Bayburt Postası - Aksaçlı köyü sakinlerinden Kadir Kekeç, sulama boru hattının yolun sağ tarafından kendi tarlasına kadar geldiğini, ancak tarlasının başlangıcında asfaltın altından geçerek kendi tarafına geçtiğini ve bu durumun bine yakın fidanının katledilmesine yol açacağını belirtti. Köy sakinlerinden Salih Kekeç de, Kırklartepe Barajı sulama boru hattı ile ilgili olarak fidanlığının katledilmesi ve fidanlarının hiçe sayılmasının yetkililere iletildiğini ifade etti.
"Yolun Sağ Tarafı Tamamen Müsait ve Boş"
Kadir Kekeç, boru hattının kendi tarlasının başlangıcında "gerekçe gösterilmeden" geçtiğini, oysa yolun sağ tarafının tamamen müsait, boş ve ağaçsız olduğunu dile getirdi. Kekeç, bu fidanların kendi emekleri ve aynı zamanda gelir kaynakları olduğunu, 1000’e yakın filiz fidanının bulunduğunu vurguladı. "1000’e yakın fidanın ki bunlar bizim ekmek teknemiz. Kim ne kadar yadırgarsa yadırgasın, çiğnettirmemek için elimizden geldiği kadar mücadele edeceğiz" sözleriyle tepkisini ortaya koydu.
DSİ Ekiplerinden Eleştiriye Yol Açan Değerlendirme
Trabzon DSİ 22. Bölge Müdürlüğü'nden gelen denetleme ekiplerinin, ağaçlarının kavak ağacı olduğunu söyleyerek ve "biraz da alay ederek" değerlendirmeler yapmasının "içler acısı bir durum" olduğunu ifade eden Kekeç, ayrıca elektrik direği olarak yorumlanan telefon direklerinin bir gerekçe olarak sunulduğunu da iddia etti.
“Cumhurbaşkanımız kimseye tepeden bakmayın, vatandaşımızı mağdur etmeyin diyor”
Kekeç, “Daha önceki gün Cumhurbaşkanımızı dinliyorum. 'Kimseye tepeden bakmayın, mağdur etmeyin' diyor. Ama gelin görün ki biz hiçe sayılıyoruz. Toprağın bir kanunu var, vatandaşın bir hakkı var. Saha Şefi geliyor, gerekçe yok, hatasını bana mal ediyor. Diyor ki ‘Nere giderseniz gidin, kanal çok değişti, daha değişemez.’ Böyle bir gerekçe olabilir mi, bakış açısı bu, vatandaşa bakış bu. Şimdi ben mahkeme yolum açık ama özellikle bu durumu Cumhurbaşkanımıza iletmek için uğraşacağım” şeklinde konuştu.
İtirazlara Geciken Cevap
Köy muhtarı ve kendisinin durumu sorduğunu belirten Kekeç, itiraz dilekçelerine 15 gün içerisinde cevap verilmesi gerekirken, 45 gün sonra kendi talebi üzerine cevap alabildiğini kaydetti.
Kekeç, "Zaten başka yol kalmasa koca bir projenin önüne geçecek değiliz. Devletimiz var olsun. Hiçbir sebep yokken bu vurdumduymaz anlayışı anlayamıyoruz" diyerek, haklı davalarının olumlu sonuçlanmasını umduklarını sözlerine ekledi.