Bayburt Postası - Seçim sürecinin sadece projelerin konuşulduğu bir süreç olarak yaşamayı çok istediğini ama bunun gerçekleşmediğini belirten Karaoğlu, Bayburt'un alamadığı her hizmetin takipçisi olacağını söyledi.
"Bayburt’un evladıyım ve Bayburt beni göreve çağırdığında hiç kaçmadım. Yine göreve çağırdığında her türlü mesuliyeti omuzlayıp, içerisinde bulunduğum imkân ve şartları hiç düşünmeden bu şehir ve hangi görüşe mensup olursa olsun her bir hemşehrim için elimden gelen her şeyi yapmak azmindeyim" diyen Karaoğlu, "Milletime ve her bir hemşehrime sonsuz huzur ve saadet diliyorum. Aşk mağlup edilebilir ama asla ölmez" şeklinde konuştu.
Karaoğlu'nun açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
"Değerli hemşehrilerim kıymetli dostlar,
Memleketimiz için çok önemli bir sürecin milletvekili seçimi ayağını geride bıraktık. Cumhurbaşkanlığı seçimi de hepinizin malumu olduğu üzere 2. Tura kaldı. Seçim sonuçlarının vatanımıza ve milletimize hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah’tan niyaz ediyor, sizleri saygılarımla selamlıyorum.
Seçim sürecinin her açıdan zorlu geçeceği malumdu, öngörüyorduk. Demokrasinin güzellikleri içerisinde ve tatlı bir rekabet ortamında geçmesi gereken seçim yarışı ne yazık ki vatan-bayrak-din meselesine dönüştürülmek suretiyle başka bir mecraya saptırıldı. Bu da ülkemizin zaten son yıllarda içerisine sürüklenip durmakta olduğu kutuplaşma ve ayrışmayı daha da derinleştirdi. Vatandaşlarımız arasında baba ile oğul, kardeş ile kardeş arasında dahi ayrılık tohumları atılmasına sebep oldu. AKP’li ve MHP’li hemşehrilerime, dostlarıma, kardeşlerime sesleniyorum. Sırf bize oy verecekler diye bölücü olmakla suçladığınız, yaraladığınız dostlarınız, kardeşleriniz, anneniz, babanız yahut akrabalarınızla lütfen sarılın. Aynı şekilde bizleri destekleyen kıymetli dostlarıma da söylüyorum, iktidar partisine oy veren, gönül veren akrabalarınızla, dostlarınızla lütfen kucaklaşın… Sizi bu ayrışmaya sürükleyenler buradan alacaklarını aldılar ve hesapları bir 5 yıllığına bitti. Bir sonraki seçim döneminde bir başka vatan millet mevzuu üzerinden ayrıştırılacağınız ve karşınızdakilerin din ve vatan düşmanı olduğuna inandırılacağınız güne kadar lütfen kucaklaşın. Bölücülükle nitelediğiniz insanlarla Bayburt’ta her caddede, her sokakta yan yanasınız, iç içesiniz. Birbirimizin tabutunu omuzlayacağız, birbirimizin düğününde derneğinde omuz omuza halay çekeceğiz, bar oynayacağız. Dara düştüğünüzde kapısını çalacağınız komşunuzu sizi siyasi görüş üzerinden kutuplaştırıcı dili tercih eden hiçbir siyasetçiye değişmeyiniz efendim.
Kıymetli dostlar bu süreçte malumunuzdur. Bayburt milletvekili seçilmem durumunda hayata geçireceğimiz projeleri sizlerle paylaştım. Her birine ince ince çalışıp emek verdiğim bu projeler Bayburt’a mal olmuştur. Bunlardan istifade etmek ya da etmemek milletvekili seçilen kıymetli kardeşimin ve siyasi yönetimin insiyatifindedir. Benim asli gayem iktidara büyük sadakatle bağlı kıymetli hemşehrilerimin layık olduğu ama bir türlü alamadığı hizmetleri kendilerine sunabilmekti. Şimdi bu projeler benim değil artık Bayburt halkının sahiplenilmesi gereken projelerdir. Ben bu projelerden istifade edilmesini ve bu hizmetlerin hayata geçirilmesini umuyorum.
