Soru şu, Horasan talebelerini ve 'Nizamiye Medrese'lerini beri tutsanız.. O çok güvendiğin(m)iz müktesebatta ne kalır sevgili dostlar..
Kaldı ki, birileri günümüz ibretlik İslâm âlemine ne atıflar yapıyorlar.. Kuru ve çok bilindik nev'i şahsına münhasır bir sürü hamakat dolu hamaset.
"İki günü birbirine denk olan zarardadır", diyen Peygamberin Ümmeti yerle yeksan.. Türlü siyasi ve sosyal imkânları, onca helâl kazanımları kirli niyet ve nefsaniyetine kurban eden bir sürü adı "İSLAM" olan yobaz ve softa eyyamilere zebûn edilen "zavallı bir ümmet!"
Elimizde kalan ne..? Hiç..
Bu ekmel dinin aslî hüviyetine irca ve inkılap etmesi, nakli değil, aklî (Maturidi.. İslâmın Türk(çe)ce yorumu) değerlerin öne alınması ve vahyin sunduğu nizâm, intizam ve imkânlarla aynîleştirilmesi 'rönesans'sa (Gelişme, kendine gelme ve eski canlılığını, biçimini yeniden kazanma), üstün idrak ile yoğrulmuş bize göre, bizim tarafımızdan ve bizim için "rönesans" ya da, başka bir yafta (hiç önemi yok) ile yeniden.. Asrı Saadet ve Hulefai Raşidin devirlerinde ne ise onu.. Sonradan eklenen bidatlar ve sair basit ve süfli eklemelerden arındırılarak, Kur'anın asli ve asil müjde ile mesajlarına öncelikle İslâmlığın, sonra da insanlığın bir an evvel buluşmasını veya ulaşmasını sağlamak, yeniden dünyaya saadet asırlarını yaşatmak.. Dünden bu güne her müslümana farz-ı ayn'dir vesselam..
Yoksa hemi bu alemde, hemi dar u beka da yatacak yerimiz yok.. Selamlar.
NE FAYDA
Anladın ki yaşam bir tekâmüldür
Kaldı ki, birileri günümüz ibretlik İslâm âlemine ne atıflar yapıyorlar.. Kuru ve çok bilindik nev'i şahsına münhasır bir sürü hamakat dolu hamaset.
"İki günü birbirine denk olan zarardadır", diyen Peygamberin Ümmeti yerle yeksan.. Türlü siyasi ve sosyal imkânları, onca helâl kazanımları kirli niyet ve nefsaniyetine kurban eden bir sürü adı "İSLAM" olan yobaz ve softa eyyamilere zebûn edilen "zavallı bir ümmet!"
Elimizde kalan ne..? Hiç..
Bu ekmel dinin aslî hüviyetine irca ve inkılap etmesi, nakli değil, aklî (Maturidi.. İslâmın Türk(çe)ce yorumu) değerlerin öne alınması ve vahyin sunduğu nizâm, intizam ve imkânlarla aynîleştirilmesi 'rönesans'sa (Gelişme, kendine gelme ve eski canlılığını, biçimini yeniden kazanma), üstün idrak ile yoğrulmuş bize göre, bizim tarafımızdan ve bizim için "rönesans" ya da, başka bir yafta (hiç önemi yok) ile yeniden.. Asrı Saadet ve Hulefai Raşidin devirlerinde ne ise onu.. Sonradan eklenen bidatlar ve sair basit ve süfli eklemelerden arındırılarak, Kur'anın asli ve asil müjde ile mesajlarına öncelikle İslâmlığın, sonra da insanlığın bir an evvel buluşmasını veya ulaşmasını sağlamak, yeniden dünyaya saadet asırlarını yaşatmak.. Dünden bu güne her müslümana farz-ı ayn'dir vesselam..
Yoksa hemi bu alemde, hemi dar u beka da yatacak yerimiz yok.. Selamlar.
NE FAYDA
Anladın ki yaşam bir tekâmüldür
Solundan sağına dönen ters dünya
Bir asır toplamı sayki bir gündür
Fırsatın miadı bolsa ne fayda
İnsanlık bir alem binit üstünde
Yedi kandil tekmil ümit içinde
Eğreti alemin sürgit deminde
Ruhsatın süresi dolsa ne fayda
Gönül sarayını yıkan gül isen
Nazenin bedeni yakan tül isen
Yürekte sönmeyen tüten kül isen
Ayarın yirmidört olsa ne fayda
Beşir'im ayarsız bozuk bu ayda
Çırpınır diz boyu küçümen çay da
Kalbi şikest olmuş dil-i hay hay da
Ebeden dünyada kalsa ne fayda
Kaleme aldığınız yazınız ve - siz mi yazdınız bilmiyorum ama - şiir(iniz) güzel.
elinize sağlık Faruk Nafiz bey kardeşim.
Ben rahmetli kardeşimiz Cemalettin Kumbasar'ın çocukluk arkadaşıyım.
Sizinle görüşmeyi arzu ederim.