Bayburt Postası
2015-02-20 20:37:05

Unutamadığım şehir Bayburt

Daver Kolağasıoğlu

20 Şubat 2015, 20:37


"Şehit Osman, Duduzar, Bayburt kalesi,
Goruğu sorarsan zevkin yaylası,
Oniki mahlesi, beş bin hanesi,
Ocakta şişlerin kızarsın Bayburt…"

Kıymetli okurlarım; insanların hayatları içinde çeşitli nedenlerle unutamadıkları şehirler vardır. Benim de çocukluk günlerimi anlamaya başladığım, kışın bir metreye yakın kar duvarları arasında okula gittiğim, Çoruh'unda yüzdüğüm, kalesinde ve suluklarında gezdiğim, Şehit Osman Tepesi'nde kızak kaydığım, Şair Zihni Futbol Kulübü'nde top koşturduğum, Bent Hamamı'nda yıkandığım, düğünlerinde halay çektiğim, bar tuttuğum, suyunu, sütünü içtiğim, etini, ekmeğini balını yediğim, ilk ve orta okulu bitirdiğim, gençlik yıllarıma girişimi yaşadığım, kahramanlıklar diyarı gazi şehir Bayburt'u hiçbir zaman unutamadım.

Elektriğin gündüzleri olmadığı, o zamanlarda şehirde bulunan üç taksiden birinden dinlediğim, Çorum'dakine benzeyen saat kulesi ve meydanında yüzlerce kişi arasında 3-1 galip geldiğimiz Macaristan maçını ve Kore Harbi'nden dönen gazilerin karşılanışını ve kalbimin sesini ayrıldığımız gün semalarına uçurduğum şehir. Bayburt'u hiçbir zaman unutamadım. Nerede ise 60 yıl oldu. Daha sonraları pekde vefa örneği veremedim. Onu ancak, 1980 ve 2012'de rahmetli eşim Güneş hanımla gezerek, birkaç gün olsa da!... Yaşayarak anabildim. Ama geçen her yılın 21 Şubat'larında nerede olursam olayım hep benimleydi. Duygu yüküyle, şarkısıyla türküsüyle hep o güzel şehri yaşadım.


1951 yılında dördüncü sınıfa başladığım, Bent mahallesindeki Kurtuluş İlkokulu'nda unutamadığım öğretmenim Seydi Vural'ı rahmetle anıyorum. Benim için çok değerli idi. Mehmet Çelebi mahallesine taşınınca Şair Zihni İlkokulu'nda beşinci sınıfa başladım. Sınıf öğretmenim Nurettin Serdaroğlu; Baş öğretmenim Kemal Güney beydi. Her ikisini de rahmetle anıyorum.

İki okulda okumam, arkadaş sayımı çoğaltmıştı. Bu mahallede Hezer'ler, Oruç'lar, Boyacı'lar, İmaç'lar yakın komşularımız arasındaydı. Mahallede sıkı arkadaşlık kurduklarım arasında erkeklerden Mete Güney, Cahit Oruç, Abdurrahman Boyacı, Yılmaz Boyacı, Savaş Aygen, Sözeri Yengi zihnime iyice yerleşik olanlardan.

Kız arkadaşlardan mahallemizde bulunanlar arasında, kız kardeşim Didar'ın da arkadaşları olan Günay İmaç, Cahide Oruç, Fatma Boyacı ve soyadlarını hatırlayamadığım Gülen, Deniz, Ayten, Yıldız, Aysun vardı. Bayburt'ta ilkokul bitince kız arkadaşlarımızın bir kısmı okuyamadı ve hatta onları göremez olduk. Çünki ehrama girmişlerdi. Yukarıda saydığım arkadaşların çoğuyla ilkokulda okumuştuk.

1953-1954 öğretim yılında orta okula başladım. Okul müdürümüz rahmetli Mehmet Hocaoğlu (Hoca Memet) idi. Ondan ve diğer öğretmenlerimden de milli duyguyu, vatan ve millet sevgisini en iyi şekliyle öğrendik. Allah onlardan razı olsun. Diğer öğretmenlerim arasında beden eğitimi öğretmeni Ali Bağdatlıoğlu, fizik kimya öğretmenimiz Nevin Sarıca, Fransızca öğretmenimiz Hamdi İkiz, Türkçe öğretmenimiz Nihat Öner'i hatırlıyorum. Hepsine Allah'tan rahmet diliyorum.

Orta okula gelince arkadaş sayım da arttı. Yukarıda ismi geçen arkadaşlarıma Yüksel Gücer, Salih Zeki Sayın, Asım ve Asaf Durulmuş, Suat ve Sait Müftüoğlu kardeşler, Mustafa Pekmezci, Ahmet Burak, Numan Erengil, Kemal Harputlu, Mehmet Hanefi eklenmişti. Yaşayanlara sağlık ve mutluluklar, vefat edenlere Allah'tan rahmet diliyorum.



