Türkiye, onu ilk kez Ali Sami Yen Stadı’nda, Galatasaray ve Beypazarı Şekerspor arasında oynanan Ziraat Türkiye Kupası maçında tanıdı. Kısa boyu, açık mavi 43 numaralı kaleci formasıyla; -deyim yerindeyse- bir kedi gibi, oradan oraya atlıyor, maçta 1-0 öne geçmeyi başaran takımının skor üstünlüğünü koruyabilmek için elinden geleni yapıyordu… Galatasaraylı futbolcuların şutlarını bir bir ellerinde eritip, taraflı/tarafsız herkesi kendine hayran bırakıyordu…
75 dakika boyunca kalesinde devleştiği maçın sonunda; skor tabelası 3-1’i gösterse de, Galatasaray gibi bir takıma karşı adeta tek başına direniş gösteren ve Galatasaray Teknik Direktörü Gheorghe Hagi tarafından bizzat tebrik edilen bu kaleci kimdi?
Adı Önder Tiryaki… 1997 yılında futbola başlayan ve 9 yıldır profesyonel olarak futbol hayatına devam eden Tiryaki, Spor Toto 2.Lig Beyaz Grupta mücadele eden Beypazarı Şekerspor’un kalesini koruyor… Geçtiğimiz günlerde Ziraat Türkiye Kupası’nda Galatasaray’a karşı oynadıkları maçın ardından ulusal basına yaptığı açıklamada, dikkatleri üzerine çeken ve Galatasaray camiasının tepkisine neden olan şu sözleri sarf etmişti;
“Galatasaray'dan puan alacağımıza tüm camia olarak inanmıştık ve taraftarımızda bize güvenerek bizi yalnız bırakmadı. En azından sahadan beraberlikle ayrılmayı arzularken öne geçtik. 1-0 önde olduğumuz dakikalar içerisinde Galatasaraylı futbolcuların gözlerindeki korku dolu ifadeleri gördükçe, kendimize olan güvenimiz ve cesaretimiz arttı. Galatasaray'ın Ali Sami Yen Stadı'nda bizden korkarak oynadığını hissetmek gerçekten güzel bir duyguydu."
Maç boyunca yaptığı kurtarışlarla tüm Türkiye’nin dikkatini çekmeyi başaran Tiryaki, bizim de ilgi odağımız oldu.
Çünkü Önder Tiryaki de; tıpkı Cumhur Yılmaztürk, Murat Kalkan, Tevfik Köse, Feyyaz Yalçın gibi futbol camiası içinde yer alan ve geniş kitleler tarafından bir maçta tanınmayı başarabilen bir başka Bayburtlu…
Önder Tiryaki, 1980 Bayburt doğumlu… Futbol hayatına doğduğu kasabada yani Arpalıspor’da başlamış… 2001 yılında transfer olduğu Akhisar Belediye Gençlikspor’da profesyonelliğe geçiş yapan Tiryaki, tam 9 yıldır profesyonel olarak futbol hayatına devam ediyor.
Spor camiası içinde yer alan Bayburtlu sporcuları tanıtmaya çalıştığımız bugünlerde, Önder Tiryaki ile tanışmamız ise tamamen tesadüf eseri… Önder Tiryaki’nin Bayburtlu olduğunu Galatasaray kulübünün otobüs şoförlüğünü yapan Feyyaz Yalçın’dan öğreniyoruz. Türkiye Kupası’nda Galatasaray’a karşı oynadıkları maç sonunda Feyyaz Yalçın ile karşılaşan Tiryaki, Bayburt Postası’nda yayınlanan röportajı okuduğunu ve kendisinin de Bayburtlu olduğunu söylemiş… (Önder Tiryaki ile arasında geçen diyalogu bize aktaran ve bir başka Bayburtlu sporcuyla tanışmamıza vesile olan Feyyaz Yalçın’a teşekkür ediyoruz.)
