Çoruh Nehri ile ilgili hidrobiyolojik, biyoekolojik ve çevresel bir değerlendirme

Çoruh nehrinin ıslahı yeniden gündeme gelirken, ülke geneline yayılmış olan Bayburtlu bilim adamları konuyla ilgili görüşlerini bildiriyor.

Çoruh Nehri ile ilgili hidrobiyolojik, biyoekolojik ve çevresel bir değerlendirme
Bayburt Postası -  Gazi Üniversitesi'den Hidrobiyolog Prof. Dr. Tahir Atıcı konuyla ilgili gazetemizle paylaştığı makalede Çoruh nehri ile ilgili önemli bilgiler paylaştı. Çoruh üzerine bilimsel makaleleri bulunan Prof. Atıcı, Çoruh nehrinin nasıl bir yol izlenerek ıslahının yapılması gerektiğini de bildiriyor.

İşte o yazı:   

"Çoruh Nehri ile ilgili hidrobiyolojik, biyoekolojik ve çevresel bir değerlendirme

Son zamanlarda Baybut’ta Çoruh nehri üzerinde yapılan çeşitli çalışmalar, projeler ve bölgedeki sulama, HES gibi konularda ilgili tartışmalar hem basın hem de akademik camiada dikkatle takip edilmektedir. Çalışma alanımın Hidrobiyoloji olması ve biri 1996 diğeri 2000 yılında olmak üzere Çoruh nehri üzerinde yapmış olduğum bilimsel makalelerimden dolayı bu konuda bazı bilgiler vererek hem basınımızı hem de ilgilileri bilgilendirmek istedim. Aşağıda hazırlamış olduğum metin daha çok Hidrobiyolojik ve Ekolojik birazda sosyal alanlara ait bilgiler içermektedir.

1- Çoruh nehri için kısa bilgilendirme

Kaynağını Mescit Dağı’nın batı yüzünden alır (3.255 m), önce batı doğrultusunda akış gösterir ve Bayburt'tan geçerek bir yay çizip İspir'e ve oradan da Artvin il sınırlarına girer. Borçka’dan geçtikten sonra ülke sınırını terk ederek Batum'dan Karadeniz’e dökülür. Yani Çoruh Nehri sınır aşan bir nehrimizdir. Çoruh Nehri Türkiye arazisinin %2,53'üne karşılık gelen 19.748 km³ havzaya sahiptir. Toplam uzunluğu 431 km olan Çoruh'un 410 km'si Türkiye'de, 21 km'si Gürcistan'da bulunur. Çoruh’un debisi Mayıs ayında (569/529 m³/sn.) zirveye çıkar. Yıl boyunca en düşük debisi ise 53.09 m³/sn.’dir. Yıllık ortalama debi 192 m³/sn, yıllık ortalama sutaşıma kapasitesi 6,3 milyar m³'tür. Dünyadaki en hızlı akan nehirlerden biridir. Havza olarak dünyadaki en önemli 25 biyoçeşitlilik noktalarından biri olan Kafkasya Biyoçeşitlilik sıcak noktası içerisinde değerlendirilir ve Dünyadaki sıcak noktalar ve koruma için yüksek öncelikli alan olarak aday gösterilmiş bir havzadır.

