Bayburt Postası - Beş yüz yıl önce Osmanlı-Safevi Savaşları sırasında Bayburt’tan göçüp, İran’ın Doğu Azerbaycan Eyaleti’ne bağlı Eher Şehri’ne yerleşmiş olan ve son dönemlerde de başta Tebriz ve Tahran olmak üzere büyük şehirlere göç ederek bugün
sayıları yirmi bin civarlarında olup, “Bayburdi” yani “Bayburtlu” soyadını taşıyan mühim bir öz Bayburtlu topluluk vardır.

İran’da yaşamakta olan bu Bayburtlular ile ilgili araştırmayı, 2010 yılı temmuz ayında ailece gerçekleştirmiş olduğumuz Tebriz ve Eher ziyaretlerimiz sırasında yapıp, Bayburt tarihinin saklı kalmış bu sayfasını gün yüzüne çıkarmıştık. O sıralar bu araştırma ile ilgili yazımız; “Bayburt tarihinde saklı kalmış bir sayfa; İran’ın Eher Şehri’ndeki Bayburdiler (Bayburtlular)” başlığı altında Bayburt basınında yayınlanmıştı.

İşte beş yüz yıldır saklı kalıp, naçizane bu yazımızla ortaya çıkan bu Bayburdiler konusu gerek Bayburt’ta, gerekse İran’daki Bayburdiler arasında büyük bir sevinç ve heyecan uyandırmıştı. Bu yazının yayınlanmasının hemen akabinde de değerli Bayburtlu bilim adamı ve Erciyes Üniversitesi profesörlerinden Sayın Rıfat Yıldız Bey beni arayıp tebriklerini ifade ederek bu yazımı dosyalar halinde başta Bayburt Üniversitesi olmak üzere Bayburt Valiliği ve Belediye Başkanlığı gibi kurumlara iletip, bu konuda onları harekete geçirmemi talep etmişti.

Değerli hocamızın beni arayıp takdirlerini bildirmesi de bu “Bayburdiler” konusunun Bayburt için gerçekten çok önemli bir konu olduğunun göstergesiydi. Bu vesileyle sayın hocamız Prof. Dr. Rıfat Yıldız Bey’e tekrar şükranlarımı ifade ediyorum. İran’dan döndüğümüzde de Belediye Başkanımız Sayın Hacı Ali Polat Bey’in makamına çıkarak Bayburdiler konusunu ilk olarak kendilerine arzetmiştim. Sağolsunlar, Hacı Ali Polat Bey konuyu büyük bir heyecanla karşılayıp, hemen makamlarından İran’daki Bayburdilerin ileri gelir şahsiyetlerinden Muhammed Rıza Süleymani Bey’i arayıp kendisinden İran’daki Bayburdiler hakkında gerekli bilgileri alıp, oradan bir grup Bayburdiyi Dede Korkut Şenlikleri’ne davet etmişti. Böylece resmi manada beş yüz yıl aradan sonra Bayburdiler ile ilk temas sağlanmıştı.

2010 yılında yayınlanan bu yazımız internetten “Bayburdiler” yazıp girildiğinde görülebilecektir. İşte yine beş yüz yıl aradan sonra Bayburdilerin Bayburt’a ilk ziyaretleri gerçekleşip, İran’daki Bayburdilerin önemli şahsiyetlerinden Muhammed Rıza Süleymani Bey, eşi Fariba ve kızı Mehtap Hanımlar; Dr. Behruz Bayburdi, eşi Fariba ve kızı Sara Hanımlar; Dr. Sirus Bayburdi, eşi Şehnaz ve kızı Meryem Hanımlar Bayburt’u ziyarete geldiler.

Sayın Dr. Behruz Bayburdi ve Dr. Sirus Bayburdi Bey’lerin ziyaretleri sırasında Bayburt’ta bulunamadım ama Belediye Başkanımız Sayın Hacı Ali Polat Bey, kendilerini Bayburt misafirperverliğine yakışır bir şekilde ağırlayıp onurlandırdı.

Süleymani bey ise beni arayıp, Ramazan Bayramı’nda ailece Bayburt’u ziyaret etme arzusunda olduklarını söylediğinde biz de ailece çok sevinip, onları Bayburt’ta, yani kendi ata-dede yurtlarında ağırlayacak olmanın heyecanını yaşadık. Nihayet beklenen gün gelip, Muhammed Rıza Süleymani Bey, değerli eşi Fariba ve kızları Mehtap Hanımefendiler, mübarek Ramazan Bayramı’nın birinci günü olan 08.08.2013 Perşembe günü Tebriz’den Bayburt’a geldiler.

