Yerin altında, saklı bir medeniyet...

Bilinmeyen tarihiyle keşfedilmek ve dehlizlerinde saklı sırlarını dökmek için bekleyen çok eski bir kent… Eski adı Khalde... Kalıntıları 3 bin yıl öncesine, Roma dönemine kadar uzanıyor. Urartu, İskit, Pers, Roma, Bizans ve son olarak Osmanlı gibi birçok medeniyete beşiklik etmiş. Neredeyse bilinen her dönemden bir iz taşıyor… En önemli bulgular, Roma döneminden kalma!

Yerin altında, saklı bir medeniyet...

Bayburt Postası - Bilinmeyen tarihiyle keşfedilmek ve dehlizlerinde saklı sırlarını dökmek için bekleyen çok eski bir kent… Eski adı Khalde... Kalıntıları 3 bin yıl öncesine, Roma dönemine kadar uzanıyor. Urartu, İskit, Pers, Roma, Bizans ve son olarak Osmanlı gibi birçok medeniyete beşiklik etmiş. Neredeyse bilinen her dönemden bir iz taşıyor… En önemli bulgular, Roma döneminden kalma!

Tarihte varlığından söz edilen 'Khalde' adlı bölgenin derinliklerine indikçe, yerin altından; milattan önce 1000’li yıllara ait yaşamın izleri çıkıyor karşımıza! Tıpkı Kapadokya Yeraltı Şehirleri gibi. Fakat sırrı henüz Kapadokya Yeraltı Şehirleri gibi tam anlamıyla çözülebilmiş değil.

1960’lı yıllarda yöre sakinlerinin, 2. Dünya Savaşı’nda sığınak olarak kullanılmak üzere sürekli varlığından söz ettiği Aydıntepe Yeraltı Şehri, ilk defa Araştırmacı-Yazar Gülyüz Uslu’nun 1970 yılında yazdığı “Gümüşhane Çevresinin Tarihi ve Sanat Eserleri” isimli kitabında verdiği bilgilerle dikkat çekti.

Aydıntepe Yeraltı Şehri, yine 1988 yılında yazar Uslu’nun verdiği bilgiler ışığında Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Büro Müdürlüğü ve Erzurum Müze Müdürlüğü tarafından araştırma kapsamına alındı. Yapılan incelemelerin ardından dönemin Aydıntepe Kaymakamı Cemal Yıldızer’in hazırladığı bildirgede, Aydıntepe Yeraltı Şehri’nin mimarisi yönünden Roma ile Bizans mimarisi özelliğini taşıdığı ifade edilmişti. Fakat sonuçlar kesin değildi. Kesin bilgilere ulaşılabilmesi için de yetkili uzman heyetlerce, detaylı bir kazı ve incelemenin yapılması gerekti.

Cemal Yıldızer’in 1989 yılında o gün kaleme aldığı söz konusu “Aydıntepe Yeraltı Şehri Kalıntıları ve Korunması” adlı bildirge, bugün hâlâ güncelliğini koruyor ve dikkat çektiği konular hâlâ gün ışığına çıkmayı bekliyor!

Cemal Yıldızer’in kaleminden…

Yeraltı şehrinin en büyük özelliklerinin başında hiç bir yapı malzemesi kullanılmadan yapılması ve uzun bir çalışma dönemi içerisinde toprak zeminden 2 ila 5 metre aşağıda sarı kayaların oyularak mekânlar haline dönüştürülmesi gelir. Şu anda Aydıntepe İlçe Merkezi yerleşim alanı altında, üç değişik yerde yeraltı kalıntıların varlığı bilinmektedir. Bunların üçünün de işçiliği aynıdır. Yalnız, bazılarında galeri, koridor ve odalardaki kayalar daha iyi yontularak mekân haline dönüştürülmüştür. Yeraltı şehrinde yapılan incelemelerde; değişik mesafede 1 metre genişliğinde, 1,80 ila 2 metre yüksekliğinde galeri bulunmakta ve galerilerden sonra geniş bir şekilde olan koridora çıkılmaktadır. Bu koridorların sağında ve solunda karşılıklı değişik sayılarda 2 ila 6 oda bulunmaktadır. Görülen koridor ve odalar birbirinden farklı özellikler taşımaktadır. Öyle ki; koridoru büyük olan kısımdaki odaların küçük yapıldığı, koridoru küçük olan kısmın odalarının ise büyük olduğu görülmüştür. Aydıntepe Yeraltı Şehri’nin Doğu-Batı istikametinde 3 ila 5 Km. uzunluğunda olduğu halk arasında söylenmektedir. Ancak değişik iki yerde 800 metrelik bir bölümde ön inceleme yapılabilmiştir.

