Yaşam

"Ahmet Hasbi Aker'in Hayatı, İlmî Kişiliği ve Mirası" BAYDER’de Anlatıldı

Bayburt Tarih-Kültür ve Edebiyat Derneği (BAYDER) tarafından geleneksel olarak düzenlenen "Kültür Sohbetleri" programının bu haftaki odak noktası, şehrin yetiştirdiği mümtaz şahsiyetlerden Ahmet Hasbi Aker oldu.

Abone Ol

Bayburt Postası - "Ahmet Hasbi Aker'in Hayatı, İlmî Kişiliği ve Mirası" başlığıyla gerçekleştirilen programda, Aker’in eğitimden vatan savunmasına uzanan fedakarlıklarla dolu yaşamı ele alındı.

Annesinin Sırtında Başlayan İlim Yolculuğu

Din görevlisi Mehmet Salih Turanoğlu tarafından gerçekleştirilen sunumda, Aker’in 1888 yılında Bayburt’un Abusta (Çakırbağ) köyünde başlayan hayat hikayesi katılımcılara aktarıldı. Turanoğlu, Aker’in yedi yaşından itibaren eğitim alabilmek için kış şartlarında annesi Fadime Hanım’ın sırtında komşu köye taşındığını belirtti. Annesinin bu büyük fedakarlığıyla temelleri atılan eğitim hayatı, Rize ve Bayburt’taki medreselerde devam ederek onu güçlü bir ilim insanı haline getirdi.

Sarıkamış Cephesi’nde Bir Vatansever

Ahmet Hasbi Aker’in sadece bir din adamı değil, aynı zamanda kahraman bir vatansever olduğu vurgulandı. 1915 yılında yedek subay ve tabur imamı olarak Sarıkamış Cephesi’ne giden Aker’in, dondurucu soğuklar nedeniyle her iki ayak parmaklarını kaybettiği bilgisi paylaşıldı. Gazi unvanıyla geri hizmette Halit Paşa’nın birliğinde görev alan Aker, Rus işgali döneminde Sivas Sultanisi’nde öğretmenlik yaparak vatanına hizmet etmeyi sürdürdü.

Cumhuriyet Eğitimine Adanan Bir Ömür

Eğitim camiasındaki kurucu rolleriyle tanınan Aker, Bayburt Cumhuriyet İlkokulu’nun yanı sıra Şair Zihni ve Pulur’daki ilkokulların kurucu müdürlüğünü üstlenerek modern eğitimin inşasında kilit rol oynadı. Hiçbir maddi karşılık beklemeden öğrenci yetiştiren Aker’in, kendisine teklif edilen Gümüşhane ve Kars Müftülüğü gibi makamları reddederek hayatını sade bir şekilde, kendi imkanlarıyla idame ettirdiği ifade edildi.

Edebi Derinlik ve Kayıp Miras

Arapça, Farsça ve Fransızca dillerine hakim olan Aker’in, edebi yönüyle Mehmet Akif Ersoy’a benzetildiği belirtildi. Sunumda ayrıca, Aker’in miras hukukuna dair kaleme aldığı ancak günümüze orijinali ulaşmayan "Fetavây-i’l-Ferâiz el-Kübrâ" adlı eserine de dikkat çekildi.

Programın sonunda BAYDER Başkanı Fatih Dündar, sunumları için Mehmet Salih Turanoğlu’na teşekkür belgesi takdim etti.

Kültür Sohbetleri; şiir sunumları, İmdat Sancar, İsmail Öksüz, Yunus Emre Ayçiçek, Uğur Dündar, Mustafa Gökoğlan’ın sahne sunumları ve koro türküleriyle sona erdi.