Bayburt Postası - Özgür Doğu Türkistan ve Gazze için Hacı Gıyasi Şentürk Cami'den Bayburt Saat Kulesi'ne kadar pedal çeviren Bayburt AGD'li gençler burada bir açıklama yaptı.
Bayburt Anadolu Gençlik Derneği Liseler Komisyon Başkanı Haktan Enes Temür tarafından okunan açıklamada, "Bugün burada, Anadolu Gençlik Derneği Lise komisyonu olarak, mazlum coğrafyaların sesi olmak için toplandık. Kudüs'ün, Gazze'nin, Kaşgar'ın, Urumçi'nin çığlıklarına sessiz kalmamak için pedal çevirdik. Zulmü durduramıyorsak bile tarafımızı belli etmek safımızı hakikatin yanında belirlemek için yola çıktık. Çünkü susmak, emanete ihanettir. Çünkü sustukça ölen biziz, kaybeden de bizler olacağız" denildi.
Saadet Partisi Bayburt İl Başkanı Abdulmecit Bekmezci, partililer ve vatandaşların katıldığı etkinlikte yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Gazze'de bir millet açlıkla, bombalarla, ambargolarla yok edilmek istenirken, Doğu Türkistan'da bir halk inancından, dilinden ve kimliğinden koparılmaya çalışılıyor. Ortak paydaları Müslüman olmaları, ortak suçları zalimlerin planlarına boyun eğmemeleri ve ne yazık ki ortak kaderleri dünyanın ve özellikle de İslam ülkelerinin iki yüzlü sessizliği olmasıdır. Gazze'de çocuklar, anneler, babalar; Doğu Türkistan'da ise dili, dini, kimliği yüzünden yıllardır baskıya uğrayan masum insanlar, sistematik bir yok oluşla karşı karşıyadır.
Filistin'de siyonizmin maşası işgalci bir rejim; Doğu Türkistan'da ise baskıcı bir sistem insanlık onurunu ayaklar altına almakta, temel hakları ve özgürlükleri hiçe saymaktadır. Ancak ne yazık ki, zulmün failleri yalnızca zalimler değil, onlarla beraber zulme ortak olan işbirlikcileri de vardır. Zalimlerin sofrasına oturanlar, onların politikalarını meşrulaştıranlar, onların zulmüne sessiz kalanlar da en az zalimler kadar sorumludur. Bugün bir yanda bombalanan hastaneler, yıkılan camiler, susturulan diller, asimile edilen bir millet; diğer yanda buna sessiz kalan devletler, üç maymunu oynayan uluslararası kuruluşlar ve ne yazık ki çıkarları uğruna sessiz kalan sadece kınamalarla yetinen İslam ülkeleri idarecileri vardır.
Kıymetli genç kardeşlerim!
Bu iki çoğrafyada akan kanın rengi aynı, çığlığın dili aynı, acının kaynağı aynı. Ve biz biliyoruz ki: iki çoğrafya aslında tek bir davanın adıdır! Bu dava zulme karşı hakikatin, küresel sisteme karşı ümmetin, çıkar ilişkilerine karşı vicdanın davasıdır! Bizler, Sultan Abdulhamid'in izinde, Kudüs'ü ve Doğu Türkistan'ı aynı davanın parçası olarak gören bir gençlik olarak buradayız. Bizler, hayatını tüm mazlum çoğrafyalara adayan Prof. Dr. Necmettin Erbakan'dan gelen bir aklın ve ruhun gençleri olarak buradayız . Bizler, Kudüs'ün savunmasında özgür Mescid-i Aksa için son nefesine kadar mücadele eden Şeyh Ahmet Yasinlerin, İsmail Heniyyelerin, Yahya Sinvarların, şehadet adımlarını takip eden bir gençlik olarak buradayız. Bizler, Kaşgar'ın direnişinde, Urumçi'nin özgürlüğünde hayatlarını ortaya koyan, İsa Yusuf Alptekinlerin, Sabit Damollaların, Mehmet Emin Buğraların özgürlük mücadelelerini devam ettirecek bir gençlik olarak buradayız. Bizler, zulme karşı duran, korkmadan konuşan, hesabı yalnızca Allah'a vermeye hazır örnek bir mücahit olan Ebu Ubeydenin genç neferleri olarak buradayız.
Değerli basın mensupları
Irkcı İsrail ve kominist Çin bu zulümlere devam ettiği müddetce İslam ülkelerine huzur ve barış gelmeyecektir! Bugün Filistin halkının yüreğine ölüm tohumları ekenler, Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi asimile edenler, yarının coğrafyasında yaşanacak savaşların ve yıkımların da müsebbibi olacaktır.
Zalimler laftan değil, ancak güçten anlar! İslam coğrafyasında yaşanan katliam ve soykırımların sona ermesi, yaşanabilir Adil bir dünyanın tesisi ancak ve ancak Cennet mekan Erbakan hocamızın kurduğu D-8'lerin aktif hale getirilmesiyle mümkün olacaktır. Terör örgütü İsrail ve soykırımcı Çin'le yapılan ticari, askeri, siyasi ve diplomatik ilişkiler derhal sonlandırılmalıdır. Kürecik Radar Üssü ve İncirlik Üssü derhal kapatılmalıdır. Ülkemiz üzerinden İsrail'e giden Azeri petrolünün vanaları biran önce kesilmelidir. Bireysel ve toplumsal boykot kesintisiz bir şekilde devam ettirilmelidir. Acilen Gazze ve Doğu Türkistan için barış gücü oluşturulmalıdır. Soykırım altındaki Gazze'ye zulüm ve baskı altındaki Doğu Türkistan'a maddi, manevi, siyasi ve lojistik destekler derhal başlatılmalıdır. Doğu Türkistan'da yaşanan vahşetin durması için uluslararası kuruluşlar ve ülkemizdeki sivil toplum kuruluşları derhal harekete geçmelidir.
Değerli basın mensupları
Son olarak burada bulunan biz gençler, her daim nehirden denize özgür Filistin ve Altaydan Cungar'a bağımsız Doğu Türkistan idealimizi her daim diri tutacağız ve bir gün mutlaka bu hayalimizin gerçekleşeceğine canı gönülden inanıyoruz. Bugün bir kez daha haykırıyoruz: Gazze bizimdir, Doğu Türkistan bizimdir, iki çoğrafya tek dava zulmün karşısında hakkın yanındayız. Reel politiğe teslim olanlar değil yerlerin ve göklerin rabbi olan ALLAHIN vaadine teslim olanlar kazanacaktır. Biz inanıyoruz ki, bir gün Gazze ve Doğu Türkistan özgür olacaktır. O gün geldiğinde, bu konvoyda pedal çevirenler, bu meydan da haykıranlar, tarihin şerefli sayfalarında yerlerini alacaktır.
Özgür Filistin'de
Özgür Doğu Türkistan'da
Özgür Arakan'da
Özgür Patani'de ve Adil bir dünya da buluşmak ümidiyle
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
DEKİ: Babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, kesada uğramasından endişe ettiğiniz ticaretiniz ve hoşlandığınız meskenler, size, Allah'tan, Peygamberinden ve O'nun yolunda cihat etmekten daha sevimli ise, artık Allah emrini gerçekleştirinceye kadar bekleyin. Allah fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez. Allah'a emanet olun Zafer inananlarındır ve Zafer yakındır."
