Meme kanseri olan ablasına destek vermek amacıyla yürüdüğü Mekke yolculuğu güzergahında, Bayburt'ta karşılaştık onunla. 

Adı Thair Abud, Avusturya'da yaşıyor...

Bayburt'tan geçerek Mekke'ye varmaya niyetlenen Thair Abud, manevi olarak ablasına destek olmak istiyordu...

İzlenimler: Sinem Ayaz

Thair Abud ile ilk Aydıntepe'de (Hart) karşılaştık. Yeraltı şehrine girerken, "bilginiz olsun, içeride turist var" uyarısı Thair Abud ile yollarımızın kesişeceğine dair ilk sinyaldi. Yeraltı şehrinin çıkışında, yağmur ve bu "koca yürekli adam" karşıladı bizi. Çay içmek ve yağmurdan korunmak için oturduğumuz kahvehanede artık selamlaşma zamanı gelmişti.

Adını "Koca Yürekli Adam" koymuştuk ve artık ona öyle hitap edecektik. Öyle ya, hangimiz ablamıza manevi destek için 10-12 ay boyunca yürüyerek Mekke’ye varıp, kutsal topraklarda dua etmişizdir!

Peki, neden illa da yürümek?
"Ablam iyileşmeye başlasın, yürüyerek Mekke'ye gideceğim sözü bir kere ağzımdan çıktı." diyor Thair Abud.

Thair Abud'un annesi Alman, babası ise Iraklı. 
Sohbetimiz boyunca, geçtiği şehirlerden, yaşadıklarından bahsetti.

Avusturyalı bir turistin yürüyerek Mekke'ye gittiğini öğrenen Aydıntepelilerin Tahir Abud'a karşı olan ilgisi zirveye çıkmıştı. Etrafımız kalabalıklaşmış, ikram ve misafirperverlik had safhaya ulaşmıştı.

Sohbetimiz ve dostluğumuz ilerleyince, kendisini Korgan Köprüsü'ne götürme teklifinde bulunduk, o da kabul etti. Selçuklu eseri olan tarihi Korgan Köprüsü ve çevresini gezmeye başladık. Aynı zamanda bir mühendis olduğunu öğrendiğimiz Thair'in, tarihi yapılara ve mimariye özel bir ilgisi vardı.

Anlaşılan, Thair Abud'u Mekke yolunda alıkoymuş, araya küçük bir Bayburt turu koymuştuk! 



Bir sonraki ziyaretimiz Dağçatı Köyü'ne (Kondolot) oldu. Köyün eski ve tarihi camisi, çeşmesi, terk edilmiş eski ve yıkılmaya yüz tutmuş kalın taş duvarlı yapılarını inceledik. Atadan ve dededen kulak aşinası olduğumuz hikayeleri dinledik. Bu sokaklarda gezmeye devam eden çocuklarla, büyüyen, yaşlanan ve mezar taşlarında isimleri yazan insanların arasında ki bağı ve hayatın hızlı akışı karşısında duramadığımızı farkedip, hüzünlendik.

Arkamızda tüten bir kaç baca bırakarak komşu köy Güneydere'ye geçiyoruz... Hacı Akdağoğlu'na misafir oluyoruz . Thair'in çat pat Türkçesi ile kendisi iletişim kuruyor. İngilizce evrensel dil diyorlar ya, yalan; en evrensel dil beden ve samimiyet dili!

Thair Abud'un diikatini eski geleneksel köy evlerimizde en çok "kırman" çekti. Bakımsız olmasına rağmen; tandır, odalar, sofa ve hemen her köşede karşımıza çıkan usta işi desenler hoşuna gidiyor misafirimizin.

***

Artık yorgunluğunu farkettiğimiz misafirimizi, konakladığı Bayburt Öğretmenevi'ne bırakmak üzere, merkeze doğru yola çıkıyoruz.

Yol arkadışımız Turgut Akaslan, yol boyunca bölgede yaşanan savaşları, Ermeni olaylarını ve hatta son romanında yer alan İstanbul-Aşkale-Erzurum-Ağrı ve İran güzergahında yaşanan maceraları anlatıyor. Koca Yürekli Adam merakla dinliyor... 

***

Thair'in Bayburt macerasında bizden sonra yaşadıklarını "One the way today’’ isimli blogundan takip ettik. Mesela; Ulu Cami'ye hayran kaldığını anlatıyordu Thair Abud blogunda...



Sonrasında ise haberleştik kendisiyle: Mekke'ye yürüyüşünün 4. ayında Bayburt'a ulaşan Thair, 8150 km’lik ablasına manevi destek yürüyüşünü Umre ile tamamlamıştı. Şu an Dubai'de olan Thair Abud, ablasının sağlık durumunun her geçen gün daha da iyiye gittiğini söylüyor.

O zaman selam olsun, yolu Bayburt'tan geçen bu 'Koca Yürekli Adam'a ve ablasına...