaşıldığını farkedince de daha fazla uzatmadım.” 

“İçerde konu açılınca durumu Fenerbahçe İdari Menajeri Hasan Çetinkaya’ya aktardım. O da Ribas’a aktarcağını söyledi. Hatta, karşılaşma için getirilen Ribas’ın ikinci ve beyaz formasını getirerek engelli kardeşimize hediye etti. Konu da kapandı böylelikle. İnanmayan varsa Hasan Çetinkaya olaya birebir şahittir, kendisine sorabilirler... Yok içerde formayı Hakkı'dan almışım, yok Ribas havaalanında bunu duyunca çok üzülmüş, konu deli saçması bir hale dönüştü.”

“Ulusal basın bu tarz malzemeyi seviyor. İster istemez yakalayınca da sonuna kadar kullandılar. Ama tüm bu olan bitenin bu kadar büyütülmesinde siyasi kimliğimin ve görevimin de etkili olduğunu düşünüyorum. Canları sağolsun. Doğrusu normal bir vatandaş veya sadece kulüp yöneticisi olsaydım, olay bu kadar büyütülmezdi diye düşünüyorum. En fazla ‘Bayburtlu taraftarın veya Bayburtsporlu yöneticinin Ribas aşkı’ der, geçerlerdi.” 

“Olay sonrası Hakkı’ya da üzüldüm. Ribas’a anlattığım gerekçeyi kendisi de biliyor, Hakkı’da o an bir taraftan bana vermek istiyor diğer taraftan da Ribas’ın ısrarı üzerine arada kalıyor. Bunu söylemek ne kadar doğru ama etrafımda onlarca arkadaşıma, yeğenlerime, çocuklarıma o kadar çok forma alıp hediye etmişimdir ki, böyle bir konuyla gündeme gelmek açıkçası çok ilginç oldu!” 

Olayın kahramanlarından olan genç futbolcu Hakkı Helvacı ise konu hakkında şunları söyledi:

“Formayı Başkanıma ve dolayısıyla da engelli kardeşimize vermek istedim ama olan bitenden sonra Başkanım kabul etmedi. O kardeşimize de Ribas'ın başka bir forması hediye edildi. Böyle bir olaydan dolayı Başkanımın hiç hak etmediği bir şekilde yıpratılmasına, olayın içinde olan biri olarak çok üzüldüm. Öyle şeyler yazdılar çizdiler ki, keşke o an orada olmasaydım diyorum.”