“Sağlık Bakanlığı bizden bıkmış durumda”

Bayburt Milletvekilleri Ülkü Gökalp Güney ve Fetani Battal, Belediye Başkanı Hacı Ali Polat, Ak Parti İl Başkanı Bünyamin Özbek ve İl Genel Meclis Başkanı Raci Bayrak iftar yemeğinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. İftar sonrası gerçekleşen basın toplantısında ise başta sağlık alanında yaşanan sıkıntılar olmak üzere bir çok soru cevabını buldu. Özellikle mal varlıklarına dair yapılan söylentilere değinen Milletvekilleri, ilginç açıklamalarda bulundu. İşte o sürpriz toplantıdan öne çıkan açıklamalar:

 

 

Ülkü Gökalp Güney: “Hepinizin bildiği gibi mevcut hastanemiz 150 yatağı ve 37 uzman doktoruyla hizmet veriyor. Ama gelişen ve büyüyen Bayburt’ta eksiklerimiz ve aksaklıklarımız oluyor. Sayın Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımızın da daha önce vermiş olduğu ikinci hastane sözü uzun uğraşıların ardından büyük çabalarımızla ancak bu ayın 5’inde (5 Ağustos 2010) ihalesi yapıldı. Takriben 7.5 trilyon liralık bir yatırım. Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi olarak yapılıyor. Mevcut hastanemizin bahçesinde TOKİ kanalıyla yapılıyor. 11 müteaahit başvurdu. 365 gün içerisinde de teslim edilecek.”

Ülkü Gökalp Güney: “Sizlerinde üzerinde hassasiyetle durduğu MR cihazı meselesi var. MR cihazı ciddi bir meseledir. Hem kendisi ve hem de onu okuyacak uzmanların kaliteli olması lazım. Mesela Gümüşhane’de bulunan MR, hizmet satın alınarak yapılmıştır. Eski bir MR’dır. Ben bir tabip olarak o MR’larla bize gelen sonuçları yeniden çektirmek zorunda kalıyorum. Çünkü satın alınan MR kullanılmış ve eski bir cihazdır. Bunlarında film çekme sayısına göre bir ömrü vardır. Memleketimizde en iyisi olsun diye biz sabrettik ve her türlü tenkite göğüs gerdik. Kasım başında teslim edilmek üzere 7 MR cihazı, Sağlık Bakanlığı tarafından ihaleye çıkarıldı ve bitti. Bunların birisi Bayburt’un ve net tarih olarak söylüyorum. Kasım başında hizmette olacak.”

Ülkü Gökalp Güney: “Zaman zaman uzman açıklarımız oluyor. Askerlik ve çeşitli sıkıntılar dolayısıyla eksikliklerimiz oluyor. Bunları da yazıyorsunuz. Ama inanın hem ben hem Fetani Bey Bayburt’un her sorunuyla olduğu gibi sağlık sorunlarıyla da yakından ilgileniyoruz. Sağlık Bakanlığı bu yüzden bizden bıkmış durumdadır. Mesela şu an ortapedi uzmanı yok. Ama pazartesi günü çekilecek kura sonrasında, ortapedi uzmanımızda göreve başlayacak. Doktorların ani mazeretleri zaman zaman bu tür sıkıntılar yaşamamıza sebep oluyor.”

Ülkü Gökalp Güney: “Yıllardan beri Bayburt’un en önemli sorunlarından biri Bayburt –Araklı yolu idi. Kamuoyumuz, Belediye Başkanlarımız, İl Başkanlarımız, STK’lar ve basınımız bu konuda çok duyarlı. Biz bunu çok yakından takip ediyoruz. Binlerce imza bize ulaştı, yakından takip ettik. Trabzon milletvekilleriyle bir araya geldik. Ve sıkı bir çalışmanın sonucunda bugünkü durum 16 kilometrelik olan çevre yolu, yani dağın tepesindeki yol. Proje yapılmıştı ama iptal ettirerek, 3 kilometrelik çift tüplü bir tünel ilavesi sonrasında yapılmasını istedik. Ve bunu kabul ettirdik. Böylelikle yapıldığında yılın 12 ayı hizmet verebilecek yol olmasını sağladık. Önceki projede maliyet 25 trilyondu, tünelle 35 trilyon oldu. 10 trilyon fark var ama kalıcı olacak. Tabi bu bir süreç, başlatmış olduk, takipçisi olacağız.”

