Dikmetaş köyünde tarım arazilerini sulayan sulama kanallarını da yok ederek inşa edilip, Buğdaylı, Tepetarla, Konursu, Değirmencik, Aydıncık ve Adabaşı köylerini de etkileyecek olan Aydıntepe Regülatörü ve HES Projesi için istenen Bilirkişi Raporu; doğanın, Çoruh Nehri’nin, bünyesinde barındırdığı milyonlarca canlının ve suyundan yararlanan yüzlerce çiftçinin lehine çıktı.
5 yıl süren HES projesi ile süreçte sırasıyla şunlar yaşandı:
• 2015 yılında HES projesini hayata geçirecek ilgili firma zemin etüdü için bölgeye geldi.

“Dava konusu alanda yapılacak HES projesinin, tarım arazileri-arazi kullanımı-sınıflandırılması, su kullanım hakları, flora-fauna değerlendirmeleri, hayvancılık faaliyetleri, arazi toplulaştırması, yeraltı suları, proje alternatifleri ve doğal yaşam açısından Çevre Kanunu ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği kapsamında çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olmadığı, projede yer alan bilgilendirme ve önlemlere yönelik açıklamaların daha çok literatür bilgilerine yönelik ve alanı temsilden uzak olduğu, dava konusu projenin iletim hattı güzergahı ile ilgili çevresel etki değerlendirmesi çalışmalarının büyük bir kısmının projenin gerçek etki alanı üzerinde yapılmadığı, proje alanında yürütülecek faaliyetin işletme kapasitesi, kullanılacak teknik donatım ve yöntem gözetildiğinde, Çoruh Nehri (Masat Çayı) üzerinde yapımı planlanan Aydıntepe Regülatörü ve HES Projesi ile ilgili alınan “Çevresel Etki Değerlendirilmesi Gerekli Değildir” kararının teknik olarak yeterli ve uygun olmadığı görüş ve kanaatindeyiz.”
Çoruh'tan teşekkür...
5 yıllık bir mücadelenin sonucunda Çoruh'un bir bölümünü yok olmaktan kurtaracak sonucu alan Hasan Çoruh, gazetemize yapmış olduğu açıklamada, bilirkişi raporu ile birlikte mahkemenin olumlu bir karar vereceğine inandığını belirterek, süreçte yanında olan köy muhtarlarına, özellikle İstanbul’da ikamet eden köylülerine teşekkür etti.
Haber: Murat Okutmuş
Bu habere çok sevindim, şirketlerin cebi dolacak diye güzelim doğayı mahvederek, Çoruh'un zaten az olan suyunu çalmak vatandaşa hiçbir fayda vermiyor. Masat bölgesindeki HES'in kime faydası var, elektrik üretiyor da Bayburtlu elektriği ucuza mı kullanıyor? Hem tüm insanların hem de doğadaki tüm canlıların hakkını A şirketi para kazanacak diye satmak hem insana hem doğaya en büyük hakarettir.