“Nerede o eski bayramlar” diyen herkese göre bugünün bayramları muhakkak eksiktir… Oysa bazı yörelerde hiç değişmeyen ve özellikle her iki bayrama özgü kabul edilen çok şey var… Hani Bayburt'un ‘bayramda yapmasan olmaz‘ dediğimiz öyle bir tadı var ki, bir kez olsun tadan herkesin damağını çatlatır...

Kokoç çorbası… Nam-ı diğer, 'datli çorba'… Tam bugünlerde daha daha namlısı bayram çorbası da derler…
Çorba dediysek bilmeyenler için öyle alışılagelmiş çorba değil! Soğuk soğuk, kana kana içilen, yalnızca yöreye 'has' içecektir...

Ehli olanların ‘illa tahta gaşuhla tüketin, dadi gaçmasın’ dediği ama dayanamayıp tek seferde ‘gafiya tihleyenler'in de müptelası olduğu bu çorbanın şair Mustafa Kayalı’ya göre yorumu ve yöredeki geleneksel tarifi ise şöyle:
Bayburt’umda tatlı çorba adına,
Namı diğer, denir kokoç çorbası.
Her gelen misafir bayram tadına,
Varsın diye, konur kokoç çorbası.
Soğuğa bire bir, mahalli icat
Doktora, ilaca gayri ne hacet!
Desem, her illete olursun necat
Buna kim inanır? Kokoç çorbası.
Kayalı bunu her türlü mikroba,
Karşı içip; aslan varı kükre be.
Hoşafla bağı var, her hal akraba,
Aşureyle dünür, kokoç çorbası.
Malzemeler ve hazırlanışı:
1 kilogram kurutulmuş kuşburnu
50 gram sarı kuru üzüm
50 gram siyah kuru üzüm
1,5 kilogram toz şeker
1/2 kilogram yarma (Gendime)
100 gram kuru incir
100 gram kuru kayısı
100 gram erik
50 gram kuş üzümü
250 gram fındık veya ceviz
1 su bardağı un
Tuz
Karanfil
Kuşburnu iyice pişirilerek ezilir ve süzgeçten geçirilerek suyu süzülür. Önceden pişirilen yarma süzülen suya katılır. Su ile karıştırılan un bulamaç halinde ilave edilir ve kaynatılır. Diğer malzemeler pişirilerek şekerle birlikte karışıma ilave edilir ve havanda dövülen karanfil eklendikten sonra bir kez daha kaynatılır. Daha sonra soğumaya bırakılır. Soğutulan çorbamızın üzerine dövülmüş fındık veya ceviz serpilerek servis yapılır.
(Bayburt Postası Arşivinden)