Ahmet Kutsi Tecer’in ünlü “Orda bir köy var uzakta” şiirini bilenlerin sayısı oldukça çoktur. Şiirden o bildiğimiz dizeleri beraber okuyalım: “Orda bir köy var uzakta, o köy bizim köyümüzdür. Gezmesek de, tozmasak da, o köy bizim köyümüzdür.”

Sanırım bu romantik yaklaşım, Köy Edebiyatı ile gerçekçiliğe dönüştü. Ama köyün uzakta, terk edilmiş bir halde bırakılmaması gerektiğini; onun yeniden canlandırılması, orada yaşayanlara da güzelliklerin sunulması gerektiğini ressam ve sanat eğitimcisi Hüsamettin Koçan ispatladı.

Doğduğu yere bugünkü adıyla Bayraktar, dünkü adıyla Baksı’ya bir müze yaptı.

Dün İstanbul Modern’de bir Baksı Müzesi sunumu yapıldı.

Yıllar önce ben gittim, doğrusu dağ bayır tırmandıktan sonra orayı görünce bütün yorgunluklarımı unuttum, yüreğimden başlayan bir sevinç dalgası bütün bedenimi sardı.

Müze on yılda tamamlandı, tamamlanmış halini ekranda görünce, bir emeğin, tutkunun,  doğduğu yere bağlılığın mucizesini seyrettim.

Bayburt’un Baksı köyündeki bir müze, bir kentte yaşayanların hepsinin desteğini aldı, herkes Bayburt’tan kalkıp bu müzenin tanıtımına, bitişini kutlamaya gelmişlerdi. Ben büyük kentlerdense Anadolu’da açılan her sanat girişiminden büyük mutluluk duyarım, çünkü sanatı, estetik birikimi oralara götürmedikçe, anlaşılma, tadılma alanını genişletemezsiniz.

Ne dedi Hüsamettin Koçan?

“Yöresel seramik ve dokuma geleneklerini yeniden hayata geçirmek, insanların yaşamı sürdürecek maddi kaynağa kendi topraklarında ulaşabilmesini mümkün kılacak yolları araştırmak ve geleneksel kültürle çağdaş yaşamı buluşturacak yeni bir alan yaratmak,  öğrendiklerimi ve düşündüklerimi doğduğum yere taşımak istiyorum.”

Müzede neler var?

Sergileme Salonu, Bayburt Evi, Konferans Merkezi, Atölyeler, Kütüphane, Konuk Evi.
Yaşayan bir mekân olması için, her yıl buraya sanatçılar davet edilecek ve üretilen işler burada sergilenecek.

Ziyaretçiler ve araştırmacılar, kütüphanede on bine yaklaşan sanat yayınlarını okuyabilirler.
En önemlisi yerel halk burayı sadece gezmeyecek, seyretmeyecek; burada çalışacak, güzellikler üretecek.

“Baksı uzaktı, artık değil!” başlıklı yazıda unutulmakla hatırlamak arasındaki bağı kendi yaşamından örneklerle anlattı.

Hazırlıklarına 2000 yılında başlanan Baksı Müzesi, bugün sanatçısını ve ziyaretçisini bekliyor.

Bu çağrı sadece orada yaşayanlar, yöre halkı için değil bütün Türkiye’yi kapsıyor.

Hüsamettin Koçan’ın bu girişiminin yaygınlaşmasını dilerim.  

2010 / Haziran

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.