Artan hayat pahalılığı, emekli aylıklarını açlık sınırının altına çekti. Yıllarca çalışıp huzurlu bir emeklilik hayal eden yaşlı yurttaşlar, bugün yeniden iş aramak zorunda.

İŞKUR verilerine göre yalnızca Ağustos ayında 60 yaş üstü 29 bin 525 kişi iş arıyordu. Bu yaş grubundaki yurttaşların çoğu ya hâlâ çalışıyor ya da işsizler ordusuna katılıyor. Haziran itibarıyla her 100 emekliden en az 18’i kayıtlı olarak çalışıyor.

Atalarımızın dediği gibi, “Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar.” Kimileri çifte maaş alıp lüks içinde yaşarken, milyonlarca emekli ay sonunu getirmeye çalışıyor.

Bugün tabloya bir de üst düzey memurlar açısından bakınca, manzara daha da çarpıcı: Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş gibi görevdeyken yüksek maaş alan kişiler, emekli olduğunda huzur içinde yaşamaya devam ediyor. Yani emekli maaşı onları geçim derdiyle iş aramaya itmez. Oysa sıradan emeklilerin bir kısmı, geçim sıkıntısı yüzünden tekrar iş arayanlar gurubuna katılıyor. Bu adaletsizlik, toplum vicdanını sızlatıyor.

Rahmetli Recep Yazıcıoğlu’nun Tokat’ta halkla iç içe yaşadığı bir an ise bu farkı çok iyi özetliyor:

Bir akşamüstü, tedbili kıyafetle Tokat sokaklarında dolaşan Vali Yazıcıoğlu, halkın halini öğrenmek için şehrin içine karışır. Yolunu mısır satan yaşlı bir adama düşer. Vali, gülümseyerek mısır ister ve sohbet başlar:

— “Giden vali mi iyiydi, gelen mi?”
Mısırcı Baba, hafif çakırkeyif ve biraz da alaycı bir üslupla yanıt verir:
— “Beyim, gelenin de gidenin de bana ne faydası var? Anasını satayım…”
Vali Yazıcıoğlu gülümseyerek karşılık verir:
— “Gelen vali benim. Yarın saat onda seni makamımda bekliyorum.”

Ertesi sabah, Mısırcı Baba korku ve şaşkınlık içinde valiliğe gelir. “Acaba ne olacak?” diye düşünürken, kendisini makamında bekleyen Vali Yazıcıoğlu’nun samimiyetini görür. Milli Eğitim Müdürü’ne döner ve Vali der ki:

— “Bu arkadaşı bir okula hizmetli olarak yerleştirin.”

Böylece Mısırcı Baba, o okulda çalışmaya başlar ve yıllar sonra emekli olur. Ne korku, ne cezalandırma… Sadece halkın derdini gören bir yönetici sayesinde hayatına düzen gelir.

Bugün emeklilerimizin yaşadığı sıkıntılar, böylesi çözüm odaklı ve halkı dinleyen yöneticilerin değerini bir kez daha gözler önüne seriyor.