Bayburt Postası - Bayburt Belediyesi Kültür Yayınları’ndan okuyucu ile buluşan bu kıymetli eser 476 sayfadan oluşuyor.

Eserde, Feridun Narin’in 1970’li yılların başında Bayburt’tan derlediği öyküler ele alınıyor ve Bayburt ağzı kapsamlı bir şekilde irdeleniyor. Metinler içerisinde bir dönemler Bayburt’ta sürekli anlatıla gelen Bey Böyrek Hikâyesi de yer alıyor. Tarihsel süreç içerisinden Hüseyin Namık Orkun, Osman Turan, Mahmut Kemal Yanbeğ, Saim Sakaoğlu ve Fırat Kızıltuğ tarafından derlenen varyantlara bir yenisi Feridun Narin tarafından ekleniyor.

Feridun Narin eserin “giriş” kısmında incelenen metinler ve çalışmada ele alınan yöntemle ilgili bilgiler veriyor.

“…Bu çalışmada incelenen metinleri, Bayburt Halk Ağzı adlı Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi bitirme tezim için elli yılı aşkın bir zaman önce kaydetmiştim.

Elimde, bu çalışma için seçtiğim metinlerden başka, konuları ve hikâye örgüleri daha tutarlı, cümle yapıları ve anlatımı daha düzgün derlemeler de vardı. Ancak bunlarda bazı nedenlerle, kelimelerin ses yapıları ve söylenişleri yer yer Bayburt ağzı olmaktan çıkmış durumdaydı. Oysa ağız incelemesinin ilgi alanına ilginç hikâye konuları değil, yörenin katıksız ve özentisiz dil örnekleri girmeliydi. Öyle de oldu.

İnceleme için seçtiğim hikâye ve hatıraları kendilerinden derlediğim kimselerin o gün için evlerinde radyo bulunmuyordu. Sinemaya gitmemişlerdi. Erkeklerin kahvede radyo haberlerini dinlemekten başka bir dil teması yoktu. Yalnızca askerlik görevi için dışarı çıkmışlardı. Kadınlar ise Bayburt'tan hiç ayrılmamışlardı. Bazıları okuryazar değildi, olanlar ise doğru dürüst kitap okumamıştı.

Bir ses kayıt cihazı karşısında konuşulduğu için (ana - anne, dene - tene) gibi ufak tefek sapmalar, özentiler oluyordu. Ayrıca cümlelerde ve anlatımda belki de heyecandan kaynaklanan yetersizlikler ve bozukluklar görülüyordu.

Yaş ve eğitim durumu farkı ortaya çıkıyor; kelimelerin değişik söylenişleri görülüyordu: (dohdor-toḥdor), (deyirmen-degirmen-degirman), (megem-meersem- megemise), (yalanuz-yalağoz-yalaoz), (kibi-kimin), (geder-hartan) gibi.

Bayburt'un müzelerinde "Küçük Şehrin Masalı' dinletileri
Bayburt'un müzelerinde "Küçük Şehrin Masalı' dinletileri
İçeriği Görüntüle

Kayıt altına aldığım değerli malzemeyle, daktilo yazısıyla yetmiş sayfa tutan mütevazı bir tez çalışması yapmıştım. Aradan uzun yıllar geçti. Bu konudaki boşluğu sürekli dile getiren birçok dostun isteği üzerine yeniden çalışmaya başladım. Tezdeki metinler bir ağız incelemesi için gerçekten çok yeterli ve bulunmaz birer belge niteliğindeydi. Bunlara Beyböyrek Hikâyesi de eklenince çalışma başlamış oldu.

Peki, neler yapıldı? Çalışma boyunca zaman zaman, özellikle sesler konusunda yaşını başını almış güvenilir tanıklara başvuruldu. Çünkü incelemenin başarısı doğrudan doğruya seslerin sağlıklı tespitine bağlıydı. Bir yandan da dil ve ağızlarla ilgili kaynaklardan geniş ölçüde yararlanıldı.

Her ne kadar bilimsel yöntemlere bağlı kalmaya çalışıldıysa da bu kitabın sonuçta her düzeyde Bayburtluyu ilgilendirdiği gerçeği de göz ardı edilmedi.

Metinler üzerinde diline ve imlâsına dokunulmadan, daha iyi anlaşılması amacıyla -ağız çalışmalarında adet olmadığı halde- noktalama ve ayırıcı işaretler düzenlemesi yapıldı.

İnceleme bölümünde geçen örnek kelimelerden metinlerden alınanların, metinlerdeki sayfa ve satır numaraları verildi. Bu bölümde ve sözlük bölümünde metinlerden alınan kelimelerin yanı sıra; ağızlardan doğrudan fişlere geçirilen kelimeler de yer aldı; ancak bunlar için bir kodlama ya da numaralama yapılmadı.

Sözlük bölümündeki her kelimenin kökü, kökeni elden geldiğince araştırılarak bir sonuca varılmaya çalışıldı. Kelimelerin Eski Türkçe, Eski Anadolu Türkçesi, Osmanlıca bağlantıları ve geçirdiği değişimler belirlendi. Kesin olarak karar verilemeyen durumlarda " olabilir " ifadesi kullanıldı. Fiiller fiil isimleriyle alındı, olabildiğince kökü, gövdesi, ek durumu gösterildi.

Uygun görülen kelimelere, karşılığı verildikten sonra örnek deyimler, cümleler eklendi. Deyimlerden bir bölümü kalıp şeklinde, bir bölümü kullanım durumuyla gösterildi. Yöredeki atasözlerinden de örnekler verildi...

Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, esere yazdığı sunuş kısmında hem yazarın öneminden hem de eserinden öneminden bahsediyor:

“...Elinizdeki kitap Bayburt'un hafızasından süzülmüş metinlerin derlenip yazıya geçirildiği ve bu metinler üzerinde yapılan dil incelemesiyle Bayburt ağzının güzelliklerinin ortaya çıkarıldığı muhteşem bir hazinedir.

Bayburt Lisesi'nde edebiyat öğretmeni olarak görev yaptığı 70'li yılların sonlarında, bendenizin de arasında bulunduğu yüzlerce Bayburtlunun ufkunu açmış, düşünce ve sanat algısını derinleştirmiş kıymetli bir eğitimci olan Feridun Narin hocamızın -yayın için bizden herhangi bir ücret talep etmediği- bu nadide eserinin Bayburt kültürüne önemli bir katkı sunacağına kuşku yoktur..."