Bayburt Postası - Edebiyatın ve mûsıkînin yakın tarihine ışık tutan, Menekşe Özkaya’nın hazırladığı 'İki Fırat İki Kızıltuğ' isimli kitabının tanıtım programı Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi’nde gerçekleşti.

Edebiyat ve musikiseverlerin yoğun ilgi gösterdiği programın açılış konuşmasını Prof. Dr. Ümit Meriç yaptı. Meriç konuşmasında şunları söyledi: 



“Fırat Hoca’yı tanıyan on binlerce insan var. 'İki Fırat İki Kızıltuğ' kitabının çıkmasıyla bu on binler, yüz binlere ulaşacak. Ben öncelikle kitabın başlığı hakkında bir kaç şey söylemek istiyorum. Kitabın ismi hocamızın şahsiyetinin zenginliğini de ifade etmektedir. Bana kalırsa 'Bin bir Fırat bin bir Kızıltuğ” demek gerekir. Gerçekten Fırat Hocamız şahsiyetinin zenginliği ve derinliğiyle ülkemizin nadir yetiştirdiği değerlerden bir tanesidir. Türkiye çocuklardan oluşan bir toplum olduğu için, yeni yetişen çocukların kulaklarına üflediğimiz seslerin bizim bin yıllık dünyamıza aykırı sesler olmaması lazım gelir ve özellikle Batı’dan gelen 'İyi ki doğdun…' şarkısına itiraz ederek Fırat Hoca’nın yapmış olduğu bir doğum günü şarkısı var ve yine yuvalardan itibaren alınan eğitimde Fırat Hoca’nın bir repertuarının hazırlanarak okullara gönderilmesi lazım gelir.”

Prof. Meriç'in ardından sevenlerini selamlayan Fırat Kızıltuğ, “Karacaoğlan’ın 1650 senesinde saf Türkçe’yle yazdığı şiirler bugün 21. yüzyılda hâla bestelenip söyleniyor. Bugün bizlerin böyle bir dile ve şiire ihtiyacı var. Ondan yaklaşık 100 yıl kadar sonra Şerbetçi İbrahim Ağa’nın bestelediği ve bugün hâlâ icra edilen şarkılarımız var. Hiçbir milletin bu kadar eski şarkıları yoktur. Bu şarkıların yaşamasının sebebi Türkçe oldukları içindir.” diyerek kısa bir dinleti sundu.

Fırat Kızıltuğ'un Türk mûsıkîsinden örnekler sunduğu program, imza günü ile sona erdi.

 

İki Fırat İki Kızıltuğ 
Edebiyatın ve Musikinin Yakın Tarihi

Menekşe Özkaya 
AKIL FİKİR YAYINLARI 

Biri Edebiyatçı:
 
“…Şehriyar benim şiire başlamamda en önemli etken. Şehriyar, yeni Yunus Emre. Yahya Kemal’e ve şiir diline çok bağlıyım ama Şehriyar’ı okuduktan sonra şiir yazma ihtiyacı hissettim. 1984 yılıydı. Türk Edebiyatı Vakfı'nda lâvta ile ilgili bir konferans verdim. Şiir ve Türk Mûsikîsi hakkında konuştum. Ahmet Kabaklı Hoca’nın yanında şöyle bir konuşma geçti. 'Fırat Bey bu konuşmanın metnini dergide basmak için bize verebilir misin?' Bense o konuşmayı irticalen yapmıştım. Eğer istiyorsanız bir şiirim var vereyim dedim. Şubat sayısında basmışlar bu şiiri; “Bir Dane Bir Dane” Özbek şâiri  Cemal Kemal’in şiirine nazîre-.. İki ay sonra Özbekçe’ye çevrildi…
 
Diğeri Bestekâr Kızıltuğ
 
Babasından ve amcasından aldığı ilk müzik eğitiminden sonra Trabzon Öğretmen Okulu’nda geliştirdiği müzik bilgilerini, İstanbul’a geldiğinde İstanbul Belediye Konservatuarı ve İleri Türk Müziği Konservatuarı’nda ilerletti. Feyha Talay’dan viyolonsel, Hulki Aksoy’dan Türk Mûsikîsi nazariyatı ve Serdar Öztürk’ten solfej ve usul öğrendi. 1956-1966 yılları arasında İleri Türk Müziği Konservatuarı Derneği’nde viyolonsel sanatkârlığının yanı sıra hocalık ve genel sekreterlik gibi görevlerde bulundu. 1963-1976 yılları arasında İstanbul Belediye Konservatuarı Türk Mûsikîsi İcrâ Heyeti’nde viyolonsel çaldı.
 
Fırat Kızıltuğ, müzik hayatı boyunca yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda  konser verdi. Rusya (1976), Polonya (1977), Tunus ve Cezayir (1983), Mısır (1985) ve Almanya (1986) da verilen çeşitli konserlere katıldı.
 
Ayangil Türk Müziği Orkestra ve Korosu başta olmak üzere çeşitli kişi ve topluluklar tarafından seslendirilmiş, bazıları da CD ve kasetlere kaydedilmiş bir çok çalışması bulunmaktadır.

Kitap satın almak için lütfen tıklayınız...