Sevgili okuyucularım, ben şiir ve kendi zaviyemde denemeler yazan bir beni âdemim..
Siyasetten pek anlamam, anlamadığımdan olsa gerek; 'ne şaha, ne de padişaha yaranamadık', bu güne kadar.. Dış politikayı takip ederim.. Ederim, zira birilerinin beş altı yıl önce farkettikleri (?!) ve gündelik siyasetlerine teşne olarak sık sık kullandıkları, Türk'ün kadimden beri var olan 'BEKA' meselesinin şuuruyla ganmışlığımız var elhamdülillah, gençliğimizden beri.
Evet, böyle bir girizgâhla demekliğimiz odur ki; başladığından bu güne binlerce askerimizin, evlâdımızın şehadetlerine sebep olan "Suriye meselesi"nden, fotoğraf büyüdükçe, ya da gelişen ve geliştirilen, deşifre olan siyasetlerden anladığımız şudur naçizâne..
Rus'un 'sıcak denizler' hayali, Pentagon'un petrol ve BOP, İsrail'in vadedilmiş topraklar, Fars'ın mezhep asabiyeti ve  Ortadoğu da söz sahibi, lider ülke olmaklığın verdiği siyasi bildik duruşu vs. diye kısaca özetleyebileceğimiz hayalleriyle mündemiç, hercümerc olmuş zavallı ortadoğu insanları.. İnsanı insan olmaklığından haya ettiren bir sürü iğrençlikler, kötülükler anaforu..
Fotoğraf bu sevgili dostlar..
Deniliyor ki, o öyle, bu böyle, dedi.. Onun niyeti bu, şunun derdi su.. Bir sürü kafa karıştırıcı, insanı dinlediğine de pişman ve ikrâh ettirici bir sürü "hikâye-i garibe", adeta. Eskilerin 'şu'yu vukuundan beter', dedikleri bir garabet tablosu.

Hep 'Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanayız", diyoruz ya..  Evet,  Suriye'nin toprak bütünlüğü, zalim ya da alim, bizi (şimdilik) enterese etmeyen Zalim Esed'i ayakta tutan ve tatacağa da benzeyen Rus'un oradaki sıcak denizler hayaliyle ilgili daha detaylı ve akademik çalışmalar yapmak ve ince diplomasi ile Rus'un sıcak denizler hayaliyle günü geldiğinde Rus'la başbaşa kalmak olmalıdır. Zaten, kuzeyde var.. Rus yeni değil, kadim komşumuz değil mi? Neredeyse dört asırdır savaşıyoruz.. Hemi savaş hemi barış demlerini bildiğimiz kadim düşman. Şimdi de, iş başa düştü mü elbet savaşırız. 
Rus zaten sıcak denizlere inmiş. Ne zorluğu var? Daha dün Moskova Antlaşması yapılmadan evvel, görüşmeler sürerken muhtemelen bizimle savaşması an meselesi olduğu halde, savaş gemilerini Boğazlardan aşağıya Akdenize indirmedi mi..? O zaten sıcak denizlerde.. Hiçbir güçlük yok.

Suriye'de an itibariyle her dediğini tek kurşun sıkmadan elde etmedi mi, ee o zaman bırakalım.. Onun karşısına bu sıcak denizler hayalinden en çok zarar görecek olan İsrail'in Vaadedilmiş Topraklar ideali, Pentagon'un petrol ve BOP canavarı savaşsın.. Tepişsinler filler.. Yesinler birbirini. Ok yaydan çıkmış zaten..

Suhulet, sukûnet ve akıl ile duruma vaziyet etmek lazım...
Ha, diyeceksiniz ki, sınırlarımız tehlikede, evet, elbette ben de öyle diyorum.. Sınırlarımızı tüm tehlikelerden, terör örgütlerinden vs., diğer unsurlardan, kirli emellerden korumalıyız. Bu korumayı on yıllardır zaten yapıyoruz. Lakin şimdi anladık ki, sınır ötesinden yapmaya niyetlendiğimizde, ancak karşı tarafın izin verdiği ölçüde yapabiliyor ve bu da bize epey pahalıya mal oluyor. Elde ettiğimiz hiçbir şey yok..

Attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmiyor yani.

Velhasılı, Şam'da Cuma hayallerimizden biraz uzaklaşıp, ince, hatta kıldan da ince diplomasi öneriyorum vesselâm.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.