2- Hidrobiyolojik ve Ekolojik durum

Çoruh nehrinin biyoekolojik özelliklerini anlamak için sucul ortamlarda yaşayan tüm canlıları besin piramidinin ilk basamağından itibaren üst basamaklarına kadar ve Çoruh nehrinde yaşayan tüm canlı guruplarının ne olduğunu ve önemlerini bilmemiz gerekmektedir. Çoruh nehrinde bu bileşenler primer verimliliği sağlayan algler’den (su yosunları) başlamaktadır, algler bu sucul ortamın temel ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Sudaki çözünmüş oksijenin varlığı büyük ölçüde bu canlılara bağlıdır. Aynı zamanda Bu canlılar diğer canlılar içinde besin teşkil etmekte ve su kirliliği gibi önemli konularda da indikatör (belirleyici) unsurlar olarak kullanılmaktadırlar. Yukarıda da belirttiğim gibi bu organizmalar üzerinde 1996 ve 2000 yılarında yapmış olduğum çalışmada yaklaşık 200 kadar alg türü özellikle Çoruh'un Gez köyünden aşağı Dikmetaş köyü arasında kalan bölgede yani Çoruh’un Bayburt’a girmeden ve
çıktıktan sonraki alanda yayılış gösterdikleri tespit edilmiştir. Aynı zamanda bu türler soğuk, kireçli ve temiz sular da yaşamayı tercih eden canlılar olarak ta kayda geçmiştir.

Çoruh nehrinde yaşayan diğer bir gurup canlı ise bentik makroomurgasız canlılardır ve bu canlılar taban omurgasızları olarak ta ifade edilebilir, bu organizmaların hayati önemi nedir bir akarsuda nerede yaşarlar yani habitatları nedir? Habitatları bozulursa ne tür riskler oluşabilir? Gibi soruları cevaplamamız önemlidir çünkü hali hazırda Çoruh Nehrinin Bayburt şehir merkezindeki kesiminde nehir yatağı tahrip edilmiş ve bu organizmaların habitatları yok edilmiştir. Söz konusu organizmaların yaşama alanlarının oluşumu doğal süreçler ile uzun yıllarda meydana gelmekte ve bu canlılar da yine diğer canlılar için besin kaynağı olarak kullanılmakta ve tür çeşitliliği için Çoruh nehrine değer katmaktadır.

Çoruh nehrinde yaşayan ve daha çok hareketli olan canlılar ise kurbağalar, su yılanları ve balıklardır. Bu canlılar da sucul ortamdaki besin döngüsüne çok katkı sağlamaktadırlar. Kurbağalar özellikle uçucu haşereleri avlayarak aynı zamanda bizlere de fayda sağlamaktadır. Balılar bölgenin özelliğine göre çeşitli türlerin yaşaması açısında Bayburt ve civarı biyoçeşitlilik zenginliğine katkı sağlamaktadır. Ayrıca insanlar içinde önemli bir ekonomik gelir olabilmekte ve besin olarak ta kullanılabilmektedir. Bu canlı gurubu özellikle üreme dönemlerinde nehrin yukarı kesimlerine yumurta bırakmak için göç etmekte ve çatlayan yumurtadan çıkan balıklar büyümek ve gelişmek için aşağı kesimlere doğru tekrar geri dönmektedirler. Bu açıdan daha sonra değineceğim ama nehir yatağı üzerinde engel teşkil edecek yapıların ortadan kaldırılması ve HES gibi suyun debisini azaltıcı unsurların yapılırken dikkate alınması gerekir. Bilindiği üzere alabalık türleri çok temiz ve bol oksijenli sularda yaşayabilmektedirler. Bu nedenle, su sıcaklığı, kalite parametreleri ve çözünmüş oksijen değerlerindeki değişimler son derece ciddi sonuçlar doğurabilecektir. İnşaat aşamasında hafriyatın dere yataklarına dökülmesi sonucunda, bulanıklık ve yumurtlama alanlarının fiziksel olarak tahribatı söz konusu olacaktır. Ayrıca su miktarı, kalitesi, çözünmüş oksijen miktarı, ısısı, sediman oranı ve akış hızında oluşacak değişiklikler, balıkların üreme alanlarını ve yumurtaların canlılığını etkileyecektir.

