Bayburt Postası - Emine Oruç, yünün diğer malzemelere göre daha sağlıklı olduğunu belirterek, "Yün çok sağlıklı olduğu için her zaman bu zahmete katlanıyoruz" diyor.
Yün işlemenin zahmetli aşamaları
Yün mesaisi, kadınların yastık, yorgan, minder ve döşek içindeki yünleri boşaltmasıyla başlıyor. Bu yünler özenle yıkanıyor, ardından kurutma ve çırpma işlemlerine geçiliyor. Şingah Mahallesi sakinlerinden Zübeyde Tutar, yünlerin leğenlerde yıkandığını ve çuvallarla süzdürüldüğünü anlatıyor. Bir gün yıkama, ertesi gün çırpma, kurutma ve doldurma işlemleri yapılıyor.
Yünler, bol su altında yıkandıktan sonra tellere asılarak kurutuluyor. Daha sonra yere serilen muşamba üzerinde odun sopalarla saatlerce çırpılarak ayrıştırılıyor ve tel tel olması sağlanıyor. Çırpılan yünler son olarak temiz bezler üzerine serilerek güneşin altında kurumaya bırakılıyor. Bu aşamalardan geçen yünler, yorgan, yastık, döşek, kıtır gibi ürünlere dönüştürülüyor. Bu titiz ve zahmetli süreç, Bayburtlu kadınların sağlıklı yaşam anlayışının bir parçası olarak her yıl büyük bir özveriyle sürdürülüyor.
Sağlık için yüne devam
Emine Oruç, Bayburt'un bir kış memleketi olduğuna dikkat çekerek, soğuk kış günlerinde yüne olan ihtiyacı vurguluyor. Oruç, elyaf veya pamuk ürünlerinde yatmanın mümkün olduğunu ancak yünün sağlık açısından daha faydalı olması nedeniyle bu zahmete katlandıklarını ifade ediyor. "Burası kış memleketi, kış memleketinde elyaf, pamuk ürünlerinde yatılmıyor. Yün daha sağlıklı olduğu için yünleri çırpıp, yün yataklarda yatıyoruz" sözleriyle yünün önemini bir kez daha belirtiyor. Bu zahmetli sürecin, yorulmadan ve usanmadan her sene devam ettirildiğini ekliyor.
Öznur Demir / İHA