Gürbüz’den 1’i gülmece 2 öykü kitabı

Bayburt Postası - Hem ulusal, hem yerel anlamda kaleme aldığı makalelerde Bayburt’u en çok yazan isimlerin başında gelen şair-yazar Cazim Gürbüz, aynı zamanda en çok eser veren Bayburtlu yazarlar arasında. Gazetemiz yazarı da olan Gürbüz’ün 13 yayınlanmış eseri bulunuyor. ‘Nikolay’ın Av Köşkü’ ile ‘Gelin Bizi Ayırt Edin Ulan’ adlı kitapları ise öykü dalında verilmiş eserler.

Gürbüz, doğum yeri olan Bayburt, babasının görevi dolayısıyla çocukluk yıllarının bir bölümünün geçtiği Kars’ın Sarıkamış ilçesi ve gençlik yıllarının geçtiği ve memuriyet hayatına atıldığı yer olan Erzurum’dan bahsediyor öykülerinde. 

‘Nikolay’ın Av Köşkü’

2007 yılında Sone Yayınları’ndan okuyucuyla buluşan Nikolay’ın Av Köşkü adlı eser 104 sayfada oluşuyor. Siyasi ve tarihi konular içeren öykülerden oluşan ‘Nikolay’ın Av Köşkü’ adlı kitapta serferberlik yıllarını da anlatan ‘Geyve Kokar Bütün Salatalıklar, Çanakkale Kokar, Seferberlik Kokar’ adlı öykü de yer alıyor. Gürbüz, kitaptaki bir çok öyküsünde yine Bayburt’u anıyor, anlatıyor.

Kitaba yazdığı sözbaşı yazısında ise Gürbüz, kitabın 30 yıllık birikiminin ürünü olduğunu ifade ediyor.

“Şiirin yanına nesri de  koyuşum, edebiyat dergileri ve gazetelere yazdığım yazılarla başladı. “Nesrinde de şiir adı var” dedi kimi dostlarım. Bu iltifat; marifete özendirdi beni, belleğimde atıl halde bekleyen 30 yıllık birikim, canlanıp öyküye dönüşmeye başladı. Edebi ürünlerin mihenk taşı, edebiyat dergileri ve gazetelerin edebiyat sayfalarıdır. Öykülerimin bu sayfalarda da yer bulması, ivme kazandırdı yazma istencime...”

Gülmece Öyküler: ‘Gelin Bizi Ayırt Edin Ulan’

Cazim Gürbüz’ün bir diğer öykü kitabı ‘Gelin Bizi Ayırt Edin Ulan’ mizah konularını içeren öykülerden oluşuyor. 2008 yılında okuyucuyla buluşan kitap 110 sayfa ve 50 ayrı öykü içeriyor.

Kora Yayınları’ndan çıkan kitap, okura şu cümlelerle sunuluyor: 

“Gülmece dediğiniz “yaşanmışlıklar”ın aktarılışıdır. Kurmaca’nın en az hüküm sürdüğü edebî dal gülmecedir. Cazim Gürbüz de yaşanmışlıklarını anlatıyor bu ilk gülmece öykü kitabında. Kendi söylemiyle, kırk yılın birikimidiryazdıkları ve çoğu “ayniyle vaki” olayların anlatısıdır. Gürbüz’ün öyküleri, yer yer fıkra boyutuna ve anlataımına yaklaşarak, fıkra ile derin sınır anlaşmazlıklarına giriyor. Bu anlaşmazlıklar edebî yargıya gittiğinde öykünün lehine sonuçlanacaktır. Çünkü, anonim değildirler her şeyden önce, yazarın öz malıdırlar, hiçbiri daha önce yazıya ve dile düşmemeişlerdir. Günümüzün genel kabul görmüş gülmece anlayışına da uymamaktadır Gürbüz’ün yazdıkları. Özüne özgüdür öykülerinin kurgusu ve anlatımı. Anadolunun köklü gülmece anlayışı ile beslenmişlerdir. “Edebiyatlaşan Vergiler” adlı kitabının “Vergi ve Mizah” adlı bölümünde yazar, mizahi bir birikimi olduğunu kanıtlamış, mizaha yatkın bir kalemi olduğunun işaretlerini vermişti. Şimdi bu işaretler gerçeğe dönüyor, asıl görüntü çıkıyor ortaya. Amaç güldürmek, güldürürken düşündürmek ve toplumsal çarpıklıkları haşlayıp taşlamak değil midir? Bunları yeterince bulacağınıza inanıyoruz bu kitapta.”

Gürbüz’ün yayınlanmış kitapları şöyle:

Ateşkes Çağrısı / Şiir Defteri Yayınları – 1990