Beş yılımın geçtiği Bayburt'taki önemli anılarımı paylaşmayı ve yazımın başlığında sizlere iyice açmamın gerektiğine inanıyorum.

Süleyman Boyacılar’ın kiracısı olduğumuz taş evde, iki kardeşimle beraber söylenenlere göre erkekliğe ilk adım attık, sünnet olduk. Bu mahallede arkadaşlarla, yollarında bisikletlerle gezdik. Uzun eşek, birdir bir, güvercin taklası oynadık. Daha beşinci sınıfta 11 yaşındayken, gönüllerimizi kaptırıp bakışlarımızla aşık olduk. İlk aşkı ve sevgiyi Bayburt'ta yaşadım.

"Bayburt'un kalesiyem,
Açılmış lalesiyem,
Bayburt'tan bir yar sevdim,
Ben onun kölesiyem."

Nedense ayrılık işareti de sayılacak, beyaz ipek mendilleri birbirimize hediye etmiştik. "Al bu mendil sende dursun, sil gözünün yaşını…" der gibi.

Rahmetli eşim Güneş hanıma anlatırdım da: O her gün, belli bir saatte önünden geçtiğim evinin penceresindeki tül perdesini kıpırdatınca varlığını hissettiğim sevgiliye karşı olan platonik aşkıma karşı, "bu işi karlı günlerde, yağmurlu günlerde, tipili ve fırtınalı günlerde de yaparmıydın?" sorusuna, "Evet" cevabını alınca, yarı müstehzi, "Of be, ne büyük aşk... Ne büyük aşkmış Daver" derdi.

Bent Köprüsü'nden Çoruh nehrinin kollarına atlayıp boğulma tehlikesi geçirdiğim, rahmetli babam Ziraat Bankası muhasebecisi Seyfullah Kolağasıoğlu tarafından duyulunca, kendimi onun elleri arasında Taşhan sokakta bulunan eniştem Asri beyin abisi rahmetli Fazıl amcanın (Çubukcu) dükkanında buldum. "Bu burada artık çırak olacak, ben onu sabah getirip akşam eve götüreceğim" deyip Zaman Kundura evine beni teslim etmişti. Haftalığım da iki buçuk lira olacaktı. Sinemanın 25 kuruş, bir şişe gazozun 15 kuruş olduğu zamanda iyi paraydı.

Çubukcular Çorum'da Bayburt muhaciri olan 1898 doğumlu Hüseyin efendinin akrabalarıydı. Daha öncede tanıdığım İlahiyat Profösörü olan Asri eniştem de, mağazada abisi Osman beyle, büyük abilerinin kalfası durumunda idiler. Görevim kalıba çekilen ayakkabı yüzünün çakıldığı çivileri, sökülünce düzeltmekti. Acemilikle epeyce parmağımı düzeltmiştim.

Eniştemin anneleri ki, biz ona hep Fazıl teyze derdik. Rahmetli Fatma teyze, tandırda ekmek yapar, gugul yapar, helede lor dolması ile ayran aşına bayılırdık. O tandır evlerini unutamıyorum; pırıl pırıl parlayan, üzerlerine nakış vurulmuş kaplar… Bayburtlu hanımların zerafetiydi bence. Bu arada akrabaları Güllü bacının (Özhan) bahçesindeki elma ve erikleri de iştahla yerdik.

Çoruh nehri olur da balık olmaz mı? Mete Güney'le (Çöp Mete) yaz başlarında hapenlerde oturup, dam üstünde kese kağıdı yapar, satar, parasıyla olta takımlarımızı alırdık... Ver elini Ayvazın Gölü… O kadar erken giderdik ki, hemen yanındaki kayalıklarda su yılanlarının güneşin ilk ışıklarını almaya çalıştıklarını görürdük. Komşular, pek para talep etmeksizin verdiğimiz balıkları nedense almaya nazlanırdı. Ama bu arada şoför Ali abiyle Kop Dağı'ndaki derelerde tuttuğumuz alabalıklara da rağbet çoktu.

Bunlar keyifli anılar. İki sene Rus ve Ermeni mezalimini yaşayan, bence gazi şehir Bayburt'ta çok acılı günler de olmuştur. Türkçe öğretmenimiz Mehmet Hocaoğlu'nun anlattıklarını büyük dikkatle dinlerdik. Rahmetli hocam, daha sonra "Belge ve vesikalarla Ermeni Mezalimi" adlı bir kitapta olanları toparlamıştır. Yılını tam hatırlamamakla beraber, okullarında açık olduğu bir zamanda, muhtemelen 1954-1955 yıllarında olabilir. Okulca bizi açma çalışmaları yapılan toplu bir mezarın başına götürdüler. Bir taraftan kazılıyor, bir taraftanda çıkarılan kemikler bir kenarda toparlanıyordu. Kazıyı yöneten bir bey bize izahat veriyordu:

"- Bakın sevgili öğrenciler, bu toplu mezar Ermeni katliamının izlerinden sadece biridir. İşte bir muska, hiçbir Ermeni muska taşımaz, şu mühürdeki isim, (ismi okumuştu, hatırımda kalmadı) bir Müslüman Türk ismidir."

