Bayburt Postası - 57 yaşındaki Purutoğlu, dedesinden babasına, babasından da kendisine kalan bu mesleği üçüncü kuşaktır sürdürüyor.
"Yok Oluyoruz, Bitiriyoruz"
Çocuk yaşlarda tandır ustalığına adım atan ve babasının yanında yetişen Purutoğlu , mesleğin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirterek feryat ediyor. "Yok, oluyoruz, gidiyoruz, bitiyoruz" ifadeleriyle mesleğin durumuna dikkat çeken usta, eleman yetiştirmenin en büyük arzusu olduğunu vurguladı.
Geleneksel yöntemlerle ürettiği tandırları Türkiye'nin birçok iline ulaştıran Purutoğlu, aynı zamanda yurt dışından da sipariş aldığını kaydetti.
Mesleği Öğretene Tüm Varlığını Devredecek
Purutoğlu, tandırcılık mesleğinin kaybolmaması için her şeyini devretmeye hazır olduğunu açıkladı. Serzenişte bulunan usta, tek şartla bütün birikimini devredeceğini belirtti: "Bu mesleği öğreteceğim insana bütün varımı devredeceğim. Tek şartla devredeceğim; mesleği öğreteceğim kişi bu işi ölene kadar devam ettirirse, bunun garantisini verirse neyimiz var, neyimiz yok hepsini onun üzerine tapu edeceğim". Usta Purutoğlu, "Ahiliği, esnaflık anlayışını, Anadolu'yu öldürdüğümüz gibi bu mesleği de öldürmeyelim" diyerek sözlerini tamamladı.
Tandır yapımının çok meşakkatli, çileli ve aşamalı bir süreç olduğunu anlatan Purutoğlu, süreci şöyle özetledi:
* Toprağı yatağından çıkarmakla başlıyor.
* Toprak işleniyor, eleniyor veya eziliyor.
* Harmandan sonra su ve saman katılarak çamur mayalanmaya bırakılıyor, bu süreç 3-4 gün sürüyor.
* Mayalanan çamur yoğruluyor ve fitil adı verilen çubuklarla tandırlar santim santim yükseltiliyor.
Purutoğlu, tandırın boyutuna göre yapım süresinin değiştiğini; büyük bir tandırın 5-6 günde, daha büyüğünün ise 7 günde tamamlandığını, en küçük tandırın ise 4 gün sürdüğünü söyledi. Yapım aşaması bittikten sonra gogolu yapımı, hetircek denilen yuvaların açılması ve kuruma sürecinin beklendiğini ekledi.
Ömrünü adadığı tandırcılığın Anadolu'nun kültürel mirası olduğunu vurgulayan usta, zanaatını ayakta tutmak için elinden geleni yapacağını belirtti.
Öznur Demir / İHA