Bayburt Postası - Hancı, çocuk işçiliğinin temel nedenleri arasında yoksulluk, göç, eğitim imkanlarına erişim kısıtlılığı, işsizlik, yasal düzenlemelerdeki eksiklikler, denetimsizlik ve ucuz işgücü faktörlerini sıraladı. Mevcut ekonomik krizin de etkisiyle çocukların sağlık ve beslenme gibi temel ihtiyaçlardan mahrum kaldığını belirten Hancı, eğitim sistemindeki sorunların da çocukları okul yerine çalışma hayatına ittiğini ifade etti.

Saray Bahçesi olarak duyurulmuştu, CHP Bayburt mitinginin yeri değişti! Saray Bahçesi olarak duyurulmuştu, CHP Bayburt mitinginin yeri değişti!

Hancı, "Verilere göre, 2020'de %16.2 olan 15-17 yaş grubu çocukların işgücüne katılma oranı 2024'te %24.9'a yükseldi. MESEM (Mesleki Eğitim Merkezleri) kapsamında çalışan çocuklar da eklendiğinde, çocuk işçi sayısının 1 milyon 474 bine ulaştığı görülüyor. Aynı rapora göre, çocuklar ortaöğretimden (9-12. sınıflar) itibaren eğitimden uzaklaşmaya başlıyor. 2023-2024 eğitim öğretim döneminde ilkokulda okullaşma oranı %95, ortaokulda %91.5 iken, ortaöğretimde bu oranın %88'e düşüğü görülüyor" dedi. 

Çocuk İş Cinayetleri Raporu ve Tarımın Yeri 

Hancı şöyle devam etti:

"İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin Çocuk İş Cinayetleri Raporu'na göre, 2013-2024 yılları arasında 0-14 yaş grubunda 256, 15-17 yaş grubunda ise 486 çocuk işçi hayatını kaybetti. Toplamda 742 çocuk işçi ölümü yaşandı. 2025 yılının ilk dört ayında ise 23 çocuğun yaşamını yitirdiği, bu ölümlerin %54'ünün tarım/orman, %12'sinin inşaat/yol ve %7'sinin metal iş kollarında gerçekleştiği görülüyor. Çocuk işçiliğin en kötü biçimleri arasında sayılan tarımın, Türkiye'de 5-14 yaş arası çocukların en yoğun çalıştırıldığı işkolu. Bu durum, sofralara gelen yiyeceklerden giyilen giysilere kadar günlük hayatın içinde çocuk emeğinin var olduğunun göstergesi." 

Çözüm Önerileri ve MESEM Tartışması 

Çocuk işçiliğinin önüne geçilmesi için yasal düzenlemelere gidilmesi gerektiğini ifade eden Hancı, İş Kanunu'nda yer almayan, çocukların yoğun çalıştığı tarım işletmeleri gibi alanları da kapsayacak şekilde çocuk işçiliğini önleyici, koruyucu ve destekleyici mevzuat düzenlemeleri yapılması gerektiğini söyledi. Ayrıca yasaların uygulanması ve işverenlerin denetlenmesinin kararlılıkla takip edilmesi çağrısında bulundu.

MESEM'lerin (Mesleki Eğitim Merkezleri) mevcut haliyle "çocuk işçi bulma kurumu"na dönüştüğünü savunan Hancı, derinleşen yoksulluk nedeniyle maddi imkansızlıklar içindeki ailelerin çocuklarının MESEM'leri zorunlu olarak tercih ettiğini belirtti. 2023-2024 MEB İstatistiklerine göre MESEM'lerde 385.956 öğrencinin bulunduğu bilgisini paylaştı. 

MESEM'lerde Reform ve Denetim Çağrısı 

Hancı, arzu edilen mesleki eğitimin sağlanması, çocukların güvenliğinin temin edilmesi ve eğitim sistemi dışına çıkmamaları için kamu kaynaklarının gerçek ve nitelikli bir mesleki eğitim amacıyla meslek liselerinin güçlendirilmesine harcanması gerektiğini vurguladı. Staj alanlarının çocukların fiziksel, ruhsal ve mesleki gelişimleri için uygun olması, çalışma koşullarının ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) müfettişleri tarafından düzenli olarak denetlenmesi gerektiğini dile getirdi. Staj yapılacak işyerlerinin belirlenen kriterlere uygun olarak seçilmesi ve bu kriterleri taşımayan işyerlerinin staj merkezi olarak seçilmemesi gerektiğini belirtti. Kurallara uymayan işletmelere etkin yaptırımlar uygulanması ve usta öğreticilik belgesi alma koşullarının zorlaştırılması da Hancı'nın önerileri arasında yer aldı.

Son olarak Hancı, tüm işlerde çocuğun üstün yararının gözetilerek ek önlemler alınması gerektiğini ve her çocuğun yaşından bağımsız olarak bir birey olduğunu hatırlattı. Devletin ve toplumun görevinin, çocuğun birey olma sürecindeki tüm engelleri ortadan kaldırmak ve kendilerini gerçekleştirebilmeleri için onlara fırsatlar sunmak olduğunu ifade ederek açıklamasını tamamladı.