Çıkan tarak, ayna ve tesbihleri gösteriyor. Bazı sigara tabakaları ve çakmaktan da isimler okuyordu. Orada en az 7-8 kişiye ait kalıntıları gördük. Yanmış elbise parçaları da çıkıyordu. Hatırladığım kadarıyla bu yer, bir otelin bahçesiydi. Ermeni mezaliminin en ağır izlerini taşıyan 200 kişinin kurşunlanıp öldürüldükten sonra, yakıldıkları taş mağazalara yakındı. Ertesi gün bayrak örtülü tabutlara konulan kemikleri, okulla birlikte Şair Zihni'nin anıtının bulunduğu tepeye götürdük ve orada toprağa yeniden verdik. Bilemiyorum daha sonra oraya anıt yapıldı mı?

Birinci Dünya Harbi'nden sonra Rus işgaliyle başlayan doğudaki mezalim... Çarlık Rusya'sının ihtilalle yıkılması ile buraları Ermeniler'e terkeden ve onları silahlandıran Ruslar, mezalimin ana kaynağını oluşturup bir sürü ailenin de vatanını terkedip muhacir olmasına sebep olmuşlardır.

Tevhide halamın beyi Rahmetli Hacı Hüseyin Çubukçu efendi anlatırken "Ben 17 yaşlarındaydım. Köyümüzü kağnı arabasıyla terkettik, kız kardeşim, küçük kardeşim Fevzi ve annem yollara düştük. Bir ara kağnıdan düşen 3-4 yaşlarındaki kardeşim Fevzi'yi bulunca çok sevindik. Allah'a şükrettik. Çorum'a her halde bir aya yakın zamanda geldik. Sonra duyduk ki köyümüzü Ermeniler basmış, 30 kişiyi kaçırarak kurşuna dizip öldürmüşler" derken yüzünde hep o acılar belirirdi.



Bu arada unutamadığım ve saygı duyduğum, -Bayburtlu'lar da biliyordur- Gobuk (Kolsuz) Sultan Nene'yi anlatmadan geçemiyeceğim:

Şingah mahallesinde bulunan evinin önüne Ermeni çeteleri gelince, kapıyı arkadan demirlemiş ve sırtını da kapıya dayamış, ne pahasına olursa evladını korumak istiyormuş. Kapıyı açtıramayanlar, mavzerle kilide ateş edince sol kolundan ağır yaralanmış. "Kanı gören Ermeniler, her halde öldü diye beni bırakıp gittiler" derdi. Pek yardım etmemizi de istemez, tek koluyla çeşmeden aldığı suyu evine taşırdı. Ona bütün çocuklar saygı duyardık. Bize göre o kahramandı ve gaziydi…

Yazacak çok şey var, fakat sıkarım diye de korkuyorum.

Bayburt'ta kaldığımız 5 yıl zarfında, 21 Şubat 1918 kurtuluş günlerinin benim için diğer bayramlara göre daha bir önemi vardı. Çoruh nehri kenarında oturduğumuz, Bayburt halkının vefa örneği olan Şehit Nusret Bahçesi, 1922 yılında "Üçüncü Milli Şehit" olarak Millet Meclisi tarafından kabul edilen Bayburt Kaymakamı Nusret bey… İngiliz ve Fransız işgalci subaylarına dersini veren kahraman. İngiliz hayranı Damat Ferit hükümetinin mahkemelerince önce beraat edip, sonra idama mahkum edilen, 4 Ağustos 1920'de padişah tarafından onaylanan kararla, 5 Ağustos 1920 Beyazıt meydanında idam edilen şehit. Mekanın cennet olsun.

-'Ermeni soykırımı yaptık' diyebilen satılmışlara biraz tarih okumalarını ve maşa olmamalarını öneririm. Kime şirin görüneceksiniz?-

***

Dede Korkut diyarı Bayburt'ta unutamadığım diğer isimler arasında; çıkan ayağımı yerine getiren Çoban Vahit, Eczacı Teyfik Hacıbeyoğlu amca, Ülkü Güney abi, Boyacılar'dan Zülkarni amca, Hüseyin abi, Supi abi, yanında çalıştığım tuhafiyeci Hasan Çakmak amca, gazeteci Osman Okutmuş abi, banka müdürü Osman Haraçcı bey, banka memurlarından Yaşar Aker abi, Turgut Tepiroğlu abi ve kitapçı Kemal Demirhan abiyi de zikretmeden geçemeyeceğim. Vefat edenlere Allah'tan rahmet, yaşayanlara sağlık dilerim.