Geçen zaman içerisinde çökme ve yapılaşmadan dolayı meydana gelen tıkanmalar nedeniyle galeriler kapanmış olup, ileri bölümlerine geçilememiştir. Temizleme ve restorasyon çalışmaları yapıldığında ne kadar uzunlukta olduğunun daha sağlıklı bir şekilde ortaya çıkacağı kanaatindeyiz. Yeraltı şehrindeki galeri-koridor ve odaların bulunduğu kayaların kısa saplı kazmalarla açıldığı, buradan çıkarılan hafriyatın ne şekilde dışarı atıldığı bilinmemektedir. Ayrıca galeri ve koridorlarda biriken suların akması ve tahliyesi içinde, su arklarının yapılması, ilginç bir düşünce ürününün varlığını göstermektedir. Bu arada yeraltı şehrinin girişindeki kısımlarda gözetleme kulelerinin bulunduğu ve nöbetçi bölümlerinin olduğu görülmüştür. Yine bahsedilen oda ve koridorların bazılarında havalandırmayı sağlamak amacıyla konik biçiminde havalandırma deliklerinin açıldığı gözlenmiştir. Yerinde görülen bu havalandırma deliklerinin o günkü teknolojiye göre nasıl yapıldığı düşündürücüdür. En az 2, en fazla 6 metre yüksekliğinde olan bu havalandırma deliğinin bir insanın geçemeyeceği şekilde konik biçiminde açıldığı görülmüştür. Ayrıca Yeraltı şehrindeki galeri, koridor ve odalarda aydınlatma amacıyla mumluk yerlerinin kazıldığı belirlenmiştir. Bu yerlerde siyah izlerin varlığı halâ durmaktadır.

Yeraltı şehrinin yakın tarihimizde bilinen bulguları, yapılan araştırmalar ve kullanım amaçları

Yakın tarihimizde (1989) yeraltı şehri kalıntıları ile ilgilenen olmamıştır. Ancak İstanbul Kabataş Erkek Lisesi Sanat Tarihi Öğretmeni Gülyüz Uslu, bundan 19 yıl önce İlçede inceleme yaparak "Gümüşhane Çevresinin Tarihi ve Sanat Eserleri" isimli kitabında Aydıntepe Yeraltı Şehri’nden şöyle bahsetmektedir. "Kilometrelerce süren kaya tabakalarını oyacak zaman ve buna olan ihtiyaç düşünülürse bu çevrede daimi ve eski bir iskanın varlığı ortaya çıkar.

Bu kalıntıların eski Khalde(*) şehrine ait olduğu şeklindeki görüş doğru olmalıdır. Bu yeraltı mekanlarının yanı sıra Geç Roma ve Erken Bizans devirleri arasında yer alan bir mezar ortaya çıkmıştır. Hristiyanlığın henüz yerleşmediği bir devirde bu bölgenin bir sığınak teşkil ettiği bilinir. Romalılar tarafından kovulan ilk Hristiyanların bu bölgeye geldiği söylenir. Bu sebeple Hart kalıntıları gizli Hristiyanlar tarafından da meydana getirilmiş olabilir. "Ayrıca yine bu eserde "Diğer taraftan Geç Roma devrine ait bir çömlek ile Erken Bizans’a ait bir kitabe parçasının birlikte oluşları dikkat çekicidir. Mezar, en az iki defa kullanılmış olmalıdır. Ayrıca sapan demiri, yılan motifi ve Tpone(yiyorlar) kelimelerinin yanısıra eşyanın ölü kültürüyle ilgili olması, henüz Hristiyanlığın yerleşmediği bir devreyi işaret etmektedir. Kurbanın kanı ve akıtılacak içki için bırakılan iki delik göz önüne alınırsa mezar, Roma devrinden çok daha eskiye bağlanır." demiştir. Daha önce yörede araştırma yapan Sanat Tarihi Öğretmeni Gülyüz Uslu ile 1988 yılı Kasım ve Aralık ayları içerisinde Kültür Ve Turizm Bakanlığı adına Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Büro Müdürü (Arkeolog) ile Erzurum Müze Müdürlüğünden gelen bir Arkeolog'un yapmış oldukları incelemelerde, Aydıntepe Yeraltı Şehri’nin M.S. 200-500’lü yılları kapsadığını, yapı mimarisi yönünden Roma ve Bizans mimarisi özelliğini taşıdığını ifade etmişlerdir. Yeraltı şehri bugüne kadar kendi döneminden sonra amacı doğrultusunda kullanılmamıştır. Yeraltı şehrinin hangi amaçlar için yapıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte yörede araştırma yapan arkeologlar tarafından şu görüşler ileri sürülmüştür.

