Bayburt Postası - Bayburtlu ünlü oyuncu ve yönetmen Berhan Şimşek, merakla beklenen kararını açıkladı. CHP eski milletvekili Şimşek, partisinden İstanbul 1. Bölge milletvekilliği aday adaylığı başvurusunda bulundu.

Başvurusunu CHP İstanbul İl Başkanlığı'na yapan Şimşek, burada bir açıklamada bulundu. Konuşmasına 4 şehit pilotun ailelerine başsağlığı dileğinde bulunarak başlayan Şimşek, aday adaylığı başvurusu ve gündeme dair açıklamalarda bulundu. Aday adaylığı ile ilgili bir soru üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na bilgi verdikten sonra başvurusunu yaptığını anlatan Şimşek, "Bu bir kontenjan aday adaylığı değil. Bu, arzu ettiğim ön seçime gireceğimi. Sayın il başkanıma bu bilgiye verdim, sayın ilçe başkanı arkadaşlarımızla, tek tek kendilerini arayarak, önce hiç kimseye bilgi vermeden parti nezaketi gereği bu bilgileri paylaştım" dedi.

3 yıldır siyasetten uzak olan Şimşek, neden aday olduğunu “Evimde rahattım ama aynaya bakıp şunu söyledim 'Berhan Şimşek, ülken rahatsızsa, senin rahatlığın para etmez kardeşim. Çıkacaksın elini, yüreğini taşın altına koyacaksın'. Bu ülkeyi barıştıracağız, birleştireceğiz, ürettireceğiz. Bu anlayış içerisinde tarihi bir vebaldir bizim dile getirmemiz gerekenler. Bu toprağın altında yatanlara borcumuz var bizim" şeklinde sözlerle dile getirdi.

Şimşek, daha sonra şu açıklamayı yaptı:

"Önümüzde ki seçimde Türkiye hukukun üstünlüğüne inan insanlara, insan haklarına saygılı, özgürlükleri çoğaltan, kamu yönetimini saydamlaştıran bir ülke olacak ya da birilerinin elinde istedikleri gibi basa basa yok edecekleri bir ülke olacak. Onun için biz bu anlayışla yola çıkıyoruz. Ülkeye, barışı, özgürlüğü ve kardeşliği getirmemiz gerekiyor"

“Erdoğan, parti propagandası yapıyor”

"Tek adam; istediğim gibi ben bu ülkeyi yönetim anlayışını taşıyan bir kimlik var. Cumhurbaşkanı olması, Kenan Evren gibi her yerde mitingler ve parti propagandası yapıyor. Anayasanın 104. maddesi Sayın Cumhurbaşkanına Bakanlar kuruluna başkalık etme yetkisini verir. Ama 104. madde soyut bir maddedir ve açıklamaları 119, 120 ve 121. maddeler ani hüküm olarak şöyle diyor; olağan üstü hallerde yapabilir. Ekonomik kriz, afet, savaş... Sayın Cumhurbaşkanı Bakanlar Kuruluna başkanlık edebilir. Türkiye'de böyle bir ekonomik kriz, savaş gözükmüyor ama Türkiye'de biz olağanüstü durum var.  O da Recep Tayyip Erdoğan'ın kendidir. 13 yıldan beri her gün ülkeyi bir düşman yaratarak yönettiler. Önce asker dedi, bürokrasi dedi, son bir düşman olarak da daha önce beraber olduğu bir grubu, bir yapıyı değerlendirmeye çalışıyor ve bizi kandırıyor. 13 yıldır bu halka, 'cambaza bak cambaza' diyor, cüzdanları götürüyor. Bizde bakıyoruz, halkımızda haklı olarak bakıyor. Bu süreci hepiniz bilmeniz gerekiyor. İnsanların hayatında 1 yıl, 5 yıl uzun zamandır, 10 yıl çok uzun zamandır. Ama devletlerin hayatında 10 yıllar kısadır"

Açıklamasında iç güvenlik yasasına da değinen Şimşek, konuşmasını şöyle bitirdi:

"Bu yasanın aslı 1980'li yıllarda bir Alman Hukukçu ortaya atmıştır. Bunun ilk uygulanması ise 2001. İkiz Kuleler olayından sonra Guantanamo'da ABD uygulamıştır. Bunun adı 'düşman ceza hukukudur'. Yani herkes düşmandır, makul suçludur, zanlıdır, makul şüphelidir. Amerika bunu uyguladı fakat Amerika Müslümanlara, muhacirlere uyguladı. Kendi Anglosaksonlarına uygulamadı. Herkesi potansiyel suçlu gördü. Bugün ABD'nin çıkardığı bu güvenlik yasası hala bir kimlik faşizmidir. AKP kimliği taşıyanlar hariç, suçludur. Çevrildiğinde, 'gel buraya' diyecekler. AKP'ye oy verenler de mağdur edilecek. Sadece AKP kimliği taşıyorsa, birinci sınıf vatandaş kimliğindesin. Bu demokrasinin olması mümkün değil. Böyle bir demokrasi olmaz. Bu yeni Türkiye vs., içi boş, hamasetler. Bu arkadaşlar büyük bir korku salarak kendi süreçlerini de yaşatmak istiyorlar. Dün bir olay yaşandı, bir araştırma şirketi beyefendileri 35-39 arasında göstermiş. Hemen, polis yok, maliye müfettişleri bastılar. Böyle bir demokrasi olabilir mi? Burada yaşayan arkadaşların hiç bir hukuki güvenliği yoktur"