Seçim çalışmamız boyunca bizlere destek veren, omuz veren, mücadele arkadaşlarım olan 6 partimizin birbirinden kıymetli il başkanları ve il teşkilat yöneticilerine, bizlere inanan, oy veren kıymetli seçmenlerimize en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum. Millet ittifakını oluşturan partilerimizin kadın kolları başkanları ve yağmur, çamur demeden koşturan kıymetli hanım kardeşlerimize şükranlarımı sunuyorum. Ben isterdim ki Bayburt halkı bize atılan iftiraları değil, göz bebeğimiz gençliğimizi kahve köşelerinden, işsizlikten, bu şehirden göç etmek mecburiyetinde kalmaktan kurtaracak projeler üzerine konuşsa ve iktidar sahipleri bunlara dair bir siyaset geliştirseydi. Kendileri şehrimizin sorunlarına dair ne bir tespit yaptılar ne bir proje sundular. Projelerimiz yarışsaydı, yatırıma, üretime, istihdama dair fikirlerimiz çarpışsaydı. Göçü nasıl önleriz, Bayburt’u nasıl geliştiririz, nasıl kalkındırırız türünden cümlelerimiz vuruşsaydı… Bunlara dair tek kelam etmeden ülke genelinde olduğu gibi yerelde de seçim politikalarını üzerine kurdukları “ülkeyi bölmek” iddia ve iftiralarıyla mücadele etmekten yorulduk. Vatani hassasiyetleri son derece yüksek olan insanımızı son derece iyi manipüle eden bu çarpıtmayla maalesef baş edemedik. Buna rağmen iktidarın en yüksek oyu aldığı şehrimizde oylarımızı önemli bir oranda artırdık ve ilimizde partimizin Türkiye geneli oy oranının yaklaşık iki katına çıktık. Allah hepinizden razı olsun.
Ben şehrimde hangi imkânlara sahip rakiplerle mücadele ettiğimin gayet farkında olarak yola çıktım, bu memleket aşkına yola çıktım… Bu yola çıkarken hiçbir yerel yönetim imkânının bana avantaj sağlamayacağını, hiçbir hükümet imkânının lehime kullanılmasının söz konusu olmayacağını ve 7-24 havuz medyası tarafından karalanacak bir partinin, bir ittifakın adayı olmanın dezavantajlarını bilerek yola çıktım. Ekonomik imkânları kısıtlı vatandaşımıza yapılan yardımda bile “Muhalefet iktidara gelirse bu yardımı alamazsınız” propagandasına karşı yarıştım. Bu aşk karşımızda yeri geldiğinde devletin imkânlarını kullanmaktan hiç sakınmayan rakiplerimizin yol ve yöntemlerine bugün için yenik düşmüştür.
Son olarak altını çizmem gerekir; Bayburt’un evladıyım ve Bayburt beni göreve çağırdığında hiç kaçmadım. Yine göreve çağırdığında her türlü mesuliyeti omuzlayıp, içerisinde bulunduğum imkân ve şartları hiç düşünmeden bu şehir ve hangi görüşe mensup olursa olsun her bir hemşehrim için elimden gelen her şeyi yapmak azmindeyim.
Neye mal olursa olsun Bayburtlu hemşehrilerimin alması gereken ama alamadığı her hizmetin takipçisi olacağımı da bu vesileyle beyan ediyorum.
Milletime ve her bir hemşehrime sonsuz huzur ve saadet diliyorum.
Aşk mağlup edilebilir ama asla ölmez..
Bu duygu ve düşüncelerle selam ve sayılarımı sunuyor, hepinizi Allah’a emanet ediyorum efendim.
Dr. K. Kadri Karaoğlu"
Bayburt lü kardeşim her gün terörist damgası yediği bir şehirde devletin ve yerel imkanların karşısında bütün tv kanallarının aleyhinde çalıştığı ve her projesine saldıran trol ordusunun olduğu bir şehirde mhp ile başabaş çıkmak şahsının oy ve sevgi oranını ortaya koyuyor kazanmak yada kaybetmek meselesi değil mevzu şartları eşitle bakalım kim vekil seçilir bu şehirde kadri baba efsanesi gerçekten varmış onu gördük bak ben başka bir partiliyim ve en fazla 3000 oy alır diye iddia ya girmiş biriyim helal olsun adama müthiş mücadele verdi inanmıştı ve bence bu şartlarda alabileceği en yüksek oy'u aldı ben bir çift ayakkabı kaybettim ama bir seçim daha olsa şahsına oy seve seve veririm