Fetani Battal: “Bayburt Araklı yoluna yapılacak tünelin kararı çok önemlidir. Gerek Bakanımız ve gerekse Bakanlık personeli bir proje taslağıyla beyan etmiş oldular. Ama diğer taraftan da realize edilen bir durum var. Bayburt Araklı istikametinde 15 kilometrelik yolun yerleştirilmesi ve çalışması başladı. Kamuoyunda pek bilinmiyor. İhalesi yapıldı ve Bayburt tarafında kalan 15 kilometrelik yolun yapımı devam ediyor. Tıpkı duble yol çalışmalarının büyük bir hızla devam ettiği gibi. Artık dağlar yollara uyduruluyor. Bu çalışmalar doğrultusunda Lolanlı Boğazı gibi bir yer, tarih oluyor. Bu Bayburt Erzurum ve Bayburt Trabzon; dolayısıyla İran Trabzon yolunun tamamının önümüzdeki süreçte duble yola kavuşması, Kop tünelinin hayata geçmesi şeklinde devreye girdiğinde hepimizin göğsünü kabartacak kadar ülkemizin güzel bir yola kavuştuğunu göreceğiz. Bayburt olarak böyle bir kavşakta bulunmaktan gurur duyacağız. Buna katkı sunan herkese teşekkürü bir borç bilirim.”

Ülkü Gökalp Güney: “Genel politikaya gelince bunları mecliste ifade ettik. Olumlu düşüncelerimizi de dile getirdik. Şahsi kanaatim daha demokratik, bir takım zorlamalarla yapılan değil, toplumun yaptığı bu anayasanın kabulü yönündedir. Geziyorum ve görüyorum. Bizim açıktan propaganda çalışmamız yok. Bu bir seçim değil. Kim nasıl düşünüyorsa öyle oy kullanacak. Ben bunun ‘evet’ olarak geçmesinin doğru olduğuna inanıyorum. Hemşerilerimiz her şeyi iyi biliyor. Okuyorlar, gözlemliyorlar, inşallah hayırlı olur.”

Fetani Battal: “Ramazan ayının hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu manevi iklimde ülkemizde 12 Eylül’de yapılacak referandumun çalışmaları var. Alışık olmadığımız bir biçimde ramazan günlerinde mitingler yapılıyor. Demokrasi mitingleri bunlar. 12 Eylül’de aziz milletimiz anayasayı oylamak için sandığa gittiğinde kendi iradesini ortaya koyacak. Bu süreci biz seçimden daha çok önemsiyoruz. Seçimde iktidarlar gelir, gider. Millet iktidarı değerlendirir. Devamından yana tavır koyar veya cezalandırır. Bunlar Türk demokrasi hayatında her zaman gördüğümüz neticelerdir. Ama böylesine önemli bir anayasa değişikliği milletin önüne referandum şeklinde gelmez. Bizler bu süreci bir seçimden daha çok önemsiyoruz ve milletimizin sağduyusuna ve sağlıklı bakış açısına güven duyuyoruz. Bunun seçim olmadığını her zaman vurguluyoruz. Bu bir demokrasi virajıdır. Bizler Bayburt Milletvekilleri olarak bu referandum sürecinde ‘evet’ diyoruz. Bunu da halkımızla paylaşmaya devam ediyoruz.”

Fetani Battal: “Ağız ve Diş Sağlığı Hastanemizin projesiyle ilgili çalışmalar devam ediyor. Orada da proje yapan şirketin taahhütlerine bağlı kalmamasından dolayı kısmi gecikmeler oldu. Takiplerimiz sürüyor, zannediyorum ki 2-3 haftalık süreçte sonuçlanıp yapımına başlanacak. Eski Kütüphanemizin yanında bu hastanemiz inşa edilecek.”

Kılıçdaroğlu’nun kendilerine hitaben “Bayburt’un sorunlarını TBMM’de dile getiren vekil var mı?” sözünü hatırlatan basın mensuplarına Ülkü Güney, şov için kürsüye çıkmadıklarını ve sadece Bayburt’un sorunları hakkında çalışmalar yaptıklarını ifade ederek, “Bayburt Milletvekilleri Türkiye’nin en başarılı vekilleridir” dedi.