Son oturduğumuz ev, Yakutiye Camii yanında Cumhuriyet caddesinde temelinde imzam bulunan Ziraat Bankası lojmanıydı. Kaloriferliydi. İlk defa duşlu, küvetli banyo ve buzdolabı ile tanıştık. Salon ve yemek takımları da cabası.

Bayburt'ta lise olmadığı için babam tayin istemişti ve tayinimiz Kastamonu'ya çıktı.
Yeni bir şehire ve yeni arkadaşlara gidiyordum…

Bayburt'tan ayrılışta Ulusoy'un burunlu Vabis otobüsünün tren düdüğü gibi olan kornasını çalıp hareket anını bildirmesiyle, 14 yaşında sözde delikanlı adayı ben, birden hüngür hüngür ağlamaya başlamıştım… Rahmetli babam anneme dönüp:

-"Ne oluyor bu oğlana?" deyince, durumu bilen rahmetli annem Nimet hanım;
-"Bırak ağlasın, ağlasın…" diyordu.

Yazım Çorum'da bulunan Bayburt muhacirlerine de armağan olsun.
Allah'tan bize böyle acılar yaşatmamasını niyaz ediyor, Bayburtlu'ların kurtuluş gününü yürekten kutluyorum…

Yorumlar (61)

Hale Gürbüz 9 Yıl Önce

Bu yazıyı okurken gözyaşlarımı tutamadım. Dayım Daver Kolağasıoğlu'nun güçlü ve duygu yüklü kaleminden memleketimi okumak bana iyi geldi. Allah razı olsun.

Ahmet Muzaffer KOLAĞASIOĞLU 9 Yıl Önce

Ağabeyim 60 yıl evvel yaşadığı bu güzide ilimize unutamadığım şehir Bayburt derken herhalde haksız değildin. Beş yıla yakın yaşadığı Bayburt' ta sayamadığı birçok hatırasına daha doyamamış; ama ben şu kanaatteyim ki yıllar geçse de, yaşlansa da o gine Bayburt' ta, bir Bayburt aşıkı; yolun bir tarafına gizlenen hala sevdiğini gözetler vaziyette genç bir delikanlı. Ağbi! İyiki varsın. Cenabı Allah sana ve tüm müslümanlara sağlık, sihhat ve uzun ömür versin.

Mustafa Seyfullah KOLAĞASIOĞLU 9 Yıl Önce

Amcamın Bayburt taki yaşam kesitinden parçaları okumak büyük keyif verici .... Eline ve yüreğine sağlık...

Hayrettin YAZICI 9 Yıl Önce

Nefes almadan okudum; hüzünlendim ve bir o kadarda memnun ve mutlu oldum. Ben zaten oldum olası seyahatname türü kitapları ve anıları okumayı çok severim.Sosyolojinin ana kaynağı olarak görmüşümdür hep. Siz de yüksünmeden okuyun, seveceksiniz...

behiye çalışkan kaya 9 Yıl Önce

Tek kelimeyle mükemmel bir yazı olmuş, tebrik ediyorum . Çocukluğumdan bu yana bayburta dair böyle güzel anıları dinleyerek büyüdüm. Buyukbabam ismail hakkı çalışkan her sohbet esnasında mutlaka bayburta ve bayburtlu dostlar ına dair anıları ni anlatmak tan mutluluk duyar. Keşke tüm değerli büyüklerimiz bu anılarını kaleme alsalarda bizlerde onlari okuma onuruna erissek.

Nilgün Çevik 9 Yıl Önce

Sayın hocamın anılarını okurken çok duygulandım sanki bende yaşamışım gibi gözlerimin önünde canlandı.Çocukluk anıları hiç unutulmuyor ama isimlerle birlikte soyadlarını da tek tek hatırlamanıza hayran kaldım.Yüreğinize sağlık hocam.

Ahmet Aker 9 Yıl Önce

Komşularınız olan büyüklerimizin anlattıkları ile sizi ismen tanıyoru. Sağlılklı günler dileriz

Meltem Çol (Kolağasıoğlu) 9 Yıl Önce

Değerli Bayburtpostası Okurları, Bu sabah babam Daver beye tek tek birbirinden değerli yorumlarınızı okudum. Çok mutlu oldu ... Ve bana bir not iletmemi istedi; " Şayet o eski arkadaşlardan olurda birileri bu yazıyı okursa mutlaka görüşmek isterim." Umarım hepimizin hem keyifle hem hüzünle, hatta gözleri dolarak okuduğu bu yazıyı o eski mahalle, okul hatta sıra arkadaşlarından bi kaçıda okur ve bize dönüş yapar... Bayburt'u hiç görmemiş bizlerede en kısa zamanda bir seyahat organize etme işi düşüyor artık...

Gürhan Semavi Ardahan 9 Yıl Önce

Çocukluğumuzda yaşadığımız ama neden sonra türlü sebeplerle büyüdükçe yaşayamadığımız Bayburt'un hepimizde bıraktığı izleri ve etkileri yansıtmışsınız. Elinize ve yüreğinize sağlık. Yazınız birçokların duygularına tercüman olmuştur umarım. Uzun ömürler diliyorum.