Diğer bir canlı gurubu ise sucul memeli türleridir ki bunların başında şehir merkezinden uzak bölgelerde varlığı bilinen ve nesli tehlike altında olan türler listesinde bulunan su samuru türü vardır. Karasal ortam ile sürekli bağlantısı olan bu canlıların hayatlarının büyük bir kısmı sularda geçer. Ayrıca son bir gurup canlı ise karasal ortamda yaşayan fakat Nehir ile devamlı irtibat halinde olan Kuşlar, bitkiler ve yabani hayvanlardır.
Şu ana kadar mevcut projenin sucul ortama vermiş olduğu tahribatı özetlersek; İnşaat aşamasındaki çevresel etkiler genel olarak gürültü, toz, hava kirliliği, hafriyat ve inşaat atıkları, erozyon, işçilerden kaynaklı atıklar ve inşaat için açılacak yollar olarak özetlenebilir. Araştırmalar, su miktarı ve zamanlamasının akarsu ekosistemlerinde canlı gruplarının dağılımını kontrol eden en önemli faktörlerden bir tanesi olduğunu göstermektedir. Benzer araştırmalarda, akarsu tabanında yaşayan (bentik) omurgasızların su hızı, su derinliği ve taban kayması gibi hidrolik parametrelerindeki değişimlerden etkilendikleri gözlemlenmiştir. Su hızı, askıdaki katı maddelerin boyutunu ve konsatrasyonunu da etkilemektedir. Akarsu tabanının şekillenmesinde su hızının yine büyük önemi vardır. Sucul ekosistem için önemli olan çözünmüş gazların (O2 ve CO2) ve besin maddelerinin transferinde su hızı önemlidir.
Akarsuların taban yapısı da sucul organizmalar için çok önemlidir. Su tabanı canlılar için beslenme, saklanma ve yumurtlama için uygun koşullar sağlamaktadır. Akarsu yatağının kumlu, çakıllı veya taşlı olması, burada yaşayan türlerin hem özelliklerini hem de yoğunluklarını belirleyen faktörlerdendir. Özellikle alabalıkların beslenmesinde ve üremelerinde, taban yapısı ve su derinliği çok önemlidir. Akarsuyun hızı, debisi ve derinliğinde meydana gelecek değişiklikler ise, taban yapısını doğrudan etkileyecek değişiklikler olacaktır. Su toplama yapılarından elektrik üretimi amacıyla su alınması sonucunda akarsulardaki su miktarlarının azalması, doğal olarak akarsuyun etrafını ve ona bağlı olan yaşamı da doğrudan etkileyecektir. Su miktarının azalması ile suya bağlı olan tüm yaşam formları, suyun etrafında yarattığı iklim ve neme bağlı olan canlılar, suyun etkileşim içinde bulunduğu yeraltı su durumu ve bu sulardan yaralanan insanlar ve insan faaliyetleri etkilenecektir.

3- Çoruh Nehri’nin Bayburt’tan geçen kolu için isim tartışması

Günümüzde Google MAP ve benzeri tarayıcılardan sağlanan verilerde Çoruh nehri isminin nereden başladığı takip edildiğinde şu durum görülmektedir. Erzincan’ın kuzey ve Kelkit’in güney doğu taraflarında dağlardan çıkan kaynak suların birleşmesi ile Rüştü Deresi bir kol, Sakızlı Dere başka bir kol, Pulur Deresi başka bir kol ve birçok isimsiz irili ufaklı derenin birleşerek Çoruh Nehri adını aldığı görülmektedir. Ayrıca Mescit dağlarından doğan ve Bayburt’tan geçen ve yine Masat Deresi gibi birçok irili ufaklı derenin birleşerek oluşturduğu Yıldırım çayı ise Aşağı Dikmetaş tan sonra Çoruh Nehri ile birleşmektedir. Ancak şöyle bir durum u da gözden kaçırmamak gerekir; Wikipedia da ve yine birçok ansiklopedik kaynakta (Grosser Welt Atlas, Türkiye fiziki haritası vb.) “Çoruh nehri Mescit dağlarından doğmaktadır” denilmektedir. Dolayısı ile tanımlamalar yapılırken Çoruh nehrinin Bayburt’tan geçen büyük kolu şimdiye kadar yapılan bilimsel çalışmalarda Yıldırım çayı olarak kullanılmamış aksine Çoruh nehri denilmiştir. Çünkü tanımlar Çoruh nehrinin Bayburt’tan geçtiğini belirtmektedir. O halde isimlendirmede bir yanlışlık olabilme ihtimali söz konusu olabilir, bu nedenle harita genel komutanlığına durumun izahı ve gerekli düzeltmenin bu anlamda yapılması gerektiği iletilebilir.