Hastanenin 100 yataklı yapılacağı söylendiği ve sonrasında 50 yataklı olarak karar kılındığı yönündeki soruya ise Ülkü Güney, “100 yataklıydı, 50 yataklı yapılmasının nedeni mevcut 150 yataklı hastanemizde onunla birlikte revize edilecek. Onun hesabını yaptık. Bizim Bayburt’ta sıkıntımız yatak değil poliklinik sıkıntımız var. Yeni yapılacak hastanede bu açığı kapatacak ve son model olarak yapılacak” cevabını verdi. 

Fetani Battal: “Bu yıl eğitimde alınan neticeler başarılı değildir. Bunun altını çizerek dersimizi alıp, ihmal noktalarını doğru tespit etmemiz gerekiyor.”

Zabıta – esnaf gerginliği nereye varacak?

H. Ali Polat: “Özellikle seyyar satıcılar ve kaldırımların işgali konusunda kural dışılık var. Zabıtada bunları tespit ediyor ve ceza yazıyor. Bir karar vermek zorundayız. Bizden önceki dönemde kaldırımlar yayaların sloganı ile yola çıkılmıştı, bizde bunu devam ettiriyoruz. Kahvehaneciler ve sebzeciler ağırlıklı olmak üzere bunu ihlal etmek isteyen insanlar ortaya çıktı. Zabıtanın görevi kaldırımlardaki bu tür işgalleri ortadan kaldırmaktır. Bayburt’ta biz sabit 3 noktada, özellikle bağcılarımıza satış yapmaları için üç yer tespit ettik. Pönserek Sokak, Semercilik caddesinin sol tarafı ve eski Vakıflar yurdunun orada satış yapmalarını söyledik. Bunu dememize rağmen bu kurala uyulmadı. Saat Kulesi etrafında satılması hususunda sorun ortaya çıktı. Zabıta bu konuda fazla ileriye gidiyorsa biz gerekeni yaparız ama eğer görevini yerine getiriyorsa, halkımızın görevini yerine getiren memurun yanında olması gerekiyor.” 

Ülkü Gökalp Güney: “25 yıldan beri aktif politikanın içindeyim. Bugüne kadar ayakta kalmamın nedeni hayatımda akçeli işe hiç bulaşmadım. Ama bu süreç içerisinde Bayburt’ta ortağı olmadığım adam kalmadı. İlk zamanlar bunlardan çok etkilendim. Ama artık umursamıyorum. Küçük yerlerde böyle dedikodular olur. Ben siyasete öğretim görevlisi olarak girdim. Eşimin ve benim muayenehanelerimiz vardı. Yani varlıklı olarak siyasete girdim. Allah’a şükürler olsun bu zamana kadar hiç bozuk işim olmadı ve olmazda.  Ankara’da petrol istasyonum var, iki oğlum orayı işletiyor. İkisi de Bilkent mezunu ve onlara söylediğim bir söz var. Ben yaşadığım sürece devletin çeşmesinden su içmeyeceksiniz. İkisi de devletten maaş almaz.”

Fetani Battal: “Bende Bayburt’ta son zamanlarda çeşitli dedikodular duyuyorum. Önceleri güldüm ama zamanla belki insanlar buna inanıyordur dedim. Bayburt’a gelince öğrendim ki benim Trakya bölgesinde bir hastanem ve dershanem varmış. Ben yüreğiyle ayakta kalan bir adamım. Öğretmenlikle hayatımı sürdürdüm. Öğretmenlikteki standartlarım ne ise milletvekilliğindeki standartlarımda o. Dolayısıyla hastanem de, dershanem de yok. Yalınkılıç yüreğiyle siyaset yapan bir insanım. Bunun haricinde biz Bayburt olarak hep övündüğüm konu Bayburt’ta siyaset belden aşağı yapılmaz, insanlar birbirine iftira etmez diye düşünüyorduk ki, son zamanlarda böyle bir alışkanlık belirdi. İftira kötü bir şeydir. Hele benim gibi mazlum bir insana yapılıyorsa çok daha kötüdür.”

Yeniden aday olacak mısınız?

Fetani Batal / Ülkü Gökalp Güney: “Daha seçimlere bir yıl var. Siyasette 1 gün bile uzun bir zamandır. O süreç geldiğinde görülecektir. Bu saatten hiç bir siyasetçi bunu tahmin edemez. Şu anda bir görevimiz var. Vatandaşın vekaletini sürdürüyoruz.”