Feyyaz Yalçın aracılığıyla bizlere mesaj gönderen Önder Tiryaki’ye ulaşabilmek için önce kulübünden telefonunu aldık. Ve siz değerli Bayburt Postası okurlarına bir başka Bayburtlu kardeşimizi daha tanıtmak için bir röportaj gerçekleştirdik…
Selahattin Ekrekli: Önder, herkes seni Galatasaray maçındaki futbolunla tanıdı. Bende dahil… Ali Sami Yen’de Beypazarı Şekerspor’un Galatasaray a 3-1 yenilmesine rağmen sen oynadığın futbolla herkesi kendine hayran bıraktın… Tarafsız bir basın mensubu olarak, ben bile bu maçta sana bayağı kızmıştım… Ne toplar çıkardın diye? (Çünkü fanatik Galatasaraylıyım) Önce bana hakkını helal et… Daha sonra Bayburtlu olduğunu öğrenince hem utandım, hem de sevindim. Utandım; sana kızdığım için, sevindim; hemşehrim olduğunu için..
Önder Tiryaki: Helal olsun. Futbolda böyle şeyler olur. Futbolun doğasında vardır böyle şeyler. Biz alışkınız…
- Nasıl bir maçtı Galatasaray maçı, Anlatır mısın? Neler hissettin ve maça hangi amaçla çıkmıştınız? Bayağı hırslıydınız çünkü…
- Bizim için vitrin maçıydı. Ali Sami Yen’e yakışır mücadele olması için çaba sarf ettik ve bunu da başardığımıza inanıyorum.
Galatasaray Teknik Direktörü Gheorghe Hagi tebrik etti…
- Maç sonrası Teknik Direktör Hagi, sana övgüler yağdırdı. Neler hissettin?
- Hagi gibi büyük futbolcu ve aynı zaman da teknik direktörün ağzından övgü dolu sözler duymak beni gururlandırdı.
- Daha önce üç büyükler karşısına çıkmış mıydın? Nasıl bir duyguydu?
- Hayır ilk defa çıktım çok güzeldi. O heyecanı bir kez daha yaşamak isterim.
- Ali Sami Yen'de son maça çıkmak size nasip oldu. Neler hissettiniz?
- Tarihe tanıklık etmiş bir stadın kapanışını yapmak çok güzel ve heyecan verici bir duyguydu.
- Beypazarı Şekerspor’da mücadele ediyorsun… Kupada ve ligde hedefiniz nedir?
- Bizim için önemli olan kupada gruplara kalmaktı onu başardık. Ligdeki hedefimiz tabi ki şampiyonluk ama olmazsa play- offa kalarak oradan Bank Asya Ligi’ne çıkmak.
- Daha önce hangi takımlarda oynadın?
- Arpalıspor, Erzurumspor, Gölbaşıspor, Termikspor, Akhisar Belediyespor, Kütahyaspor, Bafraspor, Gebzespor..
- Kendini tanıtır mısın? Nerede kaç yılında doğdun?
- 20.10.1980 yılında Bayburt’un Arpalı köyünde doğdum. Evliyim ve 6 yaşında bir kızım var. Şu anda Kütahya’da yaşıyorum…
- Neden Kütahya? Gidip gelmek zor olmuyor mu?
- Ailem orada yaşıyor. Ben tesislerde kalıyorum, bu yüzden zor olmuyor. İzin günlerimde gidip görüyorum…
- Futbola 1996 yılında Arpalıspor’da başlamışsın… İlk lisansın Bayburt’ta çıkmış… Ve kaleci olarak başlamışsın… Futbolda herkes golcü ya da orta saha oyuncusu olmak ister. Neden kalecilik? Çok nankör bir meslek çünkü...
- Kalecilik mesleğini seviyorum. Dikkat çeken bir mevki. İyi veya kötü anlamda da olsa dikkat çekiyorsun.
Neden 43 numara?
- Bayburtlu olarak neden 43 numara?
- Şekerspor’a geldiğimde 69 numaralı forma doluydu. Bende bu numarayı tercih ettim. İkinci memleketim…
- Bundan sonraki hedefin ne?
- Oynaya bildiğim yere kadar futbol oynamak, futbolu bıraktıktan sonra da; kaleci hocası olarak devam etmeye çalışacağım inşallah.
- Örnek aldığın kaleciler?
- Casillas,Pepe, Reina,Cech,
- Beğendiğin yerli yabancı oyuncular ve teknik direktörler?
- İniesta, Xavi, Messi, Ronaldo, Emre Belözoğlu, Gökhan Gönül, Mourinho…
- Türkiye de kalecilerin durumu ortada. Neler söyleyeceksin. Yerli kalecilere gereken destek veriliyor mu?
