Bayburt Postası - Kişisel bir merak sonucu yöreden de antika ve nostaljik eşya toplamaya başlayan Ömer Keleş, 50 metrekarelik evinde bugün 1000'e yakın parça sergiliyor.
Kazancının büyük bir kısmını antika eşya satın almak için harcayan Ömer Keleş, uzun yıllar Bursa’da yaşadıktan sonra Bayburt’a dönerek baba evini restore ettiğini, bu sırada bir yandan çocukluğunu hatırlatan 50’ye yakın eşyayı korurken, bir yandan da çevreden antika eşya satın aldığını anlatıyor.
Gelecek nesillere ‘geçmişini bilmeyen toplumlar geleceğini yön veremez’ öğretisinden hareketle bir şeyler bırakmak istediğini ve bu amaçla çıktığı yolda iyi bir noktaya geldiğini söyleyen Keleş, evi gezmek için Bayburt’un her yerinden insanların geldiğini belirtiyor. Evinin yaz aylarında ziyaretçi akınına uğradığını söyleyen Keleş, gelen ziyaretçilerin evi ilgiyle gezdiklerini, geçmişten izler bularak mutlu ayrıldıklarını ve kültür evini gezmek isteyen kişilerden herhangi bir ücret almadığını aktarıyor.
Evinin bodrum katında marangozluk faaliyetlerini sürdüren Ömer Keleş'in devlet büyüklerinden tek isteği ise manevi destek.
"Bugüne kadar hiç kimseden bir destek istemedim. Kendi kazancımla satın aldığım eşyalar ve az sayıdaki eşya bağışı ile bugünlere geldim. Bundan sonra da bir destek talebim olmayacak. Fakat insan bir manevi destek bekliyor. Gelsinler çayımızı, kahvemizi içsinler, misafirlerini getirsinler. İyi yapmışsın desinler ya da eleştirsinler. Açıkçası misafir etmek isteriz."
Para pul almazsan arayan soran olmaz, alırsan ödüllenirsin. Bu iş böyle.