Soğuk çok soğuk buralar. Bu memlekettin yazı kısa, kışı uzun. Eller üşüyor, ayaklar sızlıyor, nefes donuyor. Başlangıç bu daha. İlerisi mi “Allah Kerim” demiş atalarımız. Atalarımız demişken Çek ellerinde yatan 508 yiğitten bahsetme zamanı geldi çattı. Birilerinin onları duyma zamanı geçiyor bile...

Sinem Ayaz Akaslan - Bayburt Postası 

İlk ziyaretimiz ağustosun sıcağında oluyor. Samanlıkta iğne aramak gibi bir şeydi Pardubice’de bir Türk Şehitliği aramak. Tesadüfen bir yerde “Hřbitov Pardubice” (Pardubice mezarlığı)’nda olduğunu okuduk. Durur muyuz daha sabahı zor ettik. Düştük eşimle Pardubice yollarına. Mezarlığı bulduk ama koca mezarlık neresinde… Tabela mı? Yok… Nasıl bulacağız? Ömrümüzde yurtdışında şehitlik mi görmüşüz nasıl arayacağız onu da bilmiyoruz. Ne arıyoruz neyle karşılaşacağız onu da bilmiyoruz.

Birlikte 10 dakika aradık yok. Baktık böyle olmayacak koca mezarlık başı sonu belli değil. Ayrılalım daha hızlı arayalım dedik. 15 dakika daha aradık gene yok… Moralimiz bozuluyor enerjimiz düşüyor acaba yanlış yere mi geldik. Belki başka bir mezarlıktı biz burası sandık gibi nice olumsuz senaryo geçiyor aklımızdan. En son şu duvarın arkasına da bir bakalım belki ordadır. O duvarın arkasında da yok. İleri de bir duvar daha var belki diyoruz gene. Umut(suzluk)la ilerliyoruz. Allah’ım orada “Ay Yıldızlı Şehitlik Anıtı”. Sonunda diyoruz sonunda…

Şehitliği bulduğumuza nasıl mutluyuz. Görende ilk defa şehitliği biz keşfettik sanacak. Anıta yaklaşıyoruz. Önünde saygıyla durarak şehit olan Mehmet’lerin adlarını okuyoruz yüksek sesle. Özlemişsinizdir Türkçe duymayı. Belli uzun zamandır kimse sizi ziyaret etmemiş diyorum. Nereden çıkarıyorsun bunları Sinem diyor Turgut. Görmüyor musun ay yıldız gözükmüyor, otlar bürümüş şehitlikte diyorum. Turgut şaşırıyor… Ay yıldız olduğunu fark etmemiş bile otlardan dolayı. Konuşmak istiyorum, olmuyor sesim çıkmıyor. Çıksa da titriyor. Anlam veremiyorum. Nasıl olur? Soruyorum kendi kendime. Türkiye toprakları dışında kaç tane şehitliğimiz var ki vatan için şehit olmuş yiğitlerin mezarlarını ot bürümüş.

Hristiyan mezarlığının içerisinde yarım saate yakın gezerken bakımlı mezarlıkları gördüğümüz için utanıyoruz. Kolları sıvıyoruz önce ay yıldız ortaya çıkıyor sonra etrafı düzenleniyor. Belki de Kosovalı Bahtiyar oğlu Süleyman, Bursalı Mustafa oğlu Hamit, Urfalı Abdullah oğlu Sait, Trabzonlu Hasan oğlu Mirza, İstanbullu Mehmet oğlu Mehmet taze çiçek kokusunu özlemiştir diye en körpe papatyalardan, çiçeklerden buketler yapıp yanı başlarına koyuyoruz.

Duygularımı, özlemimi, hasretimi anlatacak kelimeleri bulamıyorum takiii Hodonin’deki Türk Şehitliği’nin kitabesinde okuduğum şu cümlelere kadar “Burada yatmakta Anadolu’nun aslan Mehmet’i mekânı cennet, üstünde Ulu Tanrının rahmeti, anavatan onlara hasret onlar anavatana, yolcu Fatiha oku burada yatana”. 

Ruhum titriyor bu cümleyle…

Not: 1.Dünya Savaşı ile alakalı olarak 26 ülkede 54 tane Türk şehitliğimiz bulunuyor. Bu şehitliklerin 36 tanesi savaşın geçtiği bölgelerde yer alıyor, geri kalan 18 tanesi ise esir düşen askerlerimizin götürüldüğü esir kamplarının olduğu bölgelerde. Çek Cumhuriyeti’nde Pardubice, Hodonin ve Valasske Mezirici şehirlerinde olmak üzere 3 tane Türk Şehitliği bulunuyor.

Pardubice Türk Şehitliği’nde, 1. Dünya Savaşı esnasında Galiçya Cephesi’nde savaşan salgın hastalık ve yaralı askerlerin tedavisi için getirildikleri Pardubice Hastanesi’nde vefat eden 499 yiğit ile Liberec ve Josefov kentlerinde bulunan 9 şehidin de nakledilmesiyle 508 Mehmet yatıyor.

***
Sinem Ayaz Akaslan'ın Çek Cumhuriyeti Türk Şehitliği ile ilgili videosunu izlemek için tıklayınız...