- Bence yeterince sabredilmiyor ve güvenilmiyor. Biz de yabancı hastalığı olduğu sürece de Türkiye’de kaleci zor yetişir.
- İleride seni dört büyüklerin kalesinde görebilecek miyiz?
- Zor.
- Neden? Hedeflerinde buralar yok mu? Yoksa kendine güvenmiyor musun? Bak Hagi bile sana övgüler yağdırdı.
- 30 yaşındayım. Artık genç değiliz... Galatasaray maçında bizim yöneticilere beni sormuşlar transfer için, ama yaşımı duyunca vazgeçmişler. Böyle bir fırsat doğmuştu ama her şey kısmet bakalım.
- Ailede futbolcu var mıydı? Destek gördün mü?
- Hayır hiç futbolcu yok. Tek ben oldum. Destek abimden ve eniştemden gördüm. Onların sayesinde futbol yaşantımı devam ettirdim ve halen ettiriyorum.
Ali Sami Yen panteri…
- Lakabın var mı? Arkadaşların sana nasıl hitap ediyor?
- Bugüne kadar yoktu ama Galatasaray maçından sonra "Ali Sami Yen panteri" oldu..
- Ailen maçlarını izlerken neler söylüyorlar. Hiç ciddi bir sakatlık geçirdin mi? Özellikle Annen sakatlık esnasında neler söylüyor, futbolu bırak dediği oldu mu?
- Allah’a şükür şimdiye kadar ciddi bir sakatlık geçirmedim.
- Galatasaray maçı sonrası ailen performansın için neler söyledi?
- Beni aradılar çok gurur duyduklarını söylediler... Ben de tabii ki çok mutlu oldum…
- Bayburtlu 3 oyuncu var süper lig de oynayan tanışıyor musunuz?
- Hayır tanışmıyoruz...
- Bayburt’a sık sık gidiyor musun?
- Her yaz gitmeye çalışıyorum...
- En sevdiğin Bayburt yemeği?
- Lor dolması, Ekşi lahana vs. vallahi hepsi güzel. Annem Bayburt yemekleri yapar. Hepsini de güzel yapıyor. Bayburt yemeği olunca zaten tadı daha bir başka oluyor…
- Bayburt türküleri dinliyor musun? Ne tür müziklerden hoşlanırsın?
- Daha çok türkü dinlerim. Bayburt türküleri buna dahil.
- Boş zamanlarında neler yaparsın?
- Sinemaya giderim, genelde ailemle vakit geçiririm..
- En son izlediğin film ve okuduğun kitap?
- ‘Eyvah Eyvah 2’yi izledim en son. Doğan Cüceloğlu’nun" Savaşcı"adlı kitabını okudum.
“Çoruh’ta hem balık tutmayı hem de yüzmeyi seviyorum”
- Bayburt senin için ne anlama geliyor?
- Çocukluğum, gençliğim... Kısacası tutkun olduğum bir yer... Annem, babam ve kardeşlerim halen Bayburt ta yaşıyorlar…
- Bayburt’un en çok neyini özlüyorsun? Neyini çok seviyorsun?
- Çoruh’ta hem balık tutmayı hem de yüzmeyi seviyorum ve özlüyorum...
- Oturduğun şehirde Bayburtlu var mı? Geleneklerimizi sürdürüyor musunuz?
- Maalesef yok.
- Bana iki kelime ile Bayburt’u anlat desem nasıl anlatırsın?
- Bayburt’u iki kelimeye sığdıramam.
- Bayburt’a hizmet etmeyi düşünüyor musun?
- Elimden gelse tabi ki neden olmasın? Kim memleketine hizmet etmeyi düşünmez…
- Son olarak Bayburt Postası okurlarına bir mesajın var mı?
- Buradan sizin aracılığınızla bütün Bayburtlulara ve Bayburt Postası okurlarına selamlarımı sunuyorum. İlginize de çok teşekkür ediyorum. Saygı ve sevgilerimi sunuyorum…
- Bu hoş sohbet için çok teşekkür ederim... Seni inşallah daha büyük takımların kalesinde de görürüz.
- İnşallah... Çok teşekkür ederim…
