Uzun yılların ardından döndüğü köyüne çocukluğunu da getirdi!

1975 yılında 22 yaşında iken ayrıldığı Bayburt’a dönen Zühtü Yıldırım (70) baba evini çocukluğunun eşyaları ile donattı.  

Uzun yılların ardından döndüğü köyüne çocukluğunu da getirdi!

Bayburt Postası - 48 senedir Muğla’nın Marmaris ilçesinde yaşayan Zühtü Yıldırım, Aslandede köyündeki baba evini 2006 yılında restore etti.

Evini restore ettikten sonra çocukluğunun izlerini arayan Zühtü Yıldırım, baba evini geçmişin izlerini taşıyan eski eşyalarla doldurdu. 

Sıla hasreti çektiğini, aklının hep bir köşesinde memleketinin olduğunu vurgulayan Yıldırım, geçmiş zamanlarda Bayburt'ta kullanılan nostaljik eşyaları bir bir topladığını kaydederek, Bayburt'a 35 kilometre uzaklıktaki Arslandede köyünde bulunan baba ocağının bir köşesini antika eşyalarla süslediğini söyledi. Antika özelliği bulunan sayısız nostaljik eşyayı evinin bir köşesinde sergileyen Yıldırım, yılın belli aylarında Bayburt'a gelerek, eskinin izlerini taşıyan evinde eşiyle, dostuyla, akrabasıyla keyifli vakit geçirip, geçmişi yâd ediyor. 

Gurbette inşaat işleriyle ilgilenen ve yarım asırlık bir zaman içerisinde Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde bir çok ev yaptığını anlatan Yıldırım, "Köyüme nasıl bir şey yaparım da faydalı olurum" diyerek, mesleği gereği öğrendikleriyle kendi çizim ve tasarımıyla çeşme, komşularının, hayırseverlerin maddi desteğiyle ise şadırvan yaparak, köyüne katkıda bulundu. 

3-5 parça eşyayla başladı şimdi 150 parçadan fazla eşyayı evinde sergiliyor 

Eskiyen baba ocağını restore ederek, kullanılır hale getiren Yıldırım, 150 parça antika özelliği bulunan nostaljik eşyayı evinde özenle sergilemeye başladı. "Biriktirdiğim eşyalar birdi, iki oldu. Üçtü, beş oldu derken zamanla 150 parçaya ulaştı" diyen Yıldırım, "Gurbet hayatında gezdik, dolaştık, çalıştık. 45 senedir dışarıdayım. 1975 yılında Bayburt'tan çıktım, 2006'da memleketime geldim. Birkaç biriktirdiğim nostaljik eşya vardı, bazı meraklarım, özlemlerim vardı. Bu vesileyle köye gelmeye karar verdim. Bu biriktirip, sakladığım eşyaları baba ocağımda sergilemek istedim, sonucunda da baba evini bu hale getirdim. Baba evini bu hale getirdikten sonra, biriktirdiğim eşyaların sayısı giderek artmaya başladı. Birdi, iki oldu. Üçtü, beş oldu derken 150 parçaya ulaştı. Bir de köyüme hizmet edebilmek için kafamda tasarlayarak bir maket oluşturdum. Bu maketin aynısından köyüme bir çeşme yaptım. Yine komşuların finansmanıyla camimize şadırvan yaptım. Evimin alt katında bu eşyaları tamir ederek, çoğaltmaya çalışıyorum. İnşallah devamını da getireceğim" ifadelerini kullandı.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.