Kendilerini ailece Dede Korkut Anıtı’nın yanında karşıladık. Böyle kutlu bir günde, Dede Korkut’un huzurlarında, mütevazı bir şekilde İran’daki Bayburdilerin önemli şahsiyetlerinden Sayın Muhammed Rıza Süleymani ile ailesini karşılamanın Bayburt ve Bayburdiler açısından tarihi bir değeri olduğu gerçeği inşallah ileride kayıtlara geçecektir.

İşte büyük bir muhabbetle Süleymani Beylerle hoş geldin edip hemen eve çıktık. Hasretle sohbete koyulup, bu tarihi ziyaretin öneminden bahsettik. Süleymani Bey ailesi o geceyi Belediye Başkanımız Hacı Ali Polat Bey’in misafirleri olarak Otel Bayburt Konaklama’da geçirdiler. Ertesi gün de Başkanımız, Süleymani Beyleri büyük bir misafirperverlikle karşılayıp onurlarına bir yemek verdi. Biz de Süleymani Beylere Bayburt’u, İmaret Tepe’yi, Şehit Osman’ı ve Bayburt Kalesi’ni gezdirdik. Süleymani Beyler büyük bir hasretle bu mekânları gezip bol bol hatıra fotoğrafı çekildiler.

Şehit Osman’ı ziyaretimiz sırasında Süleymani Bey, buradaki silinip yok olmaya yüz tutan mezar taşlarını görünce de üzüntülerini ifade edip; “Eğer bu yazılar okunabilseydi belki de atalarımızın dedelerimizin izine burada rastlayabilirdik!” dedi. Şehit Osman ve Bayburt Kalesi’ni ziyaretlerimiz sırasında da Süleymani Bey güzel bir projeden bahsedip, Şehit Osman ile Bayburt Kalesi arasına kurulacak bir teleferik hattının özellikle turizm açısından gerekli olup, bu iki mekânı ziyaret edecek turistlerin teleferikle bu mekânları çok rahatlıkla ziyaret edip, bu sayede Bayburt’un o güzel manzarasını değişik açılardan da seyretme imkânına kavuşacaklarını ifade etti. Mahalli seçimlerin yaklaştığı şu günlerde de Süleymani Beyin bu güzel fikrini özellikle belediye başkan adaylarımıza duyurmuş olayım.

Yine bu ziyaretler sırasında güzel bir tesadüf yaşanıp, İran’ın Hazar Denizi kıyılarında bulunan Gilan İli’nden olan Süleymani Bey’in eşi Fariba Hanımefendi’nin, İmaret Tepe’de medfun bulunan Necmeddin Gilani Hazretleri ile hemşeri oldukları meydana çıktı. Böylece Süleymani ailesini Bayburt’a bağlayan başka bir bağ da kurulmuş oldu. Süleymani Beyler, Necmeddin Gilani Hazretleri’nin kabrini de büyük bir saygı ile ziyaret edip Fatihalar okudular.

Süleymani Bey, Bayburt Postası Gazetesi’ni de ziyaret edip, Sayın Murat Okumuş Bey’le de tanıştılar. Daha sonra Murat Bey, Süleymani Beylerin bu tarihi Bayburt ziyaretlerini haber yaptı. İnternette de yayınlanan bu haberi okuyan İstanbul’daki Balca Köyü Derneği’nden Sayın Selman Bey, haberin altına düştüğü notta, Süleymani Beylere Balca-Berne Köyü’nde bulunan Hazreti Ali’nin oğlu Muhammed Hanefi Hazretleri’nin türbesinin de gezdirilmesi gerektiğini ifade etmişti. İran’a döndükten sonra Selman Bey’in bu notunu okuyan Süleymani Bey, böyle bir türbenin varlığının bilinmesi halinde İran’dan kafileler halinde Bayburt’a çok ziyaretçinin geleceğini ifade etti.

İşte Süleymani Beyler bu tarihi Bayburt ziyaretlerinin ardından, 09.08.2013 Cuma günü akşam üzeri, ata-dede topraklarını ziyaret etmenin mutluluğu içinde Bayburt’tan ayrıldı.

Kasım Gelen / Aralık 2014