* Yeraltı şehrinin eski bir devletin zindanları olduğu,
* Sığınak olarak düşmanlardan korunmak için yapıldığı,
* Bölgede yaşayan insanlar tarafından kış aylarında havaların çok soğuk olması nedeniyle barınak olarak kullanıldığı ileri sürülmüştür.

Bizlerin bunların hangisinin doğru hangisinin yanlış olduğunu belirtmemiz çok güçtür. Bunun anlaşılabilmesi için Yeraltı şehrinde yetkili uzman heyetlerce detaylı bir kazı ve incelemenin yapılması gerekmektedir. Aydıntepe Yeraltı Şehri’nin sadece 2. Dünya savaşında yapılacak her hangi bir hava saldırısına karşı sığınak olarak kullanılmak istendiğini ve bu nedenle giriş kapılarının açılarak gerekli malzemenin içeriye yerleştirilmiş olduğunu yaşlı ilçe sakinleri beyan etmektedirler. 1963 yılında İlçede altyapı çalışmalarının başlatılması (şehir içme suyu, kanalizasyon), yapılaşma neticesinde Yeraltı şehrinin bazı bölümlerinde yer yer çökmeler meydana gelmiştir. Böylece mekanlar su ve çamurla dolarak tahribata uğratılmıştır.

 

 

 

 

 

 

 

 

Yeraltı şehrinin korunması için alınan ve alınması gereken tedbirler ile sağlayacağı faydalar

Çok eski bir tarihi yerleşim yeri olan Aydıntepe ilçesindeki Yeraltı şehri kalıntılarının bugüne kadar korunmaya alınmaması ve İlçedeki sağlıksız kentleşme ve yapılaşma nedeniyle bölüm bölüm tahribata uğratılmıştır. Bu nedenle, Aydıntepe Bucağı ilçe olduktan ve Kaymakamlık teşkilatı kurulduktan sonra Yeraltı şehrinin varlığı resmi olarak gündeme getirilmiştir. Bu amaçla Kültür ve Turizm Bakanlığı Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu; 23.6.1988/87 -  15.9.1988/112 - 15.12,1988/121 gün ve nolu kararlarla Aydıntepe Yeraltı Şehri’ni 2863 sayılı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca tesciline karar vererek koruma alanı kapsamına almıştır. Ayrıca konu Gümüşhane Valiliğimiz kanalıyla Kültür Ve Turizm Bakanlığına da resmi olarak bildirilmiştir. Buna ilaveten 2863 Sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince Kaymakamlığımızca gerekli önleyici tedbirler alınmış bulunmaktadır.

Kültür Ve Turizm Bakanlığımızca gerekli imkân ve kaynakların sağlanmasıyla Yeraltı şehrinin muhtemel sınırlarının belirlenmesi ve restorasyon çalışmalarının yapılması neticesinde; İç ve dış turizme açılacağı, böylece ülke ekonomisine katkıda bulunacağına inanmaktayız.

Ayrıca, Yeraltı şehrinin düzenli bir şekilde restore edilmesi durumunda, sıcak ve nükleer bir savaşta Askeri ve Sivil Savunma amaçlı “sığınak” olarak kullanılabilecektir.

SADED: Eski bir tarihi yerleşim yeri olan Aydıntepe, ikinci bir Nevşehir-Derinkuyu Yeraltı şehri özelliği taşımakta olduğu mahallinde yapılacak kazı, araştırma ve incelemelerde görülecektir. 1988 yılına kadar resmiyete intikal ettirilmeyen, dolayısıyla o güne kadar tahribata uğrayan Yeraltı şehrinin varlığı hakkında kamuoyunun dikkatinin çekilmesi; ilgili mercilere intikal ettirilmesi neticesinde; Kültür ve Turizm Bakanlığı Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca tescil edilmesi ve korunmaya alınması sevindiricidir. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın imkânlarıyla, yetkili uzmanlar ve bilim adamlarımızın çok yönlü inceleme ve araştırmaları neticesinde, Aydıntepe Yeraltı Şehri'nin hangi tarihi dönemleri içerdiği kesin olarak ortaya çıkacaktır. Ayrıca, ülkemiz iç ve dış turizminin gelişmesi açısından anılan yer altı şehrinde restorasyon çalışmalarının başlatılarak hizmete sunulması da büyük faydalar sağlayacaktır. Bu görüş ve düşünceler içerisinde konunun uzmanı değerli bilim adamlarımızın ve araştırmacıların yaz aylarında İlçemize teşriflerini bekler, saygılar sunarım. (31.01.1989)


(*) Khalde: Tarihte varlığından söz edilen ve eski adı 'Halt'dan gelen Hart kentini de kapsayan bir bölgenin adı.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.