4- Genel değerlendirme

Özellikle Çoruh nehrinin Bayburt Erzurum köprüsünden başlayıp Kaleardı Mahallesi un fabrikası kesimine kadar yapılan dik kale duvarı gibi bir set ile izole edilmesi sucul ve karasal ekosistem için bir engel oluşturmaktadır. Bu engel yukarıda belirtilen biyoekolojik özellikler dışında doğal hayatın da sürdürülebilir olmasında önemli bir sorun oluşturmaktadır. Yaban hayatının Çoruh nehri ile bağlantısı kesilmiş ve farkında olmadığımız bazı canlıların da ölmesine veya bölgeden ayrılmasına sebep olmuştur. Tabi bu noktada şu akla gelebilir; Nehrin özellikle ilkbahardaki taşkınları ve su basması gibi olayları nasıl engelleyebiliriz? Bu konuda maalesef ülkemizde DSİ kendini peyzaj alanında geliştirememiş ve tek tip taşkın setleri üretme yoluna gitmiştir. Oysaki dünyada bunun çok örneği vardır ve hem sel ve taşkınlar hem de doğal hayatın korunabileceği peyzaj üretimleri yapılabilmektedir. Su havzalarında yer alan toprak ve su kaynakları ile orman, mera gibi ekosistemler arasında karşılıklı dinamik ilişkiler bulunmaktadır. Bu durumun dikkate alınması çok önemlidir. Şehir merkezinde ise durum biraz faklıdır ve bir proje ile Çoruh nehri kanala alınarak doğal habitatı tamamen yok edilmiştir. Bu durumda yapılacak olan ise uzun vadeli bir havza planı içerisinde değerlendirme yapılarak hem sürdürülebilir bir kullanım sağlamak hem de canlıların habitatlarının tekrar oluşması için yapılması gerekenleri planlamasıdır. Bu tip projelerde mutlaka bir Uzman Peyjaz mimarı ve bir Hidrobiyolog projeye dâhil edilmeli ya da görüşü alınarak çalışmaların başlatılması gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler:
Çoruh NehriTahir Atıcı
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
vatandas 4 yıl önce

Çoruh u bu hale getirenler sizin akrabanız hem bizleri müjde müjde dedi oylarımızı aldı kendini danışman vb. yaptırdı izmir e yerleşti, şimdi sıra sizde sanırım çoruh u kullanın sizi de bu halk bir yerlere getirir ....

Avatar
b 4 yıl önce

cok haklısınz

Avatar
Selim ocaklı 4 yıl önce

Yapılan bir yatırım değil Çoruh nehrinin isamıdır.
Yazık doğa betonlaşıyor. Saygılarımla

Avatar
KURT GÖZÜ 4 yıl önce

Bilimsel bakış açısı olarak güzel değerlendirme olmuş. Pekâlâ yılardır neden sustunuz. Bir sürü proje ortya kondu ve uygulandı. Sizleri goremedik. Erzurum köprüsünden taş köprüye kadar kanal oldu. Binlerce canlının yuvası bozuldu, doğal güzellik yok oldu. Bugün ortaya çıkmak bilim adamı olrak olarak geç kalinmis bir adım dır.Bilim öncülük eder.

Avatar
Köse 69 4 yıl önce

Burda memleketimiz için bir proje var vatandaş die kendini gizleyen vatandaş ben bayburtlu olarak hemsehrilerimi bi makamda gördüğüm zaman göğsün kabario burda çoruh için fikir sunulmuş senin derdine bak işte memleketimiz sizin gibiler yüzünden geri kalioo