Bayburt Postası

"Ülkemizin en önemli sorunu terördür"

Partiler

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tunceli Milletvekili Gürsel Erol, "Bu gün ülkemizin birinci sorunu terör sorunudur. Ülkemizde yaşayan her yurttaşımızın can güvenliği konusunda kaygı yaşadığı bir süreci yaşıyoruz" dedi.

Bayburt Postası - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tunceli Milletvekili Gürsel Erol, "Bu gün ülkemizin birinci sorunu terör sorunudur. Ülkemizde yaşayan her yurttaşımızın can güvenliği konusunda kaygı yaşadığı bir süreci yaşıyoruz" dedi. 

Partisinin Bayburt İl Başkanlığında partilileriyle bir araya gelen Erol, burada yaptığı konuşmada, "Şu anda yalnızca Türkiye'nin doğu ve güneydoğusu terör bölgesi değil. Türkiye'nin 81 ili artık terör bölgesi. 81 ilinde terör örgütleri istedikleri zaman, istedikleri yerde eylem yapabilir hale geldiler" ifadesini kullandı.

Erol, şöyle konuştu:

“Ülkede terör örgütü PKK'nın 32 yıl önce başlayan eylemleri neyse 32 yıl sonra 2016 yılında eylem yapabilme kapasitesi ve gücü aynıdır. Bu gün ülkemizin birinci sorunu terör sorunudur. Ülkemizde yaşayan her yurttaşımızın can güvenliği konusunda kaygı yaşadığı bir süreci yaşıyoruz. Bu süre içerisinde yaklaşık 10 bine yakın kamu görevlisi şehidimiz var. Bölge insanı dahil yaklaşık 40 bine yakın can kaybımız var. Binlerce faili meçhul cinayetler ve yargısız infazlar var. Yaklaşık 3 bin 428 köy zorunlu göçe tabi tutulmuş. Ve bu köylerden 4 milyon insan batı illerine göç etmiş. Bu süre içerisinde terörle mücadele adı altında harcanan devletin bütçesinden harcanan, 1,5 trilyon para var. Yani bu para bin tane boğaz köprüsü, 375 tane Atatürk barajı yapımı demek . Bu soruna ulusal boyutlu olarak bakmalıyız ve bu politikaların oluşturulduğu yerde Türkiye Büyük Millet Meclisidir."

Yaşanan olayların tek sorumlusunun AK Parti olduğunu ve temelinde rejim değişikliğinin kurgusu yer aldığını söyleyen Erol, şöyle devam etti:

"Bugün eğer 7 Haziran seçimi sonrasında ülkemiz tekrar terör belasıyla karşı karşıya kalıp anaların yüreğini yakan şehit haberleri alıyorsak ve ülkemizde kan akıyorsa bunun bir tek sorumlusu var AKP hükümetidir. Ve temelinde rejim değişikliğine yönelik ve başkanlık sistemine geçişle ilgili bir kurgudur. Bölge insanının terör eylemlerinin başlamasıyla ilgili şöyle bir yorumu var? Diyorlar ki, PKK'nın Kandil kanalı ile devletin içerisindeki derin güçler anlaştılar ve bu eylemleri tekrar başlattılar. Yani bunu danışıklı bir dövüş olarak değerlendiriyorlar. Diyarbakır Sur’da 7 Haziran’a kadar, yani operasyonlar başlamadan 72 gün öncesine kadar, hendekler kazınmaya başlamış. Kazılan yerlere terör örgütleri buralara bomba düzenekleri bağlamışlar. Bu gelişmelerle ilgili mahalle muhtarlarının 400’e yakın yazılı ihbarları var. Devlet 72 gün süresince seçim sonuçlarına kadar hiçbir şekilde müdahale etmiyor. 7 Haziran'dan sonra AKP tek başına iktidar olamayınca askeri ve polisiye tedbirlerle bölgeye müdahale ediliyor. 


Erol, acının dini, dili, ırkı ve uyruğunun olmadığını da vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Eğer biz batıdaki şehit anasının yüreğine düşen ateşle doğuda çocuğu için kaygı yaşayan ananın yaşadığı tedirginliği, kaygıyı birleştiremezsek, toplumsal uzlaşmayı sağlayamazsak, toplumsal barışı sağlayamazsak kültürler arası çatışmaya açık bir hale geleceğiz. Anadolu toprakları yüzyıllar boyunca bütün medeniyetlere ev sahipliği yapmış topraklar. Bütün kültürler, bütün medeniyetler, bütün etnik yapılar bu topraklarda yaşamış ve ulusal değerlerimizde hepimiz bir araya gelmişiz. Çanakkale'ye gidin Çanakkale Şehitliği'ne, Kürdü var, Lazı var, Çerkezi var, Tatarı var, Alevisi var, Sünnisi var, herkes orada, şehitlikte. Kurtuluş Savaşı aynı. Kıbrıs Barış Harekatı'nda ben kendi ilimden örnek veriyim. Türkiye'de Kıbrıs Barış Harekatı'yla Askerlik Şubesi'ne gidip gönüllü yazılma oranının en yüksek olduğu kent Tunceli. Yani ulusal değerlerimizde biz bir araya gelmesini bilen bir toplumuz."

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.