“Mülksüzleştirme” kavramı kısaca; kamusal alanların halkın kararı olmaksızın kaybedilmesidir. Kamu ve özel kuruluşların servetlerine veya topraklarına el konularak servet ve gücün az sayıda kişinin elinde merkezileşmesi demek…
Gümüşhane’de Eylül sonuna doğru tarım destekleriyle ilgili toplantı düzenlenmişti. Tarımsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) desteklerine, “Madde- 6 Kırsal Alanda Kamu Altyapı Yatırımları” başlıklı ek madde toplantıda müjde gibi sunuldu. Toplantının bitimine yakın tarım müdürü validen, tarım bakanlığı yetkililerinin de katıldığı ortamda mera alanlarına yatırım yapılabilmesi için meralarla ilgili yasal düzenleme istemesini talep etti. Kırsalda tarım desteklerini sadece yatırımcıya veren, sıradan insanların elindeki bir avuç toprağı ellerinden almayı barındıran yasal düzenleme talebi endişe uyandırdı.
Görünen o ki: Tüm yasal düzenleme talepleri; meralara, yaylalara madenler için kapasite artırımı adına yapılıyor. Turizm deniliyor, turizm de tarım da madencinin iştirak şirketleri arasında… Bir iki ‘bi haber’ üzerinden şahıs projesi, yerel proje hibe desteği ise araya serpiştirilen, “mülk tahliyesinin” üstüne örtü...
Günün sonunda anladık ki: Garibanın elinde kalan bir avuç toprağını elinden alıp, büyük şirketlere, belli kişilere devretmeye destekleme kurumu kurmuş, kırsalda kamu adı altında; tüzel kişilikleri, özel idareyi, belediyeleri, hazineyi ifade eden madde iliştirilip, aşağıdan istenmesini salık vermiş yukarısı da aralarında kavli karar etmek için toplanmışlar. Adım adım bahçelerin çitlerine, çeperlerine dayandırdılar yasayı.
Sayın Vali Aydın Baruş yaptığı konuşma sırasında, ‘Kişilere destek vermiyoruz’ dedi. Büyük resme baktığımızda, mülksüzleşmeye vardırılmasıyla tamamlanacak olan bir sürecin süpürme girişiminin izleriydi. Her şey o kadar basit ve göz önünde ilerliyor ki meselenin bütünü kolayca gözden kaçabiliyor. Mecbur değiliz dayatılan her şeyi kabul etmeye. Dahası talebin tarımla ilgili kurumdan gelmesi… Bildiğimiz kadarıyla Tarım Bakanlığı ülkemizin tarımını yok etmeye çalışmaz. Bilmediğimiz yapılması talep edilen yasal düzenlemeler söylemeye çalıştıklarımız değilse nedir? Bir proje veren geçen sene dutluk projesi yapmak için hibe desteği alıp, yüzlerce dut fidanı dikti. Bir kere su verilmeyen fidanların tamamı kurudu, projeci altına son model araba çekti. Dut bahçesi bahane, sıfır oto şahane… Bir diğeri de aç-kapa projecisi; bu işyeri senin, o işyeri benim, bu birlik senin, o birlik benim, oradan oraya sürekli yer değiştirip, ortada hibe tutarı dudak uçuklatan proje yapıyor görünüyor, ama ortada bir şey yok. Diğer taraftan kamuya ait tarım alanları alt yapı çalışmalarıyla başkalarına hazır hale getiriliyor. Bu çelişkili olduğu kadar anlaşılır olmaktan uzak durum izaha muhtaç, Gümüşhane Belediye Başkanı Vedat Soner Başer’in toplantının başında yaptığı konuşma da duruma izahtır. Belediye Başkanı Başer, “Hibe destekleri doğru kullanılıyor mu? Çarçur ediliyor mu?"