Gün görmüşler ekibi çorum, 9 Yıl Önce

Daver hocam, çocukluk yıllarını hafızasına nakşetmiş,bu gün akıcı üslubu ile kaleme aldıgı Bayburt anılarını bir çırpıda,okudum,teşekkürler hocam,

ismet sarıtekin çorum 9 Yıl Önce

Bayburt,da 60 yıl önce çocukluk anılarınızı,şevkle usanmadan okudum, ozamanki çocuk oyunları,arkadaşlıklar,komşular,hafızanızda,taptaze yaşanmış gibi,bizde oradaymışız gibi yaşadık

Gülcan Coşkun 9 Yıl Önce

Bu vefaya, bu zekaya bu hayata bayıldım. Yıllar öncesini tüm açıklığı ile hatırlayıp hatırlatmanız çok güzel. İnsanlara yaşadığınız zamanın kıymetini bilin, her şey geçiyor ve uçuyor, dercesine de değerli bir ders veriyorsunuz. Bu hayatı size yaşatan lardan ve bu paylaşımı bizlerle paylaşan sizden ve arkadaşım Hale Gürbüz Hocamdan Allah razı olsun.

atilla şimşek 9 Yıl Önce

Daver hocam Çorum lu, emeklilikten sonra yılın 6 ayını yani kişin Çorum'da yazın Ordu'da günlerini geçirir. Belli zaman içinde şöyle bir İstanbul'a uğrar. Daver hocamız baba dostumdur. Çok dikkatli bir inceleme ve araştırmacıdır. Bayburt Postasında yayınlanan yazısıbı bir vefanın belgesi olarak yayınladım. Tiribün'e yazılarını aksatıyorsun hocam. Sağlık dolu günler diliyor eline koluna sağlık hocam.

Mehmet Eskizara 9 Yıl Önce

Daver hocam gençlik hatıranızı zevkle okudum.Memur çocuğu olmanız nedeni ile devamlı olarak aynı şehirde kalamayışınızı bende yaşadığım için hatıranız bende de büyük bir ilgi uyandırdı.Yüreğinize sağlık.Saygılarımla.

Daver Kolağasıoğlu 9 Yıl Önce

Sn Ahmet Aker beyefendi bahsi geçen aile büyüklerinizin isimlerini öğrenmemiz mümkünmü.Saygılar.

Mustafa Güler 9 Yıl Önce

Kendini bilime eğitime adamış, ÖĞRETMEN tanımına uygun bir kişiliğine sahip DAVER ağabeyimi kutluyorum. Eşimin doğduğu ve bacanağım Sayın Prof.Dr Asri Çubukçu'nun Bayburtlu olmasının dışında bilgim olmayan bu kenti artık tanıyorum.

Emin Kalafat Ordu 9 Yıl Önce

Hocam yazınızı zevkle okudum.Gençlik yıllarınızı çok güzel anlatmışsınız. Ülkemizin o günkü ekonomik tabloyu resimlerinizle bir nebze de olsun ermeni katliamını yazıların ile anlatmışsın ellerine sağlık. Saygı ve selamlar

aysel karaca 9 Yıl Önce

Yazınızı kiyifle okudum aslın da değişen fazla birsey yok Bayburtta halen insanı o kadar samimi ve bir o kadarda iyiler ve benim de görev yerim olması neticesinde oradan çok şeyler öğrenerek geldim; olsun demeyi öğrendim, komşu olmayı hafta sonları semaverin yakılıp apartman olarak kahvaltı yapmayı, Bayburtlu hanimlardan titizliği, un helvasinin bile ne kadar güzel olduğunu orada gördüm, insanı dunyayı gezseniz bulunmaz ben hiç k otusune

Asri Çubukçu 9 Yıl Önce

Sevgili Daver, Bayburt ve Bayburt’un kurtuluşu hakkındaki bu duygusal yazını aynı duygularla ve zaman zaman gözyaşıyla okuduk. Bayburt’a olan ilginden ve sevginden ötürü teşekkür ederiz.

Didar Çubukçu 9 Yıl Önce

Sevgili Ağabeyciğim, Bayburt hakkındaki yazınla beni de 60 yıl önceki ailemiz ve hatıralarımızla buluşturdun. Yazını dört defa anne ve babamızı rahmetle anarak gözyaşlarıyla okudum. Eline sağlık, ömrüne bereket.

Hilal Kalkandelen 9 Yıl Önce

Gönlündeki hüsn ü letafeti, benimsediği Bayburt için zerafetle, zekice dile getiren kıymetli dayıcığım; eline, diline, gönlüne sağlık. Geçmişlerimize Allah'tan rahmet, siz büyüklerimize de uzun ömürler diliyorum.

AHMET 9 Yıl Önce

Büyüklerim geçiyor yazınızda / Babam Yaşar annem Gülen orada / Hep şen olsun kışınız, yazınız da / mutlu yaşar kalpten gülen arada...

Aydın Armağan 9 Yıl Önce

Bayburt ilini, türküleri dahil her şeyi ile halen yaşayan ve yaşanmışlıklarını nostaljik olarak yazıya döken arkadaşım Daver'i tebrik ediyorum. Bayburt Bayburt olalı bele seveni görmemiştir :)

F.Pekşen 9 Yıl Önce

Gözlerim dolarak okudum. Şehitler diyarı Bayburt'u unutamayan, seven herkese selam olsun.

imge berkün 9 Yıl Önce

kıymetli dayıcığım bayburt anılarını okurken sanki yaşadım.bu kadar güzel ifade edilir.ne kadar güzel yaşanmışlıklar .yüreğine, ağzına sağlık.

Abdulkadir Ozulu 9 Yıl Önce

eline yüreğine sağlık daver bey. bayburt söz konusu olunca içimde değişik duygular depreşir. zira özü'den anadoluya göç eden türk aileleri içerisinde bayburt'a gidenler bir mahalle oluşturmuş ancak çorum'da kalan özü göçmeni bir aile olmuş. işte ben de bugün o ailedenim. inşaAllah bu yaz bayburt'a ailemle gitmeyi düşünüyorum. bayburtlular'a ve tüm ozulular'a çorum'dan sevgi ve selamlar.

Daver Kolağasıoğlu 9 Yıl Önce

Bayburt Postası'na yazmış olduğum 'Unutamadığım şehir Bayburt' adlı yazımı okuyan ve kıymetli yorumlarda bulunanlara saygı ve selamlarımı iletiyor, teşekkür ediyorum.

İbrahim ÖZYURT 9 Yıl Önce

bi̇r i̇lde yaşananlain bu kadar canli kalarak anltimasi ancak daver beye mahsus olabi̇li̇r elleri̇ne sağlik seni̇nle orduda beraber çalişmaktan onur duydum di̇leri̇m yazmaya devam edersi̇n sağlikli yaşam di̇li̇yorum.

Hasan Mergen 9 Yıl Önce

tarihiyle, kültürüyle, yaşayanlarıyla bir il'i bu kadar güzel sevgili öğretmenim daver kolağasioğlu anlatabi̇li̇rdi̇ eli̇ne ve yüreği̇ne saylik hocam

Suna Armağan 9 Yıl Önce

Daver Bey benim ve eşimin üniversiteden arkadaşımız. Keza nur içinde yatsın, rahmetli eşi Güneş Hanım da benim en yakın arkadaşım. 50 yıla yakın dostluğumuz var. Babalarımızda meslektaş ve arkadaşlardı. Aynı okullarda öğretmen olarak görev yaptık. Çocuklarımızı beraber büyüttük. Daver’in Bayburt hayranlığını çok iyi biliyoruz. Daverlerin Bayburt’ta oldukları yılla bizde Torul’da idik. Bende onun gibi Torul sevdalısıyım. Ama bu güzel yöreleri ve güzel insanlarını onun kadar güzel anlatamazdım. Arkadaşımı kutluyorum.

irem ulusan 9 Yıl Önce

Ailemizin hatıralarının bu kadar canlı kalması ne kadar güzel onları anlatacak yazacak birinin olması..kalemine yüreğine sağlık dayı..

İrfan Yiğit 9 Yıl Önce

yaşadıklarını yazıya dökebilen sayın daver hocam gibi saygıdeğer bir şahsiyetin bu yıllarını çorum'da geçirmemesine bu yazıyı okuduktan sonra çok üzüldüm. bayburt gibi çorum'u yaşayan ve bugünlere aktarabilen saygıdeğer hocam gibi insanların varlığı bizim için büyük kazanç kendisine uzun ve hayırlı ömürler temennisi ile teşekkür ediyorum

H.Rahmi ÇIBIKÇI 9 Yıl Önce

daver abi̇, kalemi̇ne, yüreği̇ne sağlik... ben bayburt'u görmedi̇m ama rahmetli̇k babamla hep oraya gi̇tmekle z i̇lgi̇li̇i̇yaret etmekle i̇lgi̇li̇ hayali̇mi̇z vardi. o da rahmetli̇k olunca hayatin dağdağasinda eri̇di̇ gi̇tti̇ bu hayali̇m. sayende oralari kokladim... teşekkürler...

Gülesin Ağbal Demirer 9 Yıl Önce

daver hocam ellerinize sağlık. baba memleketim hakkında yazdıklarınızı inşaAllah bir gün de yerinde tecrübe etmek nasip olur.

Enise Ağbal 9 Yıl Önce

atalarımızın memleketi bayburt'u sizin kaleminizden okumak oldukça duygu verici daver hocam, ellerinize sağlık.bu zamana kadar gidip görmek nasip olmadı fakat yazınız bizleri merakla memleket topraklarına sürüklüyor.

Recep Mebet 9 Yıl Önce

merhaba hocam, yazınızı yaşıyormuşçasına ve büyük bir keyifle okudum. yaşanan acıların bulunduğu cümleleri ise rahmet dileklerimle tamamladım. yazdıklarınızla çocukluğunuz bir film şeridi gibi gözlerimin önünde canlandı adeta. bu arada (maşAllah) çok iyi bir hafızanız olduğuna bir kez daha şahit oldum. emeğinize ve kaleminize sağlık saygıdeğer hocam :-)

Erol Taşkan 9 Yıl Önce

kaleminden dökülen su gibi mısralarıyla, bizi şahidi olmadığımız bir zamanın ve hiç görmediğimiz bir mekanın sokaklarında, sanki o günleri yaşayan kişilermişcesine dolaştıran, içimizi aydınlatıp, bugün yaşadığımız anın kıymetine vurgu yaparak, çocukluk anılarımızın değerini bizlere hissettiren değerli hocam; elinize, yüreğinize sağlık.

YUNUS EMRE 9 Yıl Önce

gözlerimiz yaşardı gönüllerimiz yeşerdi, demekki her şey mal mülk , makam değilmiş, bayburdumuzunda parayla satin alinamayacak kadri̇ kiymeti̇ varmiş teşşekkürler sayin hocam kalemi̇ne sağlik

mubeccel zeynep cubukcu 9 Yıl Önce

Ne kadar guzel anlatmissiniz...Cok etkileyiciydi. Fotograflarla bezediginiz Bayburt'a dair anlarinizi ben de cok duygulanarak ve bazen de gulumseyerek okudum ( babaanneme Fazil teyze demeniz ). Hem kaleminize, hem de hafizaniza hayran kaldim. Anilarinizi bizlerle paylastiginiz icin cok tesekkurler...

MÜSLÜM TUNABOYLU 9 Yıl Önce

geçmişi çok güzel bu güne yansıtan bir yazi sizi kutlarim daver bey.genç kuşağin okumasi önerimi yineliyorum. saygilarimla

Gürsel KARAPINAR 9 Yıl Önce

daver beyin bu makalesine teşekkür bile az kalır..hislerimize tercüman olmuş gözlerimiz yaşardı, bu bayburt'tan eser kalmadı, sadece ismi geçen kişileri tanıma şerefine ve muhabbetine bizlerde nail olduk,aramızdan ayrılanlara Allah'tan rahmet kalanlara sağlıklı ömürler diliyoruz...bu makale ilk öğretim ve orta öğretim öğrencilerine mutlaka okutulmalı diyorum...daver bey, dilinize ,yüreğinize ve kaleminize sağlık diyor...saygılarımı sunuyorum...

Murat Türkoğlu 9 Yıl Önce

Sanki o dönemde yasadım yazıyı okurken. Yüreğinize sağlık..

Osman aksel 9 Yıl Önce

unutulmamak,daima hatırlanmak ne güzel... hele unutulmayan ve hep aklınızın bir köşesinde mazinizden kısacık bir kesit sizinle yaşıyorsa.... daver hocanın kalemindeki bayburt için tek söz.... şen olasın bayburt...

Rukiye Gülşen 9 Yıl Önce

vefa kokan bir yazı. kaleminize ve yüreğinize sağlık.

Esin Cenanoglu 9 Yıl Önce

değerli hocam,elinize yüreğinize kaleminize saglik.bayburtta yaşadiginiz yillara sizinle birlikte bizleride götürdünüz.bayburttu bizlere tanittiniz ve sevdirdiniz bayburtlu komşularimizi onlarla geçirdiğimiz günleri animsattiniz.hocam iyiki varsiniz Allah saglikli uzun ömürler versin böyle güzel yazilariniz okuyalım saygilarimla....

Esin Cenanoglu 9 Yıl Önce

değerli hocam,elinize,yüreginize kaleminize sağlık yazınızla bizleri bayburtta götürdünüzbize bayburttu o günlerde yaşattınız.

Esin Cenanoglu 9 Yıl Önce

daver kolagasının unutamadım şehir bayburt yazısı çok güzel olmuş. bayburta yaşadığı yıllara bizleride götürdü

Ahmet ilbars 9 Yıl Önce

sevgili öğretmenim merhaba, biraz önce Rize'den otobüse bindim hem denizi seyrediyorum hem de size yazıyorum. Belli ki kişilik ve karakterinizin oluşumunda Bayburt psikocoğrafyasının önemli bir payı olmuş. Tohum, toprak, iklim iyi olunca sizin gibi duygusal zekiler bu güzel yazıları üretebiliyor. Bayburt çok etkileyiciydi severek okudum. Emeğinize sağlık, devamını diliyorum. Saygılarımla. Ahmet İlbars

M. Selim Kayişoğlu 9 Yıl Önce

sayın hocam, internette gezinirken sizin unutamadığım şehir bayburt” isimli yazınızı okudum. işim gereği yurdumuzun hemen her yerin bayburt hariç gezdim. sizin yazınızı okuyunca sanki bayburtu görmüş gibi oldum. siz yazınızda bayburtu müziki icra eder gibi anlatmışsınız. okurken hicaz saz semaisi dinler gibi eskimeyen zamana yolculuk ediyor gibi oluyor insan. elinize, yüreğinize sağlık saygılarımla ellerinizden öperim. m. selim kayişoğlu

Y. Bahri kayişoğlu 9 Yıl Önce

sevgili öğretmenim tarihe işık tutan yazınızı hayranlıkla okudum .elinize ve dilinize sağşlık.saygi ve sevgilerimle.

tahsin göçmen 9 Yıl Önce

değerli̇ hocam, meslek büyüğüm, eli̇ne hafizana sağlik. i̇yi̇ ki̇ bugün hatirlattin da bu güzel yaziyi okuma firsati buldum. bi̇rgün çorumu da böyle anlatan bi̇ri̇ çikar.kisir si̇yasi̇ çeki̇şmeleri̇n her şeyi̇n önüne geçti̇ği̇ kisir döngüden bi̇r nebze uzaklaşiri̇z. saygilar hocam.

Buğra Kıhtır 9 Yıl Önce

sayın daver kolağasıoğlu, kaleme aldığınız bu yazı ile sadece bayburt'u anlatmakla kalmamış adeta hatıralarınızı yeniden yaşamışsınız. yaşamakla kalmamış aynı zamanda yaşatmışsınınz desem yersiz olmaz kanaatindeyim. size teşekkür etmek isterim çünkü hayatı boyunca bayburt'u hiç görmemiş olan bana ve benim gibi insanlara orayı yaşattınız adeta. selam ve saygıyla...

NAZLI ERDEMİR 9 Yıl Önce

sevgili hocam tarihe işik tutan yaziniz bana bayburtu yaşatti kaleminize sağlik

Daver Kolağasıoğlu 8 Yıl Önce

Geçen yıl, kurtuluşunun 97. yıl dönümünde anılarımı 'Unutamadığım şehir Bayburt' başlıklı yazımla sizlerle paylaşmıştım. Kadirşinas okuyucularım 35 bine yakın okuma ve 57'den fazla beni onore eden hepsi birbirinden kıymetli yorumlarıyla, anılarını taçlandırdılar. Teşekkürlerimi iletiyor, 98. kurtuluş yıldönümünüzü kutluyor, Allah'tan bize bir daha böyle acı günler yaşatmamasını niyaz ediyorum... Ömrüm olursa kurtuluşunun 100. yılında unutamadığım Bayburt'ta olmayı can-ı gönülden arzuluyorum. Daver Kolağasıoğlu

Mehmet Göç 8 Yıl Önce

Yazını bir solukta okudum.Eline sağlık yazının içeriği satır aralarında belli. anladığım kadarıyla bayburtu unutamamışsın,duyguların anladığım kadarıyla hala tazeliğini koruyor.Bayburt bayburt olalı böyle içten seveni görmemiştir herhalde sevgilerimle.....

Hüseyin 8 Yıl Önce

Eski Bayburt ancak bu kadar anlatılır. Ağzınıza sağlık değerli öğretmenimiz.

DEMET 8 Yıl Önce

Yazınızı hayranlıkla okudum ayrıca yorumları kelime kelime okudum bana yazılacak söz kalmadı sadece hayran oldum sağlıklı ömürler diliyorummmmmmmmmmm

Almanyadan 8 Yıl Önce

Daver bey yazinizi okurken agladim. Hikaye Okur gibi. Ben Bayburtta dogdum iki yasimda Almanyaya geldim ama büyük bir Bayburt hayraniyim. Aslende bayburtluyum.. Cok güzel anlatmissiniz. Yazdiginiz bazi isimleri bende taniyorum. Yani büyüklerimden duydugum isimler. Bend Haci Ahmet Develinin torunuyum. Allah size uzun ömürler versin.

Mustafa OKUMUŞ 7 Yıl Önce

Hocam yazınızı beğenerek okudum çok akıcı üslüpla yazmış olduğunuz bayburt'u tekrar ve tekrar yeniden sevdim resimler tarihi eser niteliğinde olup, ayrıca bayburt halkı olarak sizlere tekrar teşekkür ederim Saygı ve Sevgilerle

Seher 7 Yıl Önce

Bayburt bu kadarmi anlatilir Allahtan caniniza saglik diler 100 cu kurtulus bayramindada arzunuzun olmasiniAllahdan dilerim

Melek bacioglu 4 Yıl Önce

22 eylül 1999 çarşamba günü ayrıldığım topraklar unutamadım